Kemal Kılıçdaroğlu Uyuyor Mu?
16 Temmuz, 2012İzmir’de CHP’nin kamburu haline gelen Kocaaoğlu-Yüksel A.Ş birlikteliğindeki “siyaset-ticaret” ortaklığını yıllardır yazmaktan dilimde tüy bitti.
Alaattin Yüksel’in İzmir Büyükşehir Belediyesi ve şirketleriyle araç satışları ve yedek parça ilişkilerini, bu ilişkilerin CHP siyaseti üzerinden nasıl ranta çevrildiğini defalarca yazdım, ancak hiçbirine cevap dahi veremedi, veremez.
Az buz değil dünyanın parasını devşiriyor buradan. Bu para Aziz Kocaoğlu’nun “babasının” parası da değil, bu para halkın parası.
Bir toplantı sırasında karşılaştığımız Alaattin Yüksel bana “CHP düşmanlığı yapıyorsun” demişti. Ben de kendisine “CHP’de bulunan senin gibi çürüklerin düşmanıyım” diye yanıt vermiştim.
Yani, çıkar ilişkilerini ortaya döktüğüm için beni CHP üzerinden vurmaya kalkışmış ama cevabını fazlasıyla almıştı.
Ve Alaattin Yüksel’e “yazdıklarım yalansa beni mahkemeye ver, orada hesaplaşalım” restini daha önce de bu sayfadan çekmiştim!
Ama yapamadı, yapamaz da!
Çünkü yazdıklarım ve daha önceleri ortaya koyduğum belgelerin hepsi gerçektir.
Kocaoğlu-Yüksel siyaset ve ticaret işbirliği Organize Şubenin tapelerinden, Savcılık kayıtlarına kadar yansımış durumda.
Şu yüzsüzlüğe bakınız ki;
AKP’nin Büyükşehir Belediyesi üzerindeki baskısına “Elinizi Büyükşehir Belediyesinin üzerinden çekin” diyen Alaattin Yüksel’in kendi ellerini ne derecede Büyükşehir’in üzerine perçinlediğini bilmeyen yok.
Sanırım bir tek Kemal Kılıçdaroğlu bilmiyor?
Ya da biliyor ama bu kirlenmişlik karşısında sesini çıkaramıyor?
Sevgili gazeteci dostum İmambakır Rüküş’ün de söylediği gibi, her aşamada araya Kocaoğlu’nun Genel Merkeze karşı kullandığı “istifa ederim” tehdidi devreye giriyor.
Bence bu konuda da aynı yöntem kullanılıyordur. Çünkü Kocaoğlu-Yüksel ilişkisinin ticaret ve siyaset ekseninde döndüğünü sağır sultan bile biliyor.
Ben buradan "yolsuzluk avcısı" Kemal Kılıçdaroğlu’na açık bir çağrıda bulunmak istiyorum;
Her platformda “Ben Dürsütüm” diyen Belediye Başkanınız Aziz Kocaoğlu’ndan Alaattin Yüksel’in şirketinden yapılan alışverişlerin bir dökümünü isteyin.
İzmir’de halkın parasının ne şekilde “peşkeş” çekildiğini ve CHP’nin ne hale geldiğini, koskoca örgütün kimlerin tekelinde olduğunu görür ve anlamış olursunuz.
Çünkü konuştuğum CHP’liler “Kemal Kılıçdaroğlu bu olanları görmüyor mu?” sözlerini, şu sıralar sıkça kullanır oldular.
Son olarak;
Gördüğü doğruyu söyleyen bir adamım. Kimse beni doğruluğuna inandığım söylemlerden de alıkoyamadı ve koyamazda. Ben, Aziz Kocaoğlu’nun dürüst olduğuna asla ve asla inanmadım.
Nasıl inanayım ki?
Çünkü dürüst adam yukarıda örneğini verdiğim ilişkiler ağını kurarak halkın çıkarlarına zarar vermez.
Dürüst adam halka verilecek hizmetleri göz ardı ederek, siyaset hesapları içerisine girip, kamu mesaisini harcayarak halkını mağdur etmez.
Ve dürüst adam, halkına verdiği sözlerin arkasında durur, her defasında değişik manevralarla halkını yanıltmaz.
O nedenle ben Aziz Kocaoğlu’nun “dürüst başkan” olduğuna inanmıyorum.
Bu gerçeği çoğu gazeteci de bilir ama konuşamaz. Çünkü reklamları kesilir ve evlerine, çoluk çocuklarına ekmek götüremez hale gelirler.
Hilmi Çınar’ın Yazacakları Nedir?
Gazetem Ege’nin sahibi ve yazarı Hilmi Çınar iki köşe yazısına İzmir’de faaliyet gösteren bir kooperatifi konu ediyor.
Hilmi Çınar birinci yazısında “Ekonomik Çete”, ikinci yazısında “Karlı Dağlardaki Kooperatif” başlığıyla, söz konusu kooperatifin yanlış işler içerisinde olduğunu, çok sayıda insanın bu kooperatiften şikayetçi olduğunu ve mağdur edildiğini dile getirdi.
12 Temmuz tarihinde yayınlanan “Karlı dağlardaki Kooperatif” adlı yazısının sonunda “Bu arada karlı dağlardaki kooperatifin aldığı arsaların ilk sahiplerine ulaşmak üzereyiz. Ben de oradaki alışverişi çok merak ediyorum. Arsanın metrekaresi kaça alınmış? Kooperatife kaça mal olmuş?” notunu da düşmüş.
Ben merakla bu yazının devamını, yani sonucunu bekliyorum.
Neden mi?
Çünkü birileri “mağdur” edilmiş ve bende bunu yazmalıyım, yani aynı duyarlılığı göstermeliyim.
Aptal değiliz, elbette bu kooperatifin hangi kooperatif olduğunu hepimiz tahmin ediyoruz. Ama ben bu yazıların sonucunu, yaşananların yazarı olan Hilmi Çınar’dan bekliyorum.
Çünkü olayları araştıran, inceleyen kendisidir. Biran önce “mağdur” olan vatandaşlarımızı ve bu mağduriyete sebep olan kooperatifi yazarsa, biz de bu sayfalardan duyurmayı görev biliriz.
NOTLAR
NOT 1: Deniz Baykal’ı İzmir Adnan Menderes Havalimanına gelişinde, ahde vefa duygusu içerisinde karşılayanlar arasında Belediye Başkanları Ercan Tatı ve Hakan Tartan vardı. Baykal’ın atadığı Cevat Durak, Abdül Batur, Mehmet Ali Çalkaya, Kamil Okyay Sındır, Hasan Karabağ, Mustafa İnce, Tahir Şahin, Halil İbrahim Şenol gibi isimler ise ortalıkta gözükmedi.
NOT 2: CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin için parti içerisinde hayal kırıklığı başlamış durumda. Partililer, Ali Engin’in birikimli ve bağımsız olmadığı yönünde tespitleri var. Benden uyarması.
NOT 3: AKP İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ın durumu parti içerisinde karmaşıklık yaratmış halde. Akay’ın sorunlu Başkanlığı daha çok tartışılacak gibi görünürken, Yargıtay’ın da Akay hakkında “düşme” kararı verdiği konuşuluyor. Bu hafta içerisinde bu konuda gelişmeler yaşanacak ve hep birlikte konuşacağız.
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Kardashian'dan photoshop itirafı!
Sosyal medya hesabını aktif olarak kullanan Khloe Kardashian'dan dikkat çeken bir sosyal medya açıklaması geldi. Kardashian, paylaşımlarında uzun süredir photoshop ve filtre kullanmadığın...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
119 ülkede görüldü, yayılıyor: Milyonlarca kişi tehlikede!
Hiçbir sınır tanımadan hızla yayılan tehlike, uzmanları bile alarma geçirdi. Görüldüğü ülke sayısı 100’ü aştı, vaka sayıları tırmanıyor. DSÖ ilk kez kapsamlı bir tedavi kılavuzu yayımladı. Her yıl milyonlarca insan sivrisineklerin taşıdığı virüslerle enfekte oluyor. Sağlık uzmanları tehlikenin kapda olduğunu söylerken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise bu tehdide karşı tarihinde ilk kez harekete geçti.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.