Yukarı
1

Sinan Kara

Adnan Saygun Kimin Çiftliği?

07 Haziran, 2012

   İşte okur denilen kutsanası dayanışma birliğinin etkisi tam da bu aşamada ortaya çıkıyor.

   Yani naçizane yazarınız olarak burada bir şeyleri dile getirirken, sevgili okur ise önemli bilgilerle yazdıklarıma katkı koyup resmen iskemleyi çekiyor.

   Bu gidişle memlekette iskemle sıkıntısı yaşarsak şaşırmayın.   

   Karşıyaka Belediyesi ile ilgili kaleme aldığım “Belediye’de Gazetecilerin yakınları çalışıyor” sözlerimin hemen ardından Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin de arpalık olduğu bilgileri düşmeye başladı.

   Gelen bilgilere göre;

   Güya çalışmak için bu limana demir atanların bir çoğu, Kentin çeperlerinden değil, Kordon’da balık partisi, körfezde tekne turu düzenleyen “hatırlı” kişilerden oluşuyor.

   İçlerinde kimler yok ki?

   Bazı Belediye Başkanları, Büyükşehir bürokratları ve Belediye Meclis üyelerinin Adnan Saygun’u bir güzel hallettikleri ve arpalık olarak kullanıp koskoca Adnan Saygun'u ''Adnan Soygun'' Sanat Merkezi haline getirdikleri iddia ediliyor.

   Mesela bu hatırlı kişilerin içerisinde, malı, mülkü yerinde bu kentin Büyükşehir Belediye Başkanlığını dahi yapmış birileri var. Elbette bilmediklerimiz de var. O nedenle bilenler bilmeyenlerle paylaşsın ve hep birlikte bu kodamanları açıklamak boynumuzun borcu olsun.

   Ve sakın ola ki yanlış anlaşılmasın. Benim derdim asla birilerinin ekmeği ile oynamak değil, derdim eşitsizliğe ve kurulan çetrefilli düzenedir. Bu kadar yoksul insanın el avuç açtığı bir kentin gerçeklerini görmeyen anlayışadır benim isyanım.

   Düşünsenize;

   Belediyeler işsiz insanların CV akınına uğramış halde. Güya bu durumdan şikayetçi olan Belediye Başkanları diğer yandan kendi eş, dost ve akrabasını aynı Belediyeye sokmaktan da çekinmiyor. Ki bazı Belediyeler de aynı soy ismi taşıyan, yani aynı aileden onlarca kişi var. Nasıl olsa Belediye, ye babam ye…

   Adnan Saygun’a kapak atan hatırlı çalışanların listesini ele geçirdiğimde yazacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Tabii ki yorumcularımıza da büyük işler düşüyor, yani iskemle durumu :)

   Son olarak,  İZSU’da da aynı olaylar yaşanıyor. Bilginize…

   İleri Demokrasinin Çocukları!

   Bugün İzmir medyasına baktığımızda RTE’nin son açıklamalarıyla ve dördüncü yargı paketi üzerindeki düzenlemelerine ilişkin konularla ilgili 180 derece dönüş yapan yazarların övgülerini gördüm.

   Başbakanın son söylediklerini alıp geçmişini ise bir çırpıda temize çeken döneklerden bahsediyorum.

   Yuh olsun!

   Sormazlar mı adama, madem Başbakan haklıydı ve iyi şeyler yapıyordu, neden daha önce iyi şeyler her neyse, bunları görmediniz diye?

   Üstüne üstlük dönekliğin sınırını da eline gözüne bulaştırmışlar. İyi şeyler olarak yazılana bakar mısınız?

   -Özel Yetkili Mahkemelerde yapılacak yeni düzenlemeler.

   Yani, Özel Yetkili Mahkemelerin hukuk dışı olduğunu görmek istemeyen bu dönek yapı, düzenlemeyi içine sindirir bir boyuta gelmiş durumda.

   Elbette haklı ya haklı diyeceğiz.

   Ancak Hukukta Özel Yetkili mi olurmuş. Bir ülkenin hukuk sisteminde özel-tüzel diye ayrışma olursa, o ülkede adaletin varlığından söz edilebilir mi?

   Ama kime söylüyorum ki ben?

   Devlet Güvenlik Mahkemelerinin varlığını hissedemeyen zamane çocukları, Özel Yetkili Mahkemelerin gerçek işlevselliğinin ne olduğunu anlayabilir mi?

   Yolsuzluk Operasyonlarında mağduriyetlik refleksi yaratıp aklama uğraşısı veren dönekler, İfade özgürlüğünden dolayı zamanın DGM’lerinde ve bugünün ÖYM’lerinde inim inim inleyenlerin haline, ne denli duyarlı olabilir ki?

   Işık evleri orijinli olup, sonradan sosyal demokrat yazarlığa ve şu aralar ile demokrasi savunuculuğuna soyunmanın ederi de ancak bu kadar olur…

   Şimdilik bu kadar…

   Sözüm İzmir AKP’ye…

   Malumunuz bu Cumartesi günü İzmir Halkapınar Spor Salonunda Başbakan Erdoğan’ın da katılacağı İl Kongresi var.

   AKP İzmir İl Başkanlığı önceki gün biz gazetecilere “Akredite” başlığı altında uyarı gönderip, kongreyi izleyecek olan gazetecilerin, AKP İzmir İl Başkanlığına giderek Akreditasyon yaptırması gerektiğine vurgu yaptı.

   Biz gitmiyoruz!

   Çünkü Akreditasyon anlayışını ret ve protesto ediyoruz.

   Geçtiğimiz Pazar günü yapılan CHP İzmir İl Kongresinde bu tür bir uygulama yoktu. Olsaydı onu da kesinlikle reddederdik.

   Eskiler bilir, 1980 Askeri darbesi Generalleri de bu tür uygulamayı gazetecilere uygun görür ve askeri alanlara Akredite yapmadan girmek imkânsız hale getirilir, birçok gazeteci de o alanlara değil girmek, yaklaşamazdı.

   Aslında şimdilerde de pek farksız.

   O zaman bu yöntem, dinci ve muhalif basın diye bilinenlere uygulanırdı, şimdilerde ise cumhuriyetçi olarak bilinenlere ve her zamanki gibi muhaliflere. O zamanlar dinci diye tabir edilen gazeteciler bas bas bağırır bu uygulamanın etik olmadığına vurgu yapar, protesto ederlerdi.

   İşe bakınız ki, o zamanlar Askeri Vesayetin uygulamalarından mağdur olduğunu iddia edenlerin partisi olan AKP şimdi aynı anlayışı sürdürüyor, aynı uygulamayı yapıyor.

   Başbakan’ın “Tasmalı Gazeteciler” sözünü destekler bir yöntemdir bu “Akreditasyon” uygulaması. Biz Ege’nin Sesi olarak bu yaklaşımı reddediyor ve o kongreyi izlemeye gitmiyoruz.

   Gerisini varsın Akredite olanlar düşünsün…



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Kardashian'dan photoshop itirafı!

Sosyal medya hesabını aktif olarak kullanan Khloe Kardashian'dan dikkat çeken bir sosyal medya açıklaması geldi. Kardashian, paylaşımlarında uzun süredir photoshop ve filtre kullanmadığın...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

119 ülkede görüldü, yayılıyor: Milyonlarca kişi tehlikede!

Hiçbir sınır tanımadan hızla yayılan tehlike, uzmanları bile alarma geçirdi. Görüldüğü ülke sayısı 100’ü aştı, vaka sayıları tırmanıyor. DSÖ ilk kez kapsamlı bir tedavi kılavuzu yayımladı. Her yıl milyonlarca insan sivrisineklerin taşıdığı virüslerle enfekte oluyor. Sağlık uzmanları tehlikenin kapda olduğunu söylerken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise bu tehdide karşı tarihinde ilk kez harekete geçti.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR