Nevzat Kavalar “Zafer” kazanmış mı oldu?

   İzmir CHP’de kongreler süreci devam ediyor. Dün Bornova’da Nevzat Kavalar, Adnan Hocaoğlu ve Osman Koçanalı’nın olduğu üç adaylı bir yarış vardı.

   On binin üzerinde üyesi olan Bornova’da heyecandan uzak, az sayıda kişi seçime ilgi gösterdi. Bunların da çoğunluğunu oy kullanacak delegeler oluşturdu. Kongrenin sonlarına doğru Koçanalı’nın “seçime müdahale edildiğine” dair sözlerinin ardından, yarıştan çekilmesi salonda soğuk duş etkisi yarattı. Kendisi açıkça ifade etmese de bu isyanın hedefinde Aziz Kocaoğlu’nun olduğu net biçimde anlaşılıyordu.

   Tabiri caizse, dün o kongre salonunda tam bir kedi fare oyunu vardı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Belediye Başkanları müdahale etmesin, kongrelerden uzak dursun” talimatına rağmen, Kocaoğlu için bu talimatın hiçbir anlam ifade etmediğine bir kez daha tanık olduk. Neredeyse salonun her köşesinde delege pazarlığı yapıyor, kongrenin kaderini belirleyecek kulisler içerisine giriyordu. Diğer adaylar ile birlikte kendilerini destekleyen delegeler de, bu durumdan son derece rahatsızdı. Bir önceki gece yarısı Folkart’ta yapılan delege pazarlığı ve liste iddiaları da bunun cabası.

   Ama o salonda birileri de kalkıp “Yahu arkadaş sen hepimizin Belediye Başkanısın karışma, uzak dur bu işlerden!” diyebilme cesaretini açıkça gösteremedi. Buna Kamil Okyay Sındır da dahil.

   Evet dün o seçimin kaderini Kocaoğlu belirledi. Başkanlık yetkisini, yerel seçimlerde kendisine oy veren partilileri üzerinde demoklesin kılıcı gibi kullanarak, adeta bir pirus zaferine imzasını attı.

   Kocaoğlu’nun şemsiyesi altında bu haksız ve eşitsiz seçimin bir diğer kazananı da haliyle Nevzat Kavalar olmuş oldu. Kavalar bu durumu nasıl içerisine sindirir orasını bilemem ama bildiğim, o koltuğun adil ve demokratik koşullar içerisinde elde edilmediğidir. Alınmak gücenmek yok doğruya doğru.

   Burada bir parantez de Divan Kurulunu yöneten Hakkı Süha Okay’a açmak lazım. Dün 17’de sona ermesi gereken başvuru süresini, zamanında bitirmeyip liste değişimi için Kocaoğlu ve Kavalar lehinde süreyi uzatması, tüzük ve teamüllere aykırı bir tutumdu. Diğer aday ve taraftarlarının haklı yere isyanı sonuçsuz kaldı. CHP Genel Merkezi'nin bu durumu gözden geçireceği aşikâr.

   Hazır laf CHP Genel Merkezi'ne gelmişken, şunu da söylemeden geçmeyeyim. 

   İradesini güçlüden değil güçsüzden yana kullanmak isteyen delegelere bu partinin artık sahip çıkması lazım. Genel Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri ve İl Başkanı maalesef bu konularda oldukça duyarsız. Çünkü birçoğu, bu “delege ağalığı” yapan Belediye Başkanları ile işbirliği içerisinde. Durum böyle olunca, bu doymak bıkmak bilmeyenlere karşı delegeler ezdirilmiş oluyor. Bu sahiplenme bugün yapılmadığı takdirde, yarın gidip o delegeden partiye oy istemeye de hiç kimsenin yüzü ve hakkı yok. Benden söylemesi…