Başkanlar Rahatsız

   Fırsat buldukça Belediye Başkanlarıyla konuşmak ve sorunlarını dinlemek, haberdar olmak için bir araya geliyorum. Birçoğu dert yanıyor ve sitem ediyor.

   Kime mi?

   Tabii ki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na!

   Bulundukları ilçelere Büyükşehir’den gerekli desteği alamadıklarını, Kocaoğlu’na sorunları anlatamadıklarını ve Büyükşehir Bürokrasisinden kendilerine karşı takınılan tavırdan rahatsızlar.

   Başkanlar rahatsız.

   “Büyük Başkan”ın yatırımlar açısından kent merkezine yeterince önem vermediğinden, bu nedenle ilçelerine hizmet edemediklerinden dolayı rahatsızlar.

   Parti içi rahatsızlık olmaması için ismini vermeyen bir Belediye Başkanı şu şekilde konuşuyor:

   “Aziz Başkan’dan randevu almak çok zor. Ancak tesadüfen yakaladığımızda ilçemizdeki sorunları anlatmaya çalışıyorum ama olmuyor. Çünkü sorunumuzu dinlemeden kesip atıyor. Zor durumdayız, partimizin sıkıntı yaşamaması için sineye çekiyoruz ama nereye kadar. İlçemiz halkı bizden hizmet üretmemizi bekliyor. Büyükşehir’in yardımı olmadan da bu işlerin altından kalkmak çok zor.  Benim gibi birçok Belediye Başkanı arkadaşım da aynı sorunları yaşıyor ama çaresizlik içerisinde Başkanımız Kocaoğlu’nun bunları fark etmesini bekliyoruz”

   Ve ekliyor Başkan;

   “Aziz Başkan olumlu baksa da bu kez Büyükşehir Bürokrasisi karşımıza çıkıyor. Bu durumu Aziz Başkanımıza anlatıyoruz ama yine anlattığımızla kalıyoruz”

   Durum aynen böyle

   Sayın “Büyük Başkan” Aziz Kocaoğlu son bir yılını yapılan operasyonların mazeretiyle geçiştirse de, İzmir kentine yapılamayan hizmetlere yönelik, önceki yedi yılın hesabını izah edebilir mi?

   Bence edemez…

   Uluslar arası düzeyde kredi fizibilitesinin yüksek olmasıyla ve borçlarının bulunmadığıyla övünen Büyükşehir Belediyesi ve onun ticaretten gelen Aziz Başkanı, kasasında bulundurduğu devasa paraya yatırım mantığından öte “peşin satan” tüccar durumunda olan bir anlayışla bakmakta.

   Şu gün itibariyle İzmir’in ana güzergâhları, caddeleri ve sokakları S.O.S veriyor. Şehir içi yolların tümü yamalı ve çukurdan geçilmiyor. Araçlar çukurlardan dolayı hasar görüyor. Bu denli büyük sorunu herkes görüyor, yaşıyor ama Büyük Başkan görmüyor ya da umursamıyor.

   Türkiye’nin üçüncü büyük şehri ve bir zamanlar Ege’nin incisi olarak anılan kent maalesef kimsesizliğe terk edilmiş bir görüntü veriyor. Ve son bir yılda operasyon bahanesiyle işler durma noktasına gelmiş durumda.

   Sekiz yıllık görev süresi boyunca ekibini dair oluşturamamış bir Başkan’ın bu saatten sonra halkın sorunlarıyla ne derecede ilgileneceği de ayrı bir muamma.

   Daha da vahimi, kendi kendisini “Beceriksiz” olarak nitelendiren bir Belediye Başkanından “Üretkenlik” beklemek doğru mudur?

   Buna da siz karar verin…

   Aşırma Proje

   AKP Hükümeti zehirleyen cinsten “Okul Sütü Projesi”ni (sorunlu biçimde bozuk ve son kullanma tarihi geçmiş halde) çeşitli illerde devreye soktu. Güya ilk ve yeni keşfedilmiş proje gibi?

   Oysa İzmir Büyükşehir Belediyesi 7 veya 8 yıldır bu projeyi zaten uyguluyor. İzmir ve ilçelerinde çocuklarımıza uzunca bir dönemdir düzenli biçimde sağlıklı süt içiriliyor.

   AKP Hükümetinin dünyadan bihaber Tarım Bakanının “çakma proje”sinin yeni bir buluş diye kamuoyuna sunması, Başbakanın ise bu uygulamanın ilk İzmir’de başladığını görmezlikten gelmesi şık olmadı.

   Diyarbakır, Adana, Konya veya Kayseri’nin AKP Hükümetinin bu aşırma projesinden haberi olmama ihtimaline binaen, İzmirlilerin bu oltaya takılmayacakları gün gibi ortada.

   Hadi diyelim ki Başbakan ve Tarım Bakanı bu uygulamanın ilk olarak İzmir’de başlatıldığını, duymadı, görmedi ve bilmiyor.

   Merak ediyorum;

   İzmir’de bulunan AKP’nin ileri gelenleri acaba Başbakan’a “Sayın Başbakanım bu proje bize ait değil, yaklaşık 8 yıldır İzmir’de uygulanıyor. Konuyu düzeltelim yoksa “proje aşırmakla” itham ediliriz” demekten çekiniyorlar mı?

   İlginç bir durum doğrusu…