Yukarı
1

Sinan Kara

Gelinen Süreç Paşaların Eseridir

28 Ocak, 2012

   12 Eylül 1980 cuntasıyla Türkiye’ye “Amerikan talimatlı” demokrasi getirme yalancılığının neticesi, bugünlerde ayyuka çıkmış durumda.

   Sol kimliğe öcü ön yargısıyla bakan, darbe sonrası yakıp, yıkan ve asan militarist yapının geldiği noktaya baktığımızda, bu sürecin aslında onların eseri olduğu gerçeğiyle yüzleşiyoruz.

   Bilenler bilir.

   Darbe sonrası solcular linç ve ölüm cenderesinden geçirilirken, zamane paşaları tarafından cemaatlerin de önü bir güzel açılmıştı.

   Örneğin Fethullah Gülen’in 12 Eylül’ün eseri olmadığını kim inkar edebilir ki?

   Hatırlarız, Gülen’in onure edilmesi, ülke içerisinde ve dışarıda itibar görmesi için paşalar ve devlet başkanları takla atar, referans mektupları imzalamak için yarışırlardı.

   1980-1990 yılları arası Fethullah Gülen için bir kalkınma ve legalleşme mevsimi olmuştur.

   Tabii ki devlet eliyle.

   Şimdi dikkat ediyoruz, Gülen’den yana bir yakınma var. Onu şahlandıranlar ondan yakınır pozisyonuna gelmiş durumdalar. Sol sınıfları linç eden anlayış ise sığınacak adres olarak Sol kesimin desteğine muhtaç hale geldi.

   Silivri’de yatan çok sayıda paşayı aslında iyi tanırız ve bir çoğunun Sol düşünceye karşı bakış açısını da elbette iyi biliriz.

   Özellikle CHP’nin gelinen bu süreci iyi okuyamadığını anlıyoruz.

   1990 yılında Faili meçhul cinayetlerle ismi anılan, susurluk yapılanmasıyla nasıl bir görev üstlendiği ortaya çıkan Veli Küçük ve benzerleri, Silivri sahiplenmesinin şemsiyesi altına sığınmışlardır.

   CHP ise bunun ayrımını yapamamıştır.

   Mustafa Balbay ile Veli Küçük neredeyse aynı savunu ve aynı şemsiye altında birleştirilir duruma getirilmiştir.

   Kendisini Sosyal Demokrat anlayışın merkezine koyan bir parti, “Silivri Zulümhanesi”nde bulunanların biyografisini listelemek ve olayın adını doğru koymak zorundadır.

   CHP Silivri’nin hangi koğuşlarındadır sorusu artık aydınlığa kavuşturulmalıdır. Aksi halde “at izi, it izi” pozisyonu CHP’nin önüne ağır bir fatura olarak çıkacaktır.

   Benden söylemesi…

   Ve sözün özü:

   Bir zamanlar paşa paşa darbe yapanlar, darbeye girişenler, darbe e-bildirisi yapanların bugün aynı gücü ellerine geçirmeleri halinde, yine ilk uğrak yerlerinin Sol kesim olacağını söylemek sizce önyargılı bir tutum mu olur?

   Ne olacak bu Kocaoğlu’nun hali?

   “Büyük Başkan” yine su koyverdi.

   Hatay-Üçyol bölgesinde başlatılan ve metro hikayesini andıran, kaldırım yapım işlerinde de arıza çıktı.

   Dün başkanı TV’de izledim.

   Ölçüsüz bir hırsla Yüklenici firmaya fena halde yükleniyordu.

   Firmayı kötülüyor ve beceriksizlikle itham ediyordu.

   Kendisi sütten çıkmış ak kaşık gibi!

   Adama sorarlar;

   Şu ana kadar hangi işin içerisinde çıktın. Hangi işi zamanında bitirdin. Hangi işte kavga çıkarmadın?

   Geçen yıl yazmıştım ve inatla söylemeye devam ediyorum:

   Kocaoğlu İzmir’i mahvetti ve etmeye de devam edecektir!

   Bunu görmeyen çıksın İzmir’in sokaklarını gezsin ve ne demek istediğimi de değerlendirsin.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Kardashian'dan photoshop itirafı!

Sosyal medya hesabını aktif olarak kullanan Khloe Kardashian'dan dikkat çeken bir sosyal medya açıklaması geldi. Kardashian, paylaşımlarında uzun süredir photoshop ve filtre kullanmadığın...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

119 ülkede görüldü, yayılıyor: Milyonlarca kişi tehlikede!

Hiçbir sınır tanımadan hızla yayılan tehlike, uzmanları bile alarma geçirdi. Görüldüğü ülke sayısı 100’ü aştı, vaka sayıları tırmanıyor. DSÖ ilk kez kapsamlı bir tedavi kılavuzu yayımladı. Her yıl milyonlarca insan sivrisineklerin taşıdığı virüslerle enfekte oluyor. Sağlık uzmanları tehlikenin kapda olduğunu söylerken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise bu tehdide karşı tarihinde ilk kez harekete geçti.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR