CHP YDK, güçlünün yanında…

   CHP Karşıyaka’da epey süredir ilginç olaylar yaşanıyor. Orkide Peksev isimli bir parti üyesinin başı, Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ve aynı zamanda kuzeni olan İlçe Başkanı Uğur Yıldırım ile ciddi dertte. İddialara göre Peksev’in, Akpınar ve Yıldırım’ın antidemokratik uygulamalar içerisinde olduğunu belirten açıklamaları başına fena iş açmış durumda. Ne tuhaftır ki süreç, Peksev’in ihraç edilmesine kadar gitti. Hem de jet hızıyla. Birilerinin devreye girdiği aşikâr. Çünkü genelde bu tür süreçler kaplumbağa hızıyla yürür. Neyse…

   Şimdi bakalım bu iddialar arasında neler var. Gelin hep birlikte irdeleyelim…

   Parti Üyesi Peksev’in İlçe Başkanı Yıldırım tarafından disipline gönderilmesinin başlıca nedenlerinden birisi, Peksev’in sosyal medya paylaşımında Genel Başkana yani Kılıçdaroğlu’na hakaret ettiği iddia ediliyor. Peki, hakaret olduğu iddia edilen o paylaşımlar nedir. Aynen yayınlıyorum…

   Bunca yıllık gazeteciyim ve defalarca mahkemelere gidip gelmişliğim vardır ama bunlara hakaret veya aşağılamak demek komik bir durumdur. Eğer tarafsız bir YDK olsaydı, bu paylaşımların hakaret değil eleştiri içerdiğini çok iyi anlardı. Şu paylaşımları yargıya taşımaya kalktığınızda savcılıktan geri döneceğine adım gibi eminim. Çünkü burada eleştiri var. Ayrıca sonuna kadar haklı eleştiriler. Bu paylaşımlardan ihraç değil tam aksine ders çıkarılmalıydı. Olması gereken en tutarlı hareket bu olurdu. Ama öyle olmadı. Üstelik madalyonun asıl yüzü bu değil. Anlatayım.

   İlçe Başkanı Uğur Yıldırım tarafından YDK’ya gönderilen 25 sayfalık raporun sadece 1 sayfası Kılıçdaroğlu ile ilgili. Peki, geriye kalan 24 sayfada neler var?

   O raporun sayfalarında, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın bir cenaze sırasında vatandaşın üzerine yürüyüp küfretmesinden tutun, Belediye İşçilerine ettiği hakaretleri anlatan paylaşımlarda vardı. Ve o raporun sayfalarında, İlçe Başkanı Uğur Yıldırım’ın antidemokratik bir yönetim sergilediğine dair paylaşımlar ve eleştiriler de vardı. Her iki başkana yönelik daha bir sürü ciddi iddia vardı. Ama 25 sayfalık raporun 24 sayfasının, her nedense pek muhterem YDK’nın ilgi alanına girmediği anlaşılıyor. Acaba neden?

   Erk sahiplerinin apaçık kollandığı ortaya çıkıyor. Öyle ya en azından o paylaşımlardan bir ikisini de sorgulamak YDK’nın işi değil miydi?

   Bu ihraç kararı vicdanları yaralamıştır. Küçük olsun benim olsun anlayışıyla, bu partinin bir adım bile ileriye gidemediği geçmişte fazlasıyla görülmüştür. Yazık ki bu hastalıklı durum hala devam etmektedir. Kimsenin de bu durumdan şikayetinin olmaması ayrıca düşündürücüdür. Ama bu kafayla gidilirse, sittin sene CHP’nin bir yere varamayacağı da aşikârdır…