Paldır Küldür Bakanı
08 Mayıs, 20122012 Genel seçimlerinde Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay’ın İzmir’den adaylıkları açıklandığında bir anda paldır küldür projelerle yüz yüze kaldık. Hizmet manyağı olacağız diyerek, toplu şekilde beklemeye koyulduk.
Hedef, kısa sürede 35 proje ile İzmir’i çağ atlatmaktı.
Vaatler yağmur misali geldi…
Ve ardından 35 projenin ilk kazması Yeşildere yoluna vurulurken, Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirmek için son adımları attığı ve Buca Trafiğine nefes aldıracak Uçan yol Projesi’ne de darbe indirdiler.
Şimdi proje açıklayan bakanlarımız Özel İdare Kaynaklarından yaptıkları İzmir gezilerinde atıp tutmaya devam ediyor.
Binali Yıldırım’ın İzmir’de yerel seçimleri alma adına yaptığı açıklamalar kendisinin aday olacağına ilişkin emareleri de artırıyor.
Bu açıklamalar sırasında 35 projenin 2023 hedefi ile ortaya konulduğunu da öğreniyoruz. Anlayacağınız hayallerini satarak İzmirliler’i kafakola alacağını zanneden Yıldırım ve Günay, İzmirliler’in de kolayca kendilerine döneceğini düşünüyor.
Hafızalarınızı yoklarsanız, Binali Yıldırım’ın kötü bir ANAP örneği bakanlara benzediğini de görebilirsiniz.
Yoksulluktan, işsizlikten kırılan halkı görmezden gelip, Özal’ın meşhur çağ atlatma hikâyesini yeniden topluma yutturmaya çalışıyorlar.
Bunları söylerken, diğer yandan eğitim kurumlarında, sağlık kurumlarında kadrolaşıp, okullarda pek muhterem Fetullah hoca’yı öven kitaplar dağıtmaya da başlıyorlar.
Ve İzmir’i bu yolla alacağını düşünüyorlar…
Binali Yıldırım bir konuşmasında “35 projeyi AK Parti iktidarının bir taahhüdü olarak İzmirlinin önüne koyduk. 'Bakan coştu' dediler, vaatlerimizi hafife aldılar. 'İzmir'in kalesiyiz' dediler, biz de 'kale tanımayız, İzmir'in tek kalesi var o da Kadifekale'dir' dedik. Şimdi artık İzmir'in kalesi, İzmir'e hizmet edenleridir. İzmir'in kalesi İzmir'in kadınlarıdır, İzmir'in AK Parti teşkilatlarıdır'' diyor. Ve buna hayaller satarak seçim alma hedefini şu sözlerle devam ettiriyor.
“İzmir, EXPO'yu alsa da almasa da bizim İzmir projelerimizde en ufak bir değişiklik yok. İzmir'i Türkiye'nin ikinci büyük kenti yapmaya, en büyük turizm, ticaret, sanayi şehri yapmaya, kısacası İzmir'i marka şehir yapmaya and içtik. Yerel yönetimler sorun üretse de önümüze yokuş çıkarsa da teker teker hepsini aşarak İzmir'e hizmet için ne lazımsa onu yapacağız. 60 yaş kartında mızıkçılık yaptılar, peşlerini bırakmadık, şimdi tekrar 60 yaş kartını devreye soktuk. 'Körfeze gemi alınacak' dediler. Dedik ki yanlış iş yapmayın, Bağdat'tan döner'. İptal ettiler, ikinci sefer ihale oldu, hem yüzde 30 ucuzuna geldi hem de yerli firma aldı. Bizim istediğimiz de buydu. İzmir için doğru bildiğiniz her projenin arkasında olacağız. Bu belediyelerin işi, bu hükümetin işi demeyeceğiz, iş İzmir'in işiyse biz o işin tam göbeğinde olacağız."
Mahkeme kararı ne olacak
Süt dağıttı diye yargıladığınız Aziz Kocaoğlu’nun projesini kopyalarken bunu bile beceremeyenler, bir de uygulamayı durdurun dedikleri 65 yaş kartı ile ilgili açıklamalar yapıyor. Ve biz düzelttik diyorlar. Belediyeler üzerinde şiddete varan bir baskı kuran AKP iktidarının teftiş orduları bir yandan doğru ve halka yakın uygulamaları imha etmeye çalışırken, diğer yanda da paldır küldür açıklamalar yapan iki bakanlı AKP örgütü pek de gerçekçi görünmüyor.
İsterseniz İnternette halkın 35 proje masalına bakış açısını gösterecek bazı yorumları da size aktarıp konuyu kapatalım…
İTÜ Sözlükten Halkın yorumları
1- AKP’nin İzmir için 35 proje üretmesi.
İnsanın aklına İzmir'in plakası 34 olsa bir projeden mahrum mu kalacaktı sorusunu getiren durumdur. Şimdi bu gerçekten İzmir'in ihtiyaçlarının tespit edilmesinin sonucunda ulaşılmış bir rakam mıdır, yoksa sırf plakayı tutturmak için zorla üretilmiş projeler bütünü müdür?
2- Sırf plakayı tutturmak için üretilen projelerdir.
Bakmadım, ama önceki deneyimlerimden yola çıkarak söylüyorum ki orada sırf numara tutsun diye hiç hesapta olmayan projeler de konulmuştur..
3- Belediye seçimleri zamanında Trabzon için 61 proje üretilmişti. Oluyor bu tarz şeyler.
4- Trafik kodu mantığında gidildiğinde düzce için bir hayli zorlayacak durum.
5- Adana isyanlarda.
6- Çok sağlam kaynaklardan 9 Eylül ve Ege adında iki üniversite yapacaklarını duyumunu aldım. Önceden vardı ama olsun yine yaparlar efendim, alışık bunlar.
7- Yanlış işlerle uğraşmaktadırlar hiç bitmeyen rakı şişesi projesi, her atışta çipura çeken olta projesi gibi daha yaşamdan yana proje üretselerdi hem belki daha gerçekçi olurdu hem de alma şansları olabilirdi.
8- Her il için böyle projeler üretilecekse Adana'nın suçu ne dedirten eylem. Ayrıca (81+1)*41=3362 proje eder. At 33'ü, ne kaldı? 62. ve 62'den tavşan.
9- 35 değil 350 projesi olsa İzmirlilerin ideolojilerini satmayacağını bilmemelerinden kaynaklanan durumdur. Hiç gerek yoktu projelere kafa yormaya falan.
10- Sayın başbakanımızın son çırpınışlarıdır. Beyaz eşya ve kömür daha inandırıcı olabilirdi.
11- Hayaldi hayal olarak kalacak
12- Geçenlerde Binali Yıldırım'ın teketek programında açıklamaya çalıştığı projeler. Çoğu EXPO projeleri. Aralarında hastane, yol filan var. Kayda değer hiçbir şey yok gibi. Öyle çılgın mılgın değiller yani. En sonunda da bombayı patlattı sayın bakanımız. Bunlar 12 yıllık yani 3 dönemlik projeler dedi. Kimisine son dönemde başlanacak dedi. Ben de hayran kaldım bu ileri görüşlülüklerine. Hatırladıkça gözlerim doluyor. Daha fazla konuşamayacağım.
13- Bir numara - Hasan Tahsin'i unutturmak
Ne olacak bu Karşıyaka’nın hali?
Karşıyaka’da CHP İlçe Kongresinde başlayan tartışmalar, Belediye Meclisine de taşınmış durumda.
Hatırlarsınız;
İlçe Kongresinde mevcut Başkan Adnan Alabay’a karşı aday olan Belediye Meclisi Üyesi Günsel Sağlam, Alabay taraftarlarınca “ölçüsü kaçan” tepkilerle karşı karşıya kalmış ve kongreye gölge düşmüştü.
Kongre sonrasında olanlara izleyici kalmakla yetinen Başkan Cevat Durak’a da yoğun eleştiriler gelmişti. O kongrede yaşananların kırgınlığı ve öfkesi dün CHP Grup toplantısına da yansıdı.
Grup toplantısında İlçe Başkanı Adnan Alabay ile Günsel Sağlam arasında yine tartışma çıktı.
Tartışmanın nedeni ise, Alabay’ın kongreye yönelik “Oldukça Demokratik bir seçim yaşadık” sözleri. Bu sözlere öfkelenen Günsel Sağlam’ın “Hangi demokratik seçim. Bana, bir kadına yaptıklarınız hareketlerinizden dolayı sizi özür dilemeye davet ediyorum” karşılığı vermesiydi.
Hemen ardından diğer meclis üyesi İsfahan Naki ile Nejat Yılmaz arasında yaşanan kavga, Karşıyaka CHP’de bir şeylerin iyi gitmediğinin göstergesi oldu.
İsfahan Naki’nin bir gazeteye verdiği röportajdan dolayı Nejat Yılmaz’ı eleştirmesi sırasında yerinden kalkarak yüksek sesle “Provokatör” diye bağıran Yılmaz’ın Başkan Durak’ın önünde bir kadına karşı ortaya koyduğu ölçü hayli tartışılacak gibi görünüyor.
Sözün özü;
Karşıyaka’da demokratik dengelerin ayarını elinden kaçıran Cevat Durak’ın, olayların bu aşamaya gelmesinde önemli rol oynadığı düşüncesindeyim.
İlçe Başkanı Adnan Alabay’ın “Demokratik bir seçim yaşadık” sözleri, bana göre ayakları yere basmayan bir açıklamadan ibarettir. Çünkü o kongrede yaşananların fotoğrafları ve video görüntülerini unutmak mümkün değildir.
Yüzde 33 kadın kotasıyla övünen CHP’de hâkimiyet; kadınlara karşı bağıran, çağıran ve kaykılanların eline geçmiş durumda.
Eğer parti içi huzur aranıyorsa, Cevat Durak ve Adnan Alabay’ın kongrede yaşananlar için samimi özeleştiri verip, parti içerisinde bir an evvel iç barışı sağlamaları gerekiyor.
Aksi halde, Karşıyaka’da kaybeden CHP’den öte, Cevat Durak ve Adnan Alabay birlikteliği olacaktır.
Uyarmadı demeyin…
Bayır ve Karamustafaoğlu’na soru
Geçtiğimiz Pazar günü Türkiye’de devrimci camianın en anlamlı günüydü.
6 Mayıs’ta Üç Fidan’ın idam edilişlerinin yıldönümü, İzmir’de de çok sayıda CHP’li Belediye Başkanı ve İlçe Örgütleri, Konak İlçe örgütünün de yer aldığı çeşitli etkinliklerle anıldı ve protesto edildi.
Neden özellikle Konak ilçe örgütünü ayırdım?
Çünkü Konak İlçe Örgütü Denizler için bir anlamlı etkinlik yaparken, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan ise “Boyoz Festivali” ile haşır neşir olmuş, Denizlerin idam edildiği bir günde boyoz yiyerek kutlamaların konu mankeni olmuştur.
Daha önce de yazdım, ben boyoz festivalinin yapılmasına karşı değilim. Aksine İzmir ile özdeşleşen bir etkinlik. Ancak ben seçilen tarihe karşıyım.
İdamların yapıldığı bir günde, CHP’li Konak Belediyesi tarafından desteklenen bu festivali yapmanın mantığını anlamak mümkün değildir.
Merak ediyorum, bu konuda Sayın İl Başkanı Tacettin Bayır ve Konak İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu acaba ne düşünüyor?
Bundan böyle İzmir’de her 6 Mayıs’ta, şen şakrak içerisinde Boyoz mu yiyeceğiz, yoksa Denizleri mi anacağız…
Buyurun Sayın Bayır ve Sayın Karamustafaoğlu, top siz de?
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Pınar Deniz'den Ayşe Barım kararı: Menajerlik şirketinden ayrıldı!
Gezi Parkı soruşturmasında tutuklanan Ayşe Barım’ın kurucusu olduğu ID İletişim ile yollarını ayıran Pınar Deniz, ajansın internet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından kaldırıldı. Ünl...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Sadece bu 6 kuralı hayatınıza sokun yeter
Kilo vermek artık sancılı diyetlere bağlı değil; uzmanlar, sadece hayatınıza katacağınız 6 basit kuralın zayıflama sürecinde mucizevi fark yaratabileceğini söylüyor. Düşük karbonhidrat, keto, aralıklı oruç veya şekersiz beslenme... Birçoğumuz hayatımızda en az bir kez kilo vermek için popüler diyetleri denemiştir.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.