CHP’de hedef yerel seçimler olmalı…

   Bir seçimi daha geride bıraktık. Cumhur İttifakı, hem Cumhurbaşkanlığı hem de Parlamento seçimlerinin kazanan tarafı oldu. Muhalefet cephesinde ise başarıyı partiler değil Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce yakaladı. Beklenen bir başarıydı ama daha da iyisi olabilirdi. Diğer adayların beklenen performansı gösterememesi,  İnce’nin tüm planlarını altüst etti. Böylelikle Erdoğan işi ilk turda bitirmiş oldu. Muhalefet açısından ders çıkarılması gereken bir seçimdi. Bakalım gereken ders çıkarılacak mı?

   Gelelim seçim sonrası CHP’de yaşanan tartışmalara..

   Muharrem İnce’nin, CHP’nin 41 yıllık sürecinde en büyük oy oranını yakalaması hem CHP hem Muhalefet cephesinde heyecan yaratmış durumda. Şimdi bütün mesele, bu heyecanın heba edilmeden devam etmesi. Peki nasıl?

   Malumunuz birkaç gündür CHP’de İnce’nin Genel Başkanlık yarışına gireceği konuşuluyor. İnce bu durumu “şimdilik” yalanlasa da, parti kulislerindeki iddialar bu yarışa gireceği yönünde. Peki girmeli mi?

   Bence örgüt içerisinde ve ülke genelinde yakaladığı olumlu hava ile partiyi çok daha yukarılara taşıyabilir. Parti tabanından da ciddi bir eğilim var. Ama bu yarışın şimdi olması yanlış olur. Çünkü Yerel Seçimlerin öne çekilmesi gibi bir durum söz konusu. Böyle bir süreçte Kurultay talebi CHP’ye bir şey katmaz, aksine var olan enerjisini tüketir. Zaten süre açısından da imkansız gibi. O nedenle yerel seçimleri atlatmak çok daha mantıklı olur diye düşünüyorum. Peki, yerel seçimlerde nasıl bir strateji izlenmeli?

   Seçim kampanyası Kılıçdaroğlu liderliğindeki mevcut ekiple yapılırsa, Kılıçdaroğlu’nun kayıp sayısı 9’dan 10’a çıkabilir. Doğru strateji, bu kampanyanın ön saflarına ateşleyici olarak Muharrem İnce’nin dahil edilmesidir. Böyle bir durumda İnce rüzgarının, bu kez yerel bazda CHP’yi çok daha ileriye taşıyacağından kimsenin şüphesi olmasın.  Yerel seçimlerde alınabilecek ezici bir başarının, erken genel seçimleri tetikleyebileceği ihtimalini de ayrıca kimse unutmasın. Ülke için ve CHP için, yeter ki herkes elini taşın altına koyabilsin. Ama birlik ve dayanışma olmazsa, bırakın var olanın üstüne koymayı elde olan belediyelerin de kaybedilme riski olduğunun iyi bilinmesi gerekir.

   Evet, gün dayanışma günüdür. Parti içerisindeki kırgınlıklar, tartışmalar “şimdilik” askıya alınmalı ve yerel seçim hazırlıklarına acilen başlanmalıdır. Seçimdeki başarısını ve CHP’deki iç karışıklığı fırsat bilen AKP ve destekçisi MHP’nin, her an erken yerel seçim alma kararı sürpriz olmaz. O nedenle bugün olacakmış gibi çalışmalar hemen başlamalı.

   Son olarak bir iki cümle de CHP içerisinde Genel Başkanlık tartışması açan Gürsel Erol ve ekibi için söylemeliyim. Öncelikle Erol’un böyle bir talebin içerisinde olması şık olmadı. Çünkü vefasızca bir tutum söz konusu. Bilenler bilir, siyasette Gürsel Erol’u Gürsel Erol yapan kişi Kılıçdaroğlu’dur. Kendisini var eden kişiyi dönüp sırtından hançerlemesi, büyük ve haklı bir tepkiye neden olmuştur. Özetle, değişim talebi doğru ama bunu dile getiren yanlıştır…

   İzmir’de ciddi kayıp var

   Seçimin bir kaybedeni de İzmir oldu. 1 Kasım seçimlerini baz aldığımızda, bugün yaklaşık 5 puanlık bir kayıp söz konusu. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in iyi bir sınav vermediği anlaşılıyor.  Bu durum beni şaşırtmadı çünkü “çalışmıyor, ulaşamıyoruz ve seçimlerle ilgilenmiyor” diye İl Başkanından çok yakınmalar vardı. O yüzden böyle bir sonucun olması beni şaşırtmadı. 

   İzmir’de bir başka dezavantaj isim Aziz Kocaoğlu. Çünkü İzmir’i ciddi biçimde yormuş durumda. Genel politik süreçten dolayı, mecbur kalındığı için oy verilen Kocaoğlu’nu artık kimse istemiyor. 

   Seçim sürecinde kırsalı “Dostlar alışverişte görsün mantığı” ile dolaştığı iddia edilen Kocaoğlu’nun, Partinin ve Muharrem İnce’nin kampanyasına destek yerine, kendi piarını yapmak için köy ve ilçe gezileri yaptığı zaten söyleniyordu. Bunun sonuçlarını da Bayındır, Tire ve Ödemiş gibi kırsaldaki yerlerdeki kayıplarla yeterince gördük. Kocaoğlu partisini eritmeye devam ediyor. Çare, bir daha aday yapılmaması. Önümüzdeki yerel seçimlerde tekrar aday yapıldığı takdirde bırakın kırsalı kaybetmeyi, kendi koltuğunu dahi kaybederse sürpriz olmaz. Benden uyarması…