Alaattin Yüksel Teyit Ediyor: Ali Engin Benim Adayımdır

    Bugün İzmir’de siyaset kulislerini karıştıracak bir yazıyı kaleme alan Hamdi Türkmen aslında bir kafa karışıklığını da ortaya çıkarmış oldu.

    Neydi bu kafa karışıklığı?

    CHP İzmir’de İl Başkanlığına adaylığını koyan Müteahhit Ali Engin, Alaattin Yüksel’in çıkardığı aday olarak CHP’de tartışılır bir hale gelmişti. Alaattin Yüksel bu konuda sessizliğini korurken, Ali Engin ise “Kimsenin adamı/adayı değilim” diyerek bağımsız olduğunu üstüne basa basa vurgulamaya çalışmış, oluşabilecek tepkileri de bir nebze de olsa giderme çabasına girişmiştir.

    Öyle ki;

    Ali Engin resmi adaylık açıklamasını CHP İl Binasında yaparken, dedikodu olmasın diye Alaattin Yüksel o açıklamaya gelmemiş ve Ali Engin ili birlikte görüntü vermekten kaçınmıştı.

    Bir kesim partili ve medya mensubu da Ali Engin’in “Kimsenin adamı değilim” açıklamasını yeterli bulmuş ve tartışmaya girmekten sakınmıştı.

    Ancak son dakika golünü Ali Engin’e atan yine Alaattin Yüksel’in kendisi olmuş durumda.

    Çünkü, “Ben Kimsenin adamı değilim” diyen Ali Engin için Hamdi Türkmen’i telefonla arayan Alaattin Yüksel’in söylediği “Ayıp, ayıp, sana hiç yakıştıramadım Hamdi; yazdıklarının yüzde 80’i doğru değil. Ne yani Kocaoğlu karışmasın, Alaattin karışmasın; biz bırakalım, İl başkanını Hamdi Türkmen belirlesin öyle mi?” sözleri, Ali Engin’i zora soktuğu gibi, Engin’in Alaattin Yüksel’in de adayı olduğunu teyit etmiştir.

    Yani sözün özü;

 Ali Engin her ne kadar da “Ben Alaattin’in adayı değilim” dese de, diğer bir anlamda Alaattin Yüksel Ali Engin’i yalanlayarak “Ali Benim Adayımdır” açıklaması yapmış, CHP’de “Şapka düştü, kel göründü” olayına imza atmıştır.

    Son cümle;

    Örgüt içerisinde Ali Engin’e oluşan tepkinin kaynağı da “Alaattin Yüksel’in adayı” olmasından kaynaklanıyor. Çünkü Alaattin Yüksel parti içinde olumsuz siyasi manevralarıyla ve bıraktığı kötü intiba ile istenmeyen bir politikacı olarak tanımlanıyor.

    Öyle ki, Kemal Kılıçdaroğlu dahi bu tanımlamayı ciddiye aldığından dolayı, üst kademe görevlendirme de Alaattin Yüksel’e yetki vermekten kaçınır duruma gelmiştir.

    Ben ortaya çıkan durumu doğru biçimde yorumlamaya çalıştım. Tabii ki karar verecek olan CHP delegesidir. Şimdiden tüm adaylara başarılar diliyorum.

    NOTLARIM

    NOT 1 : Güzelbahçe ile ilgili bir önceki yazımda kaleme aldığım “CHP İlçe Kongresi sonrası Üç CHP’li Meclis Üyesinin AKP’ye transfer olacaktı. Bir Bayan Üyenin de  AKP’den Güzelbahçe Belediye Başkanı Adaylığı için pazarlık yaptı” yorumlarımın ardından, Güzelbahçe’de herkes bu Bayan meclis üyesini merak ediyormuş. Benden isim vermemi isteyenler de oldu. Güzelbahçe’de yaşayan CHP’liler zaten bu olayı yeterince biliyor. Bilmeyenler de biraz daha çalışsın bulsun demekten başka bir şey de gelmiyor elimden:)

    NOT 2 : Karabağlar Belediyesinden Meclis Üyeleri ve Bürokratların Hollanda ve Fransa’ya yaptıkları teknik gezi sona ermiş. Bakalım oralarda neler öğrenmişler, Karabağlar için neler yapacaklar. Gezinin ayrıntılarını merakla bekliyoruz.

    NOT 3: Pazar günü yapılacak CHP İzmir İl Kongresinde, İlçe Belediye Başkanları ve Parti Başkanları arasında ortaya bir ayrışma çıkmış durumda. Bu durumun seçime ne şekilde yansıyacağını hep birlikte takip edip paylaşacağız.

    NOT 4: Mail adresime ilginç bir not düştü. Sizlerle paylaşıyorum:

 Karşıyaka’da Sayın Cevat Durak’ın yönetiminden memnun olmayan CHP’lilere müjde. Belediye tecrübesi tavan yapmış, CHP’de kariyeri maksimum seviyede, yalandan değil gerçek dürüstlerden, namus timsali, gerçek sosyal demokrat bir ''ANA'' geliyor.. Hırsız değil, arsız hiç değil. Seçimden önce selam verip seçimden sonra görmemezlikten gelen değil, onu yalnızca hırsızlar, asalaklar sevmeyebilir. Bununla da gurur duyarız. Çok yakında ''Karşıyaka’nın ANA’sı'' geliyor. ANAMIZI AĞLATANLARA İNAT…

 Bekleyelim bakalım altından ne çıkacak…