Kılıçdaroğlu artık güven vermiyor..

   Kurultayın ardından yeni MYK oluşturuldu. Sayın Kılıçdaroğlu “yeni” denilen A Takımını açıkladı. CHP tabanı ciddi bir değişimin olmasını beklerken, takım içerisinde yine bildiğimiz isimlere yer verildi.

   Parti içerisinde ve kamuoyunda en fazla yıprananların başında hiç şüphesiz ki Seyit Torun, Veli Ağbaba, Oğuz Kaan Salıcı, ve Faik Öztrak gibi isimler geliyordu.

   Bu isimlere yine MYK’da yer verildi, üstüne üstlük Torun tekrar yerel yönetimlerden sorumlu kişi yapıldı. Özellikle yerel seçimlerde yapılan atamalardan dolayı Torun ciddi biçimde eleştiriliyordu.

   Yerel seçim döneminde Veli Ağbaba için partililer tarafından denilmeyen kalmadı. Özellikle Güzelbahçe Belediye Başkanının atamasındaki yöntemi ve etkisi yoğun eleştirilere neden olmuştu.

   Oğuz Kaan Salıcı’nın ekipçilik yaparak, bazı Belediye Başkanlarını korumak için çalışmalar yaptığı, yine Yerel seçimler döneminde sıkça konuşulan ve eleştirilen konuların başında geliyordu.

   Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kötü bir sınav veren, CHP’de Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden sorumlu kişi olan Onursal Adıgüzel’in MYK’da yer alıp, tekrar aynı birimden sorumlu yapılması ise tam bir akıl tutulması.

   Diğer yandan Milliyetçi Muhafazakar kesimlerle yakın ilişki içerisinde olan Yüksel Taşkın da A Takımı içerisinde yer alan isimlerden birisi oldu.

   DYP’den gelen Bülent Kuşoğlu ve milliyetçilik, din ve kapitalizm üzerine çalışmaları olan Fethi Açıkel de aynı şekilde A Takımında.

   Yıpranmış ve sağdan toplamalarla oluşturulan bir A takımını, “Yeni A Takımı” diye yutturmaya çalışmak, partililere saygısızlık ve partilileri kandırmak demektir.

   CHP’ye oyunu veren bir seçmen olarak söylüyorum, Genel Başkanlık koltuğunda 11 yılını dolduran Sayın Kılıçdaroğlu maalesef artık güven vermiyor.

   Neden mi?

   Çünkü sayın Kemal Kılıçdaroğlu CHP’de normal bir üyenin bile görebildiği eksiklikler ve yanlışları görmüyor ya da görmek istemiyor. Tabanın sesine kulak tıkadığı, örgütü ciddiye almadığı oluşturulan A Takımından da açıkça belli oluyor. Şu saydığım isimlere yönelik ortada bunca iddia varken, hiçbir şey olmamış gibi hareket etmek aynı iddialara ortak olmak anlamına gelir.

   Hele hele Tuncay Özkan’ı Kurultay’da önce delegenin önüne atıp yok etmeye çalışmak, şimdi de Başdanışmanlık verip kurtarmaya çalışmakta ayrı bir hüner istiyor. Yoksa “İşin içerisinde bilmediğimiz ilişkiler mi var?” diye düşünmeden de edemiyor insan?!

   Not 1: CHP Kadın Kolları Kurultayı yapıldı ve Genel Başkanlığına Aylin Nazlıaka seçildi. Önceki Genel Başkanın “Kuma” iddialarıyla gündeme gelmesi partiyi yıpratıyordu. CHP bir sorundan kurtulmuş oldu.

   Not 2: Güya İzmir’e MYK’da yer verilmiş miş, aynı zamanda İzmir Milletvekilleri olan Kemal Kılıçdaroğlu ve Selin Sayek Böke tarafından temsil ediliyormuşuz. Kimse kusura bakmasın  her ikisinin de İzmir’le ilgisi yok. Seçim zamanı hariç tabi. Oysa örgüt tarafından da bilinen Rıfat Nalbantoğlu, Ednan Arslan ve Devrim Barış Çelik gibi isimlere, İzmir’i temsil etmeleri için yer verilmiş olsa fena mı olurdu.

  Not 3: CHP’de İzmir’in bazı ilçelerinde parti içi muhalefet şimdiden kolları sıvamış durumda. Büyükşehirin desteğini arkasına aldığını iddia eden bazı isimler Buca, Selçuk, Torbalı gibi yerlerde erkenden yola koyulmaya başlamışlar. Şimdiden bu işlerin alt yapısı hazırlanıyorsa, önümüzdeki seçimler çok şeylere gebe gibi. Yaşayıp göreceğiz..

   DİPNOT: Gültepe'nin efsane Belediye Başkanı Aydın Erten'in bugün 20. ölüm yıldönümü. Bir kez daha saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.