Hakan Tartan; Mandela’yı Çok Üzdü
03 Temmuz, 2012
Konak Belediyesi Nelson Mandela’ya Sokak isminin verilmesini reddetmiş, Mandela ise bu duruma çok üzülmüş ve hatta “Sayın Doktor-Bakan-Başkan Hakan Tartan ve meclis üyelerinin, ismimin bir değerli sokağa uygun bulmayışlarına çok alındım, hatta küstüm” demiş!
Neyse, işin esprisini bir kenara bırakalım.
Gelin önce bu konuyla ilgili haberi okuyalım:
İzmir'de Konak Belediye Meclisi, Güney Afrika Konsolosluğu’nun bir sokağa eski Cumhurbaşkanı Nelson Mandela’nın isminin verilmesi talebini reddetti.
Mandela’nın 1992 yılında Atatürk Barış Ödülü’nü reddetmesi nedeniyle daha önce tartışmalara neden olan önerge, Konak Belediye Meclisi'nde görüşülürken CHP'li Başkan Hakan Tartan, talebi yasa gereği komisyonlara sevk ettiklerini belirtti. Başkan Tartan “Bu konudaki görüşümü daha önce açıklamıştım. Sokağa ancak Güney Afrika adı verilebilir. Bu da iki ülke arasındaki ilişkiler için iyi olur” dedi. Meclis oybirliğiyle bir sokağa Nelson Madela adının verilmesini isteyen önergeyi reddetti.
Şimdi buradan Sayın Hakan Tartan’a ve sokak ismi önergesini reddeden Meclis Üyelerine bir soru;
Siz gerçekten de Nelson Mandela’nın Atatürk Barış Ödülünü reddetmesinin altında Atatürk Düşmanlığının yattığını mı düşünüyorsunuz?
Pes size!
Öncelikle size Mandela’nın kim olduğunu hatırlatayım;
Mandela hayatını Güney Afrika’da o dönemde hüküm sürmekte olan ve siyahlarla beyazların birbirinden ayrılmasını ve beyaz azınlığın ülke yönetiminde söz hakkı sahibi olan tek grup olmasını öngören Apartheid (Swahili dilinde ayrılma) rejimine karşı mücadeleye adadı. 1940’lı yıllarda üniversite eğitimi yarıda bırakarak Oliver Tambo gitti ve Walter Sisulu’yla birlikte Avrupa Ulusal Kongresi (ANC) Gençlik Birliği’ni kurdu.
Mandela, Apartheid’a karşı silahlı mücadele verilmesini savunan ilk isimlerden oldu ve 1961 yılında ANC çatısı altında “Umkhonto we Sizwe” (Ulusun Mızrağı) isimli silahlı yeraltı örgütünü kurdu.
1963 yılında yapılan Rivonia Davası’nda suçlu bulunan Mandela, 1964 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mandela’nın dava sırasında verdiği ve siyasi görüşünün bir özeti olarak görülen ifadesi tarihe geçti: “Ben, herkesin uyum içinde yaşadığı, eşit fırsatlara sahip olduğu bir demokratik ve özgür toplum idealini savunuyorum. Bu, uğruna yaşayacağım ve başarıya ulaşacağını umduğum bir ideal ve gerekirse bu ideal için ölmeye de hazırım.”
Güney Afrika tarihinde bugüne kadar seçilmiş son beyaz başkan olan Frederik Willem de Klerk, 1989 sonlarında göreve geldikten kısa bir süre sonra Apartheid rejimine son verdi, ANC ve diğer özgürlük hareketleri üzerindeki yasağı kaldırdı. Bu gelişmeler doğrultusunda, Mandela, 11 Şubat 1990’da hapisten çıktı, bir yıl sonra da ANC'nin başkanlığına seçildi.
Şimdi Mandela’nın Atatürk Ödülünü neden reddettiğini Hakan Tartan’ın da çalıştığı Hürriyet gazetesinin yayınlarından da yararlanarak sizlerle paylaşayım.
Türk hükümeti 1992 yılında, Mandela'ya Atatürk Uluslararası Barış Ödülü'nün verilmesini kararlaştırdı. 1986 yılında verilmeye başlanan bu ödüle daha önce NATO eski Genel Sekreteri Joseph Luns, Japon Prensi Takahito Mikasa ve sıkı durun Türkiye'nin yedinci Cumhrubaşkanı Kenan Evren gibi isimler layık görülmüştü.
Yani Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti; daha önce Kenan Evren’e “bile” verdikleri Atatürk Barış Ödülü’nü Mandela’ya vermeyi teklif etti.
Mandela ne yaptı?
Bu ödülü reddetti!
Yapılan açıklamada "Nelson Mandela bütün hayatını demokrasi, insan hakları ve baskılarla mücadeleye harcamıştır. ANC, Mandela'nın kendisine verilen ödülü kabul etmediğini ve Türkiye'yi ziyaret planlarının olmadığını açıklamak istemektedir. ANC'nin tavrının modern Türkiye'nin kurucusu, reformcu Kemal ATATÜRK'le ilgili herhangi bir olumsuzla ilgisi yoktur" denildi.
Diğer bir gerekçesi ise; Türkiye’de Kürtlere yapılan ayrımcılıklar. Mandela, mücadele ettiği şeyin yalnızca siyahların özgürlüğü olmadığını bir kez daha göstermişti.
Başkanı olduğu ANC’nin sözcüsü Gill Marcus 12 Nisan’da Johannesburg’da yaptığı açıklamada Mandela’nın ödülü, “Türk hükümetine yönelik insan hakları ihlali suçlamaları” nedeniyle kabul etmediğini ve Türkiye’yi ziyaret etmeyi düşünmediğini açıkladı.
Atatürk Barış Ödülü Kurulu Kimlerden oluşuyordu?
Tansu Çiller (Başbakan), Org. İsmail Hakkı Karadayı (Genelkurmay Bşk.), Nafiz Kurt (Devlet Bakanı), Şükrü Erdem (Devlet Bakanı), Prof. Dr. Erdal İnönü (Dışişleri Bakanı), Nevzat Ayaz (Milli Eğitim Bakanı), Ercan Karakaş (Kültür Bakanı), İrfan Gürpınar (Turizm Bakanı), Org. Doğan Bayazıt (MGK Genel Sekreteri), Prof. Dr. M. Ali Kısakürek (yÖK Başkanvekili), Prof. Dr. Reşat Genç (Atatürk Yüksek Kurumu Bşk.), Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, Ord. Prof. Reşat Kaynar, Prof. Dr. Yüksel Ülken, Prof. Dr. Halil İna1cık, Prof. Dr. Necdet Serin, Prof. Dr. Orhan Oğuz, Prof. Dr. Rıfkı Salim Burçak.
Şimdi dönelim Konak Belediyesinin Partiler Üstü Başkanı ve Meclis üyelerine;
Darbeci Kenan Evren’e bile verilen bir ödülü ve Tansu Çiller döneminde yapılan insan hakları ihlallerini bâz aldığı için, Atatürk Barış ödülünü almayı reddeden Nelson Mandela, Atatürk düşmanı mıdır?
Ayrıca Hakan Tartan’ın söylediği söze bakınız;
“Bu konudaki görüşümü daha önce açıklamıştım. Sokağa ancak Güney Afrika adı verilebilir. Bu da iki ülke arasındaki ilişkiler için iyi olur”
Sormak lazım;
Mandela demek, zaten Güney Afrika demek değil midir? Her şeyi iyi Tarttığıyla övünen Tartan bu gerçeği Tartamıyor Mu?
Yani bir tarafta kendisini partiler üstü gören Hakan Tartan, diğer tarafta ise verdiği özgürlük mücadelesiyle Dünya halkları tarafından saygı gören Nelson Mandela.
Elbette burada bir kıyaslama yapmıyorum. Ancak, Mandela’ya sokak ismi vermeyi reddedenlerin sergiledikleri tutum, şov yapmak değil de Allah aşkına nedir?
NOTLARIM
NOT 1 : Hamdi Türkmen’den halen bir ses yok. Olup biteni kabullenmiş gibi.
NOT 2 : İzmir’in duayen gazetecilerinden Erol Yaraş’ın eşinin kurucu temsilcisi olduğu (Türk Alman Kültür Vakıfları Okulları) TAKEV’e, kaçak yapılaşma gerekçesiyle, İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma açıldı. Bunun ayrıntılarını ileriki yazımda geniş biçimde paylaşacağım.
NOT 3: Buca CHP’de yine işler karıştı. Herkes AKP’nin değirmenine su taşımak için elinden gelen gayreti gösteriyor. Henüz 2 ay önce “Ercan Tatı için ölürüm” diyen Rıza Zayıfoğlu’da muhalefet kervanına katılmış durumda.
NOT 4: Madımak katliamını yapanların Avukatlığına soyunan AKP İzmir Milletvekili Ali Aşlık'ın geçtiğimiz gün sarfettiği "Sivas'ta yargılananlar, yananlar kadar masum" sözlerinin ardından, Ümit Yaldız'ın bugün kaleme aldığı "Ali Aşlık ne demek istedi?" başlıklı, aklama operasyonu niteliğindeki makalesini ibret ve dehşetle okudum. Çok üzüldüm, çünkü olayın oluşundan sonra insan yakanların Avukatlığını alan birisinin sıcağı sıcağına üstlendiği "şeytanın avukatlığı" rolü dahi burada göz ardı edilmiş, görmezden gelinmiştir. Oysa ki; Ali Aşlık ve Şevket Kazan'ları anlayalı yıllar oldu, görünen o ki birileri hala anlayamamış. Gerçekten yazık....
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Farah Zeynep Abdullah'tan 'Sperm bankası' itirafı
Çocuk istediğini söyleyen Oyuncu Farah Zeynep Abdullah, yaptığı bir röportajda "Babam sperm bankasından çocuk yapabilirsin diyor" itirafında bulundu. Oyunculuğunun yanı sıra sosyal medya ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
119 ülkede görüldü, yayılıyor: Milyonlarca kişi tehlikede!
Hiçbir sınır tanımadan hızla yayılan tehlike, uzmanları bile alarma geçirdi. Görüldüğü ülke sayısı 100’ü aştı, vaka sayıları tırmanıyor. DSÖ ilk kez kapsamlı bir tedavi kılavuzu yayımladı. Her yıl milyonlarca insan sivrisineklerin taşıdığı virüslerle enfekte oluyor. Sağlık uzmanları tehlikenin kapda olduğunu söylerken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise bu tehdide karşı tarihinde ilk kez harekete geçti.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.