Bir “Hüseyin Mutlu” hikâyesi…
02 Şubat, 20192014 Yerel seçimlerinin üzerinden henüz birkaç ay geçmişti. Hepimizde derin izler bırakan, talihsiz Soma Katliamının olduğu günlerdi. Ülke yastaydı.
Karşıyaka Belediyesi de o günlerde çiçek festivali düzenliyor, yeni Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar’ın da keyifli görüntüleri medyaya servis ediliyordu. Bu berbat durumu o günlerde sert biçimde eleştirmiştim. Akabinde Hüseyin Mutlu Akpınar’dan telefon gelmişti. Üstat seni ziyaret etmek istiyoruz talebinde bulunmuş, ben de hay hay bekliyorum demiştim.
Birkaç saat sonra ofisin kapısından Akpınar beraberinde 7-8 kişilik bir ekiple giriş yapmıştı. Görüntü çok çirkindi. Birkaç kişide siyah takım elbise ve siyah gözlükler takılıydı. Bir mekânı basmak isteyen ekip izlenimi vermişti. O an hepsini birden kapı dışarı atmak istedim, yine de içimden “sabır” diyerek ev sahibi sorumluluğuyla kalkıp hoş geldiniz demiştim.
Buyur ettik, Hüseyin bey ve ekibi oturdular. Çaylar kahveler söylendi. Eleştirilere dair birkaç karşılıklı sözler edildi ve o an Hüseyin Mutlu ayağa kalkarak bombayı patlattı.
Elinde tuttuğu küçük bir paketi “Üstat, çam sakızı çoban armağanı” diyerek bana uzattı. Ben de “hayırdır bu nedir?” dedikten sonra, lütfen aç sana bir hediye dedi. Açtım ve o küçük paketin içerisinden 4 adet gripin çıkmıştı?!
O an aramızdaki diyalog aynen şöyle gelişmişti:
Ben: Hayrola Hüseyin nedir bunun anlamı dedim?
Hüseyin: Dedim ya çam sakızı çoban armağanı bir hediye.
Ben: Kardeş bir şeyler mi ima etmeye çalışıyorsun. Açıkça konuş.
Hüseyin: Hani yazılar yazıyorsun. Başın ağırır ihtiyacın olur diye düşündüm.
Ben: Rahat ol. Sen her ne kadar üstü kapalı konuşsan da, ben anladığımı anladım.
Hüseyin: Bir espri, ironi yaptık.
Ben: Bak gördüğün gibi bunları masamın çekmecesine koyuyorum. Günü geldiğinde sana aynen iade edeceğim.
Ve o gün geldi!
Benim hiç ihtiyacım olmadı. Yaklaşık 5 yıldır çekmecemde tuttuğum o 4 adet gripini, buradan aynen kendisine iade ediyorum. Çünkü ihtiyacı vardır..!
Sözün özü; Ne oldum değil ne olacağım demeli…

Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP’li değil mi?
- Kılıçdaroğlu’nu CHP’den atmak için; Ne olması gerekiyor?
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Yıldız Tilbe'den Hülya Avşar açıklaması: 'O sözler bana ait değil'
Hülya Avşar ile Yıldız Tilbe arasında karşılıklı hakaret edildiği iddiaları, iki ünlü ismin yaptığı açıklamalarla yalanlandı. Son günlerde sosyal medyada, Hülya Avşar’ın Yıldız Tilbe’ye, ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!
OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35’in üzerindeki berrak içkilerin siroz ve kanser riskini ciddi biçimde artırdığı konusunda uyarırken, raporda liste de paylaştı.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.