CHP İzmir’de Önseçim Olur mu?

   2014 Yerel seçimlerine iki yıl kaldı. CHP’de yapılacak tüzük kurultayının ardından yerel seçimler için hazırlıklarda ufak ufak başlayacak.

   Bazı partili yöneticilerin ifadelerine göre önümüzdeki seçimlerde özellikle Belediye Başkan adaylarının geçmiş dönemlere göre çok daha erken açıklanacağından söz ediliyor. Şimdi akıllardaki en önemli soru İzmir’de önseçim yapılacak mı sorusu.

   Partinin öde gelenleri bu konuda karamsar. Konu İzmir olunca önseçim kararının İzmir için uygulanmayacağı görüşü ağır basıyor.

   Doğrusunu söylemek gerekirse bende aynı düşüncedeyim.

   Hatırlarsanız, önceki yıl yapılan CHP Kurultayında çarşaf liste uygulanacağı kararı alınmış fakat verilen bu söz yerine getirilmeyerek blok listeyle kurultay yapılmıştı. Ve bu kararın alınmasına neden olan ise “Türkiye’de gündem yoğun, parti de birlik beraberlik izlenimi olsun” gerekçesi idi.

   Yani bilinen pragmatik ve klasik yöntemler demokratik seçimin önüne geçmiş ve günümüze kadar uzanan sancılı sürece çanak tutulmuştur. Oysa ki Kılıçdaroğlu “çarşaf listeyle kurultay yapacağız” sözünü eğer yerine getirmiş olsaydı bugün CHP parti içi demokrasi açısından çok daha farklı bir yerde olabilirdi.

   Maalesef Kılıçdaroğlu şeffaf anlayışı o günkü kurultayda rafa kaldırmış ve şu an tartışmaları yapılan önseçim olur mu, olmaz mı söylemlerinin de zeminini hazırlamıştır.

   İzmir’e gelince;

   CHP’nin tarihine baktığımızda İzmir için Genel Merkez ataması hep baz alınmış ve önseçimden sürekli olarak kaçınılmıştır. Özellikle Deniz Baykal döneminde bu uyguluma zirve yapmıştır.

   Sayın Kılıçdaroğlu’nun İzmir için önseçim yapmayacağı görüşü bende ağır basıyor. Çünkü İzmir’de mevcut yapı içerisinde (İl Başkanını saymazsak)  Kılıçdaroğlu’nun yüzünü güldürecek bir oluşum gelişmemiştir. Şu an Belediye Başkanlığı koltuğunda bulunanların birçoğu, Kılıçdaroğlu’nun benimsemediği Başkanlardan oluşuyor.

   Önseçim olursa delege ağırlığı kendilerinde olan çok sayıda Belediye Başkanı, tekrar yerlerini koruyacakları için, Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de önseçim değil genel merkez atamasını esas alacağını düşünüyorum.

   Bu durum Parti demokrasisi açısından iyimidir?

   Elbette değildir.

   Çünkü Partiye demokrasi ve şeffaflık getirmek iddiasının çözümü antidemokratik uygulamalarla değil, reel olarak her alanda parti içi demokrasiyi getirmekten geçer.

   Bu nedenle Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi, önümüzdeki seçimlerde İzmir’de de önseçim yapılması, Sosyal Demokratların kalesini çok daha güçlü kılacağı düşüncesindeyim.

   Buca’da gerçekleri ortaya çıkardık

   Buca’da uzun süredir oynanan birçok oyunun ortaya çıkmasına neden olan gazetelerden biri olduk.

   Örneğin geçtiğimiz yıl, CHP’li Muhalifler ile AKP’lilerin mevcut Belediye Başkanını düşürmek için nasıl bir ittifak içerisinde olduğunu ses kayıtlarıyla belgelemiştik.

   Ve geçtiğimiz günler yine buna benzer bir oyun oynanmaya çalışıldı.

   Bu kez hedef İzmir Siyasetinin yakından tanıdığı ve dürüstlüğüne inanılan, Tayfun Emre idi.

   Tayfun Emre işlenmekte olan bir suça ortak olmamış, ya da izleyici olmamış, olayı yakalamış ve görevini yerine getirmişti.

   Sen misin bu suçun önüne geçen denilerek, Tayfun Emre’yi bazı meclis üyeleri hedef almış ve taraflı medyanın tahtasına koymak istemişti.

   İşte bu bazı yâlaka medya organları gibi biz bu oyuna yine alet olmadık ve söz konusu suçun belgelerine ve kamera kayıtlarına ulaşarak, gerçekleri en belirgin noktasıyla ortaya çıkardık.

   Yani “Bir ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalı” uygulamasının bir örneği olan Tayfun Emre’yi yalnız bırakmadık, gerçeklerin ortaya çıkmasına vesile olduk.

   Bu bizi çok mutlu etti.

   Bir bayan okurumuz aynen şu güzel sözleri paylaştı :

   İzmir’de takip edilen iki tane internet haber sitesi var. Diğeri yaptığı spekülasyon odaklı yayınlarla ayakta durmaya çalışırken, siz sadece ve sadece gerçekleri yazarak ayakta durmayı başardınız.

   Son olarak, yukarıdaki olayı belgelememize ve oynanan oyunu öceki gün ortaya çıkarmamıza rağmen, hatta ve hatta suçu işleyen meclis üyesinin itiraflarına rağmen, olay gerçek yüzüyle bu medya organlarında ancak bugün yer bulmayı başardı.

   Takdir okuyucunun…