Ustalık Dönemi Bu mudur?
10 Haziran, 2012Okumayanlar zahmet buyurur arşivime bakarsa, AKP’nin 35 İzmir 35 Projesini, hayali proje diye, bir süre önce yazdığımı göreceklerdir. AKP’lilerin ele avuca sığdıramadığı Ustaları, dün benim bu düşüncelerime bir nebze de olsa katkı koymuştur.
Nasıl mı?
Usta dün ayağının tozuyla geldiği İzmir’de, saf yerine koyduğu, bir kısım garip, gureba vatandaşına, biz uyanıkları hesaba katmayarak “35 Proje” masalını bir güzel anlattı. Hem de gözlerinin içine baka baka anlattı.
Malumunuz Usta’nın “Kodum mu oturturum” çağrışımı veren bakış ve hitabet gücü, son derece kuvvetli olduğundan mıdır nedir, o desteksiz konuşurken, dün kongre salonunda hiç kimsenin gıkı da çıkmadı.
Anlatayım, hak vereceksiniz.
Usta dün yaptığı konuşmada, İzmir için düşünülen 35 projenin içerisine, Muğla, Manisa, Aydın ve Denizli’de yapılan yatırımları da kaşla göz arasında bir güzel koyuverince, sahneye; ortaya karışık bir proje çıkıverdi.
35 İzmir 35 Proje oldu mu size, 35 Ege 35 Proje…
Usta fena çuvalladı, bu hususta.
Asıl ilginç olan, her geldiklerinde İzmir’i ha bire bir yerlere uçuran Bakanların, Başbakana bakmaktan öteye gidemeyişleri oldu.
Birileri de kalkıp “Başbakanım, Sultanım, Padişahım, Ustam; Bu saydığınız yerler İzmir’in sınırları içerisinde değildir” deme cesaretini gösteremedi.
Ha sıkıysa gösterselerdi diyeceksiniz, işte o da ayrı bir mesele.
4 Haziran 2011 tarihinde de İzmir’e gelen Başbakanın, o günkü konuşmasıyla bugünkü konuşmasını karşılaştırdığınızda, pek bir fark olmadığını anlıyoruz. AKP’nin İzmir’e hizmet değil, siyasi argümanların havada uçuştuğu bir çıkarma yapmaktan öteye gidemediği gerçeğiyle karşılaşıyoruz.
Yani, olmayan hizmetler oluyor gibi gösterilip, Yaygara siyaseti yapılıyor. Medya aracılığıyla yanlış algı enjekte edildiğini görüyoruz. Hani keşke bir şeyler yapılsa da bizde kalksak bunu tüm gerçekliğiyle versek diyorum.
Ama kazın ayağı ustanın anlattığı gibi de değil. AKP’nin İzmir’e yarardan çok zarar verdiğini bilmez, görmez miyiz?
Efem Çukurunda İzmir’in geleceği olan su havzasını yok sayıp maden ocağı izni veren, kentin göbeğinde ağaç katliamı yaparak rant alanı yaratan, Bornova’da AKP şemsiyesinin altına giren ve çevrenin içine eden çimento fabrikaları, kendi belediyelerini nimetten sayarak İzmir belediyelerine düzenlenen operasyonlar, bazı hizmetlerin KİK’e takılması vs,vs.
Hangisini sayayım ki?
Kısacası, yaklaşık 10 Yıllık AKP iktidarı dönemi boyunca “İzmir’e ne yapılmıştır?” sorusunu sormayı dahi gereksiz görüyorum.
Tamam şimdi bazılarınız diyecek ki, “Büyük Başkan” Aziz Kocaoğlu ne yaptı?
Kocaman bir hiç!
Haklısınız yani, al birini vur ötekisine. Sayın Kocaoğlu’da ayrı bir vaka, adeta irdelenmesi gereken tez konusu niteliğindedir .
Neyse…
Dün Başbakanın İzmirliye bir kez daha dağıtmaya kalkıştığı mavi boncuk, bana göre kocaman bir fiyaskoyla sonuçlanmıştır.
İş olsun torba dolsun mantığıyla hareket edildiği ortaya çıkmıştır. Tek fark; Başbakanın İzmir’i Ege ile harmanlaştırıp, şimdiye kadar söylenenlerin bir adım ötesine gitmesi, “35 İzmir, 35 Proje”lerinin içinin, aslında boş vaatler zincirinden ibaret olduğunu bize göstermesidir.
Ya belediyelere ne demeli?
İzmir’de basiretsiz bir Belediyecilik anlayışının varlığından da söz etmesek ayıp olur.
Yıllardır İzmir’de iktidar olan CHP’li Belediyelerin çiçek-böcek belediyeciliğinden öteye gidemediğini görmemek ve eleştirmemek mümkün müdür?
Düşünsenize;
Önünüzde rekor derecede oy aldığınız ve daha da fazlasını alacağınız bir kent var, ama siz o kente hak ettiğini veremiyor, layık olmayı beceremiyorsunuz!
Başkanları uyarayım;
İzmirlilerin sıkça yakındığı “CHP’li Belediye Başkanları çok şımardı” sözlerini bence iyi okumanız gerekir.
Aksi halde alman papazın “Arkama baktığımda gelecek kimse kalmamıştı” realitesinin, bir gün sizler içinde yaşanacağını unutmayınız.
Ben olan biteni dile getirdim, gerisi de sizin bileceğiniz iş…
SONAR’ın Karşıyaka Anketi
Türkiye’nin önde gelen Araştırma Şirketlerinden SONAR İzmir Karşıyaka’da bir anket yapmış.
Anketin sonuçlarına girmeden önce, bu anketin kim tarafından yaptırıldığını da ayrıca merak ettiğimi belirtmek istiyorum. Malumunuzdur, parayı basan anketi de yaptırır dönemlerinin en zirve noktasındayız.
Kimse kusura bakmasın ama bu böyledir.
SONAR gelip babasının hayrına Karşıyaka’da özel bir anket çalışması yapacak değil.
Geçelim ve sonuçlara bakalım şimdi.
Yapılan ankete göre Karşıyaka’nın CHP ve Cevat Durak isminde kararlı olduğu vurgulanarak, CHP’ye %87, Cevat Durak’a ise %60 bir oy oranının çıktığına dikkat çekiliyor.
Yani bu oranı bile ciddiye aldığımızda, Cevat Durak CHP’nin %27 gerisinden geldiği sonucu ortaya çıkıyor.
Bu ne demektir.
Karşıyakalının eğilimi kişiden ziyade CHP’ye olduğu gerçeğidir.
Bana kalırsa, bu ankette verilen oranların çokta sağlıklı olduğuna inanmadığım gerçeğidir.
Küçük bir hesap yapalım;
Cevat Durak’ın kendi evinin içerisinden, CHP Karşıyaka İlçe kongresinden örnek verelim.
Yapılan ilçe kongresinde 395 delege sandık başına gitmiş, 106 oy muhalif adaya çıkmıştı.
Yani iktidar gücünü elinde bulunduran Cevat Durak-Adnan Alabay ortaklığındaki yapı, 289 delegenin oyunu alarak ilçe başkanlığını kazanmıştı.
Ancak;
Karşıyaka’da eğer bu denli güçlü olduğu iddia edilen bir yapının karşısına çıkan çokça bilinmeyen ve gücü olmayan bir aday, eğer 106 oy gibi ciddi bir sonuç elde ediyorsa, SONAR’ın yaptığı anketin inandırıcılığını da irdelemek gerekiyor diye düşünüyorum.
Yani kendi partisi içerisinde dahi gücü ciddi biçimde kırılmış Cevat Durak’ın, Karşıyaka halkından bu oranda bir oy alabileceği kanaatini taşımıyorum.
Çok daha çarpıcı bir örnek vereyim.
Sayın Cevat Durak’ın Doktor ağabeyi, Rasim Ozan Kütahyalı ile konuşmuş.
Ne demiş biliyor musunuz?
“AKP ve Binali Yıldırım gelse İzmir yeniden dünya kenti olur. İzmir şu anda kasaba halindedir”
Bunu normal vatandaş değil, Karşıyaka’nın CHP’li Belediye Başkanının ağabeyinin söylemesi önemlidir. Eğer bu beyefendi bunu söylüyorsa, Aziz Kocaoğlu’nun, Cevat Durak’ın, Hakan Tartan’ın ve tüm başkanların durumu da, anlatıldığı gibi pekte sağlıklı değil demektir.
Bu nedenle, SONAR’ın yaptığı anketi inandırıcı bulmadığımı tekrar ifade ediyorum.
Hoşçakalın..
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Somer Sivrioğlu 25 yaş küçük sevgilisiyle havuzda aşka geldi
Somer Sivrioğlu 25 yaş küçük sevgilisi Tilbe Uslu ile tatil pozlarını paylaştı. İkili havuzda birbirlerine karpuz yedirip aşka geldi. MasterChef Türkiye'nin sevilen jüri üyelerinden Somer...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Sıvı kaybı böbreklerde hasara yol açıyor
Sıcak havalarda böbrek sağlığının daha fazla dikkat gerektirdiğini söyleyen Nefroloji Uzmanı Dr. Merve Aktar, “Yaz aylarında artan hava sıcaklıklarıyla birlikte terleme yoluyla ciddi miktarda sıvı kaybı yaşanır. Bu durum, böbreklere gelen kan akımının azalmasına ve atık maddelerin yeterince süzülememesine neden olabilir’’ dedi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.