Kemal Kılıçdaroğlu Başkanlara Kırgın
15 Mayıs, 2012Bir süre önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP’li Belediyelerin Alman vakıfları aracılığıyla, dolaylı yollardan PKK’ya para yardımı yaptığını iddia etmişti.
İşte bu ciddi iddianın hemen arkasından Başbakan’a “İspatlamazsan namertsin” diye cevap veren Kılıçdaroğlu İzmir’deki Belediye Başkanlarını da Başbakan’a dava açmaya çağırmıştı.
Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olmak üzere İzmir’de 28 Belediye Başkanı “Üzerimize gelirler” korkusuyla Başbakan’a dava açma cesaretini ortaya koyamamış ve Kılıçdaroğlu’nun bu çağrısı da havada kalmıştı.
Başkanlar tarafından ortaya konulan bu tutum sonucunda, Kılıçdaroğlu kendi Belediye Başkanları tarafından dinlenmeyen bir lider konumuna düşürülmüştü.
Bu duruma oldukça sinirlenen Kılıçdaroğlu’nun yakınındakilere “Başbakan bunları “yolsuzluk yapmakla” itham ediyor. Benim Başkanlarım da bu mesnetsiz iddialar karşısında haklarını bile arayamıyorlar” diyerek tepki gösterdiği yönünde sağlam bir kaynaktan duyumlar almış bulunmaktayım.
Bu duyumlara ilave olarak;
Cezaevinde bulunan bürokratları ziyaret etmesi için İzmir’e davet edilen Kılıçdaroğlu’nun “Daha ne istiyorlar. Gittim İzmir meydanında konuştum. Ben bu adımları atarken, onlar bir dava açılması için yaptığım çağrıyı dahi umursamadılar” diye sitem ettiği de aldığım bilgiler arasında.
Diğer bir önemli ayrıntı ise, çağrıya uymayan bir çok Belediye Başkanının üzerinin çizileceği yönünde.
Bazı Belediye Başkanları “nasılsa işimi bağlarım” mantığıyla bu çağrıyı geçiştirmiş olsalar da, geçiştirilmemesi gereken asıl olay ise yeni tüzüktür.
Malumunuzdur;
Yeni tüzüğe Milletvekilleri için delegeyle önseçim birinci madde olarak konulurken, 2014 Yerel Seçimlerinde tekrar aday olmak isteyen Belediye Başkanlarının da Genel Merkez yoklamasıyla belirleneceği de ayrıca tüzüğe konulmuş bulunmaktadır.
Yani “Başbakan’a dava açın” çağrısı, İzmirli Belediye Başkanları tarafından dikkate alınmayan Kılıçdaroğlu’nun adaylık için karşısına çıkacak Belediye Başkanına “kapıyı” göstereceği yönünde ciddi emareler var.
Haklı mı?
Sonuna kadar haklı!
Bu denli ciddi bir iddia karşısında “kuyruk kısmak” doğru mudur, elbette değildir. Ben “solcuyum, devrimciyim” diyerek “çakma cesaret” şablonu çizmekte işin cabasıdır.
Hele hele Belediyesine yapılan operasyonlar karşısında “beni de alın” diyerek güya meydan okuyan Aziz Kocaoğlu’nun, Kılıçdaroğlu’nun “dava açın” çağrısını, “Genel merkez açsın” diye savuşturması da sizce manidar değil midir?
Bu nedenle başta Aziz Kocaoğlu olmak üzere, Genel Başkanları Kılıçdaroğlu’nun çağrısına icabet etmeyen çok sayıda İzmirli Belediye Başkanı için çanlar çalıyor demek abartı olmayacaktır.
Kısacası, bazı Başkanlar sızma zeytin yağı, börek, çörek, çiçek, tepsi tepsi baklavalar hediye olarak gönderseler de, bu kez işleri gerçekten çok zor.
Çünkü Gandi Kemal’in morali acayip derece de bozuk…
Karşıyaka’ya “Demokrasi” Uğramaz Mı?
Reklam Medyasının ilgi alanına girmediğinden ötürü, bizim son birkaç haber ve yazımızda ki konulardan birisi de Karşıyaka CHP oldu ve öyle belli ki olmaya da devam edecek.
Geçtiğimiz ay yapılan ilçe kongresinde hiçte hoş olmayan görüntülerle karşılaşmıştık. Bir bayan adaya karşı yapılan anti demokratik tavırları hep birlikte görmüş ve paylaşmıştık.
Şimdi aynı süreç, Karşıyaka Gençlik Kolları Başkanlığı seçiminde yaşanmış. Yine dışarıdan müdahaleler ve etik olmayan yöntemlerin devreye girdiği konuşuluyor.
Belediye Başkanı Cevat Durak ve İlçe Başkanı Adnan Alabay’a karşı tepkiler dinmek bilmiyor.
Bir de bu olayları şikayet eden gençlerin İl Başkanı Tacettin Bayır tarafından da dikkate alınmadığı ve yaşanılanlara seyirci kalındığı yönünde ithamlar var.
Karşıyaka CHP’nin bir an önce kendi içerisinde dinginliği sağlaması gerek, bunun yolu da “demokrasi”nin önünü açmaktan geçer. Aksi halde yaşanan bölünmeler 2014 seçimlerine de yansır, bu durum gerek Cevat Durak için, gerekse CHP için hiçte hoş bir sonuç vermez.
Benim görevim uyarmak, gerisi size kalmış…
Hasan Tahsin'e Sansür
Bugün 93. cü yılında şehit Gazeteci Hasan Tahsin, İzmir'i işgal eden düşman askerlerine ilk kurşunu sıktığı Konak Meydanı'nda düzenlenen törenle anıldı.
İzmir Gazeteciler Cemiyetinin organize ettiği ve Basın özgürlüğünün eleştirildiği, daha da ötesi sansür uygulamasının konuşulduğu bir anma töreninde ilginç bir olay, ilginç bir yasak yaşandı.
Bakanlık talimatı ve Valilik genelgesiyle Hasan Tahsin anıtının önüne siyasi partilerin çelenk bırakması meğerse yasaklanmış. Bugünkü törende bizzat şahit olduk ki, CHP İzmir İl Başkanlığının çelenği de bu mantıksız uygulama sonucu anıtın önüne alınmadı.
Hadi AKP'nin bu ve benzeri törenlere bırakın katılmayı, çelenk göndermediğini biliyoruz. O halde neden başka partilere ya da sivil toplum örgütlerine böyle bir yasak getirilir. Bu nasıl bir anlayıştır.
93 yıldır kahraman olarak bilinen Hasan Tahsin'e reva görülen "vatan haini" muamelesi de neyin nesidir böyle!
Bu durum çelenk sansüründen çok daha öteye, Hasan Tahsin'e karşı bir hazımsızlığın da örneğidir.
Bu uygulama bize şunu göstermektedir;
AKP kendi düşüncelerini uygulamak için baskıcı yöntemlerini hayata geçirdiği gibi, başkalarının düşüncelerini de yok saymaya, sansürlemeye ve yasaklamaya çeşitli dayatmalarla devam etmektedir.
Bunun anlaşılabilir tek açıklaması;
Hasan Tahsin'i anmasanız da olur ve benim gibi düşünmüyorsan yok ol anlayışıdır...
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Zafer Algöz'den yorumlara yanıt
Oyuncu Zafer Algöz, 15 Temmuz darbe girişimini anlatan 'Son Sefer' filminde rol aldığı için gelen tepkilere yanıt verdi. Algöz, "6 sene önce de Börü'yü yapmıştım" dedi. Fethullahçı Terör ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
119 ülkede görüldü, yayılıyor: Milyonlarca kişi tehlikede!
Hiçbir sınır tanımadan hızla yayılan tehlike, uzmanları bile alarma geçirdi. Görüldüğü ülke sayısı 100’ü aştı, vaka sayıları tırmanıyor. DSÖ ilk kez kapsamlı bir tedavi kılavuzu yayımladı. Her yıl milyonlarca insan sivrisineklerin taşıdığı virüslerle enfekte oluyor. Sağlık uzmanları tehlikenin kapda olduğunu söylerken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise bu tehdide karşı tarihinde ilk kez harekete geçti.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.