Koyun can derdinde, kasap et derdinde…

   Önümüzde ülkenin ve Cumhuriyet değerlerinin geleceğini ilgilendiren bir Referandum oylaması olacak. Büyük bir çoğunluk kaygı içerisinde bu seçime kilitlenmiş durumda. Çünkü iktidar tarafından ülke öyle bir sürece getirildi ki, ya batacağız ya da çıkacağız. Şuana kadar yapılan seçimlerin en hayati olanı da bu referandum olacak. Küçük bir mutlu azınlık yüzünden toplumun sinir uçları fena halde gerilmiş durumda.

   Dün önüme bir fotoğraf karesi düştü. Aralarında Yüksel Çakmur, Ahmet Sarışıun ve Yalçın Kocabıyık’ın da bulunduğu bir grup, birkaç kişiyle Karşıyaka’da bir araya gelmiş ve bir toplantı yapmışlar.

   Önce konuyu anlamadım. Mutlaka referandum çalışmaları için bir araya gelinmiştir diye düşündüm. Öyle ya ülkede en hassas konu şuan referandum.

   Fotoğraf karesine tıklayınca haberi okudum ve ilk tepkim PES demek oldu!

   Meğer beyefendiler “Belediye ve Milletvekili Seçimlerinde Ön Seçim isteriz” diye toplanmışlar. Koyun can, kasap et derdinde. Memleket yanıyor, birçok CHP’linin bu ülke nasıl kurtulur diye canını dişine taktığı bir zamanda olacak iş mi bu?!

   Gayet tabi ön seçim istemek en demokratik ve olması gereken bir hak, elbette en doğru yöntem. Be mübarekler şimdi bunun zamanı mı. Üstelik Çakmur ve Sarışın gibi Belediye Başkanlığı yapmış deneyimli politikacıların gündemi bu mu olmalı?

   Devlet’in her türlü sınırsız desteğini arkasına alan AKP ve MHP’nin oluşturduğu ittifaka karşı tek direnen parti CHP. Ama görülüyor ki bazı CHP’liler, içerisinde bulunduğumuz durumun ciddiyetinin farkında olmadığı gibi hala parti içi tartışmalarla gününü geçiriyor.

   Unutulmasın ki söz konusu olan rejim değişikliğidir. Ve o referandumdan "EVET" çıkarsa; ortada ne CHP, ne seçim, ne de sandık kalır.

   Şuan herkesin yoğunlaşması gereken, Nisan ayında yapılacak olan referandumdur.

   Ya sonrası?

   Sonrası kolay. Ön Seçim için oturur parti içi tartışmalarınızı ve kavganızı yaparsınız. Ama o gün bugün değil…