Aziz Kocaoğlu Nihayet….
02 Ocak, 2012İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu nihayet Savcılığa çağrıldı.
Nihayet diyorum.
Çünkü Büyükşehir’in omurgası olan Genel Sekreterinin 7 aydır içeride olduğu, çünkü onlarca bürokratının aylardır içeride olduğu operasyonlarda Aziz Kocaoğlu’nun şimdiye kadar ifadesinin dahi alınmamasını yadırgıyordum.
Bugün Savcılar beni şaşırttı desem yalan olmaz.
Ortaya çıkan bunca iddialar ve tutuklamalara rağmen Kocaoğlu’nun dokunulmaz olduğuna iyiden iyiye inanmış durumdaydım.
Sabah erken saatlerde Adliyeye giden Kocaoğlu’nun dikkatimi çeken tarafı Basını suçlar açıklamalarıydı.
Gazetecilerin Adliye kapısında olmasına sinirlendiği gözlenen Sayın Kocaoğlu’nun “Basını suçlar” tavırlarına takıldım.
Oysa ki operasyonlar süresince Kocaoğlu’na bizim dışımızda en büyük destekçisi de sinirlendiği o bazı basın kuruluşları olmuştur, İzmir basını olmuştur.
Yani her zamanki gibi Aziz Kocaoğlu yine ne yaptığını bilmiyor. İçerisinde bulunduğu durum, yandaşlarına bile kızar hale getirmiş kendisini.
Yazıyı kaleme aldığım şu saatlerde “Dürüst Başkan” Aziz Kocaoğlu’nun ifadesinin alınmasına devam ediliyordu. Savcılığa verilen ifadenin sonucunu bekleyip mevcut durumu daha etraflıca ele alacağım.
Bekleyiniz….
Parti Örgütü Bayır’ın Arkasında Mı?
Bana göre CHP İzmir İl Başkanı artık sonlara doğru yaklaştı. Yetkisi elinden alınan bir başkanlık makamda oturuyor sadece.
Ama kendisine sorarsanız, tüm Parti örgütü onun arkasında.
Bahane!
Malumunuz, sorun yaşadığı Ödemiş ve Karabağlar ilçe yönetimlerini ikinci kez görevden almak isteyen, ancak bunu başaramayan Bayır, öneriyi il yönetiminin oyuna sunmuş ve üçte iki çoğunluğa ulaşamamıştı.
Bu konu dünkü gazetelere haber olmuş ve Tacettin bey şöyle bir açıkla yapma gereği duymuş ;
“Görevden alma konusu kapandı ya da açıldı diye bir şey yok. İl başkanlığının yapılan uygulamalarla ilgili bir aksaklığı yönetime getirerek oylama hakkı vardır. Bu benim yetkimde olan bir şey. Ben bir ilçenin iyi yönetilmediğini düşünüyorsam, uygulamalarında bir haksızlık görürsem buna müdahale ederim. Tüzük ‘bunu yönetim kuruluna getirirsin, üçte iki çoğunluğa ulaşırsan alırsın’ diyor. Bir başka yolu da var. Merkez Yönetim Kurulu’na (MYK) şikayet edersin. MYK direk görevden alabilir. Bu konuda düşünme aşamasındayım. Bu arkadaşları gözlemliyorum. Gazete haberlerinden sonra eskiye göre bir düzelme var. En azından arkadaşlarımız parti içi demokrasiyi içlerine sindirmeye çalışıyorlar. Yine hata yaparlarsa konuyu yine yönetime taşırım. Bu benim yetkimde olan bir şey.”
Bu açıklama Tacettin beyin nasıl bir durum içerisinde bulunduğunun adeta kanıtıdır. Yaptığı anti demokrat uygulamalarla önce Örgütü, ardından Genel Merkezi ve son olarak İl Yönetimini dahi karşısına alan Bayır’ın “Parti Örgütü arkamda” sözü bana göre günü kurtarmaya yönelik açıklamadan başka bir şey değildir.
Ödemiş ve Karabağlar İlçe Yönetimlerini Görevden alma konusunda İl Yönetiminin izin vermediği Bayır’ın açıklamasında en çok dikkatimi çeken “Bir başka yolu da var. Merkez Yönetim Kurulu’na (MYK) şikayet edersin. MYK direk görevden alabilir. Bu konuda düşünme aşamasındayım. Bu arkadaşları gözlemliyorum.” sözlerdir.
Bu sözler çok çirkindir.
Talimatla atanmış birisi olarak, Demokratik temayülleri deneyen Bayır istediği sonucu alamayınca bu kez MYK sopasını gösteriyor örgütüne!
Sonra da “Örgüt benim arkamda” diyerek kocaman bir çelişki içerisine düşüyor.
Ben buradan Bayır’ın “örgüt anlayışına” ters uygulamalarına geçit vermeyen İl Yönetimini kutluyorum.
CHP İzmir İl Yönetim Kurulu kararı bir diğer anlamda Bayır’a “güvensizliğin” kapı gibi göstergesidir.
Son olarak;
Parti Örgütü Bayır’ın arkasında mı?
Elbette hayır!
Düşünsenize, kendi yönetimin dahi “DUR” dediği birisinin arkasında Örgüt desteğinin olması mümkün müdür?
Sözün özü;
Bayır’ın Ödemiş ve Karabağlar’a karşı olayları “kişisel” bir boyuta getirmesinin sonucunda, CHP İzmir’in Başkanlık koltuğu “yetkisiz” boyutuyla tartışılmaya başlanmıştır.
Genel Merkezin, İl Yönetiminin ve Örgütün destek vermediği Bayır’ın “Parti Örgütü arkamda” sözü inandırıcılıktan öte bir açıklamadır.
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Bestemsu Özdemir güzel haberi duyurdu
Oyuncu Bestemsu Özdemir, eski basketbolcu Ersin Görkem ile evlenmeye hazırlanıyor. Özdemir, sevgilisinin evlilik teklifine "Evet" dediğini duyurdu. Eski basketbolcu Ersin Görkem ile yeni ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
İşte ekmek yerine tüketilmesi gereken tek besin
Prof. Dr. Canan Karatay, ekmek tüketimine sert çıkıp kahvaltıda ekmek yerine “Maraş cevizi” önerdi. Ancak bu öneri sosyal medyada hem destek hem de tepki gördü. Sağlıklı yaşam konusundaki çıkışlarıyla sık sık gündeme gelen Prof. Dr. Canan Karatay, bir kez daha beslenme alışkanlıklarını sorgulatan açıklamalarda bulundu.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.