Menemen Belediye Başkanı tutuklandı. Başkanlar arasında başka fire olur mu?

   Yerel seçimler öncesi aday belirlemesi sırasında, açıklanan bazı adaylara olumlu bakılırken bazı adaylara da tepki vardı. O gün bu tepkiler, CHP’yi yönetenler tarafından çokta dikkate alınmamıştı.

   Geçtiğimiz yıl önce Urla Belediye Başkanı tutuklanmış, daha sonrasında hüküm giyerek serbest bırakılmıştı. Ancak ne yazık ki CHP’nin elinden alınan Urla’ya da kayyım atanmıştı. CHP, bu Başkan için parti içi işlem açısından vaktinde harekete geçip gereken işlemi başlatmadığı için, kamuoyunda Urla’nın faturası da partiye kesilmişti. Yani olan CHP’ye ve emektar CHP’lilere olmuştu.

   Şimdi de Menemen Belediye Başkanı tutuklandı. Neyse ki Urla’da yapılan hata burada yapılmadı. CHP birkaç gün önce gerekli incelemeleri yaptıktan sonra Başkan Aksoy için disiplin soruşturması başlatmış, bunun üzerine Aksoy partiden istifa etmek zorunda kalmıştı.

   Ancak, Menemen için atılan bu adım her ne kadar doğru olsa da sonuçta zarar gören İzmir oldu ve bu durum kısmen de olsa CHP’nin hanesine yazılmış oldu. Çünkü takım baştan yanlış kuruldu. Ve bu yanlışa birçok yönetici de göz yumdu ya da yanlışı görmek işine gelmedi.

   Günün sonunda, henüz iki yıllık süre dolmadan CHP iki fire vermiş oldu.

   Peki, bu fireler devam eder mi?

   Asıl sorulması gereken bence bu olmalı. Bu soru CHP içerisinde de sıkça dile getiriliyor.

   Gaziemir Belediye Başkanı hakkında açılan davalar ve Karaburun Belediye Başkanı hakkında ciddi soruşturmalar var. Foça Belediye Başkanı hakkında da bir dava var.

   Elbette hiç kimse şimdiden peşinen suçlu ilan edilemez ama öngörü mekanizmasının devreye girmesi şart. Bu Belediyeler, CHP tarafından şimdiden iyi incelenmeli. Urla’da değil Menemen’de gösterilen refleks uygulamaya konulmalı. Çünkü bundan böyle aynı hataların tekrar edilmesi, sorumluluğu olan parti yöneticilerini de ciddi biçimde sıkıntıya düşürür

   Son olarak ileride olası risk içeren birkaç Belediye de yok değil. Bu birkaç Belediye hakkında da çeşitli iddialar var. Bu iddialara yönelik elle tutulur bilgiler olursa elbette isimlerini de açıkça yazarım.

   Sözün özü

   Yaşananlar ders olmalı. CHP’li yöneticiler daha hassas davranmalı. Çünkü olan İzmir’e oluyor ve İzmir böyle bir davranışı hak etmiyor.

   Ayrıca hakkını teslim edelim ki CHP’nin bu tür konularda AKP’nin çok daha ilerisinde olduğunu da vurgulamak gerekir. Ankara eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek buna en iyi örnek. Hakkında onca ciddi iddia olmasına rağmen hiçbir şey yapılamadı.