Yukarı
1

Sinan Kara

AKP’nin ''Özel Yetki''li Savcıları

06 Ocak, 2012

   Yurt genelinde görev alan tüm özel yetkili savcıların yaptıkları işlere bakıldığında:

   Askerleri içeriye atmak.

   BDP’lileri İçeriye atmak.

   Muhalif gazetecileri içeriye atmak

   CHP’li belediyelere Operasyonlar

   MHP’li Belediyelere Operasyonlar

   BDP’li Belediyelere Operasyonlar

   Geriye ne kaldı?

   AKP çevreleri.

   Tarafsız düşünenlerin itirazı işte bunadır. Savcıların, yargının “eşit”likçi davranmayışınadır.

   Mesela küçük bir örnek;

   Deniz Feneri davasında, hapiste 100 gün yatan sanıkları “kaçma tehlikesi yok” diye salıveren yargı anlayışı, diğer tarafta 1040 gündür içeride olan Mustafa Balbay’a “Kaçma tehlikesi yok” diyememesinin mantığını kim anlatabilir?

   Yani Deniz Fenerinden “yolsuzluk şüphelisi” Zahit Akman’a işleyen yasalar, fikir işçileri Mustafa Balbay, Nedim Şener veya Ahmet Şık için neden işletilmiyor, işletilmek istenmiyor realitesi önümüze çıkıyor.

   Bu ülkede Genelkurmay Başkanlığı yapmış İlker Başbuğ dâhil, pek çok kişinin bu yasalardan muaf tutulması “objektif” açıdan vicdanları yaralamaz mı?

   Daha da ötesi “kaçma ihtimalleri” olmasına rağmen “kaç denilme” ayrıcalığı tanınan Hizbullahçıları unutmak mümkün müdür?

   İşte tüm bu olumsuzluklar birleşince doğal olarak “taraflı yargı” eleştirisi ortaya çıkıyor. Bu kanı oldukça yaygın ve toplumun önemli kesimi ve siyasal otoriteleri "özel yetkili" savcıları ve mahkemeleri taraflı buluyor. Dolayısıyla ortaya büyük ölçüde hukuk yoksunluğu da çıkıyor.

   Nasıl çıkmasın ki?

   75 Milyon kişinin yaşadığı bu koca ülkede, bilinen bir AKP’linin içeride olduğunu ve yukarıda saydığım uygulamalara tabii tutulduğunu gören veya duyan var mıdır?

   Geçmişle bugünü kıyasladığımızda;

   Ortaya, bir “cemaat rüyası”nın gerçekleşmek olduğu fotoğrafı çıkıyor.

   1990’lı yıllarda Fethullah Gülen’in televizyonlara düşen “Aşağıdan yukarı doğru geleceğiz, tepeleri ele geçireceğiz” yapılanmasının fotoğrafını, bugün yargı, polis, hatta ordu’nun içerisinde sıkça görür duruma gelmiş bulunmaktayız.

   Bu anlayışında yaşamaya hakkı yok mudur öngörüsü ortaya çıkmasın.

   Elbette vardır.

   Aslolan renkleriyle, düşünceleriyle herkesin bir arada yaşama hakkı ve gerçeğidir.

   Lâkin birilerini “benden değil” düşüncesiyle kamplara ayırmak da bir o kadar “çağ dışı” bir durumdur.

   Unutulmamalıdır ki, aksi bir düşünce her zaman karşıt yapının doğuşuna neden olur. Bu konuda tarih sayfaları yeterince açık ve nettir.

   Eğer AKP’liler ağızlarından düşürmedikleri “demokrasi” modelini ciddi anlamda benimsiyorlarsa, şu an yapılan “hukuksuz” uygulamalarla bir an evvel yüzleşip, empati yapmaya başlamalıdır.

   Çünkü tarih dönüşümden ibarettir. Önemli olan kendine yapılmasını istemediğin şeyleri başkalarına yapmamandır.

   Hakan Tartan Neden Susuyor?

   Geçtiğimiz hafta Ege’li Gündem’in yayınladığı “Ses Kayıtlarını” dinledim. Ses kaydında  konuşan kişi Belediye’nin CHP’li Meclis Üyesi Ceyhan Yücelmiş.

   Ses kaydında Konak Belediyesinde işlerin nasıl yürüdüğü anlatılıyor. Kimlerin birer erk görevi gördüğü ve çetrefilli işlerin nasıl bitirildiğine dikkat çekiliyor. Anlayacağınız tam bir trajedi.

   Bu denli ayyuka çıkan bir olay karşısında eski gazeteci dostumuz Hakan Tartan neden susuyor anlamış değilim.

   Çünkü kendi imajına son derece zarar veriliyor, o ise sus pus oturuyor.

   Ben olsam hemen soruşturma başlatır ve olayın derinlemesine irdelenmesi için derhal savcılığa suç duyurusunda bulunurdum. Dediğim gibi hem Hakan Tartan hem de Konak Belediyesi kurumsal olarak zarar görüyor.

   Diğer yandan, ortaya saçılan ses kayıtlarına CHP’li Meclis Üyelerinin de sessiz kalması işin farklı bir boyutu.

   Bu anlamda buradan CHP Konak İlçe Başkanı Sayın Aytekin Tunus’a da seslenmek gerekir; Ne yaptınız bu olay karşısında?

   Son aldığım bilgiye göre, CHP İl Yönetimi konuyu masaya yatırmış ve neler yapılacağı ileriki günlerde ortaya çıkacak.

   CHP bu olayın üzerine ciddi biçimde gidecek mi, bekleyip görelim.

   Güzelbahçe’de Liste pazarlıkları

   Kongrelerin yaklaştığı CHP’de Güzelbahçe’de liste savaşları başlamış durumda.

   İki listenin çıkarılacağı konuşuluyor.

   Ednan Aslan-Mustafa İnce ile Hüsnü Cengiz-Ertan Avkıran listeleri bunlar.

   Güzelbahçe’de 2 bin CHP’li üye 99 delegeyi belirleyecek.

   Kulağıma gelenlere göre, Güzelbahçe Çelebi mahallesinde kaydı bulunan İl Başkanı Tacettin Bayır’ın da, prestijli olması açısından çıkacak liste veya listelerin birinci sırasında yer almak için çalışma içerisinde olduğu bilgisi geldi.

   Diğer bir bilgi de, Bayır’ın Çelebi mahallesinden seçilme riskinin yüksek olması. Çelebi mahallesinde Mustafa İnce-Ednan Aslan yapılanmasının ağır bastığı konuşuluyor.

   İkilinin İl Başkanı Bayır’la aralarının iyi olmadığı da bir başka ayrıntı.

   İlçe Başkanlığına soyunan Hüsnü Cengiz’in de Güzelbahçe siyasetine farklı bir heyecan kattığı ve iki listenin çıkması halinde, Güzelbahçe’de heyecanlı bir yarışın yaşanacağını söylemeliyim. Tabii ki mevcut ilçe Başkanı Ednan Aslan’ın da oturmuş bir düzen içerisinde olduğunu da ayrıca unutmamak gerekir.

   Güzelbahçe’den şimdilik bu kadar. Gelişmeleri yine buradan yazacağım…



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Kardashian'dan photoshop itirafı!

Sosyal medya hesabını aktif olarak kullanan Khloe Kardashian'dan dikkat çeken bir sosyal medya açıklaması geldi. Kardashian, paylaşımlarında uzun süredir photoshop ve filtre kullanmadığın...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

119 ülkede görüldü, yayılıyor: Milyonlarca kişi tehlikede!

Hiçbir sınır tanımadan hızla yayılan tehlike, uzmanları bile alarma geçirdi. Görüldüğü ülke sayısı 100’ü aştı, vaka sayıları tırmanıyor. DSÖ ilk kez kapsamlı bir tedavi kılavuzu yayımladı. Her yıl milyonlarca insan sivrisineklerin taşıdığı virüslerle enfekte oluyor. Sağlık uzmanları tehlikenin kapda olduğunu söylerken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise bu tehdide karşı tarihinde ilk kez harekete geçti.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR