Yukarı
1

Sinan Kara

Adaletsizlik Eşitsizlikte

14 Aralık, 2011

   ESHOT’u gören savcı, Bakan’ı neden görmüyor !

   Yargı siyasallaştı mı, siyasal değil mi? Güncel tartışmamız bu. İddia odur ki, cemaate yakın kadrolar yargıyı ele geçirdi. “Dokunanı yakıyorlar”…

   Peki gerçekten doğru mu?

   Öyle emareler var ki, yargının iktidar partisinin emrinde görüntüsünü pekiştiriyor. Peki tüm yargı mensupları bir anda AK Partili mi oldu?

   Elbette hayır

   Ama kritik kararlara imza atanların aynı kişiler olması gerçeğini de unutmamak gerekli…

   Peki gelelim konumuza.. İhale yasalarını ve koşullarını çok iyi bilen bizim Çürük Elmacı’nın “duyarlı kalemi” keşke bunu benden önce görseydi.

   O zaman kendisi ile ilgili “taraflı” yorumlarını yapanları da belki ikna ederdi.

   Sayın savcılarımız ESHOT yöneticilerine, encümenine neden dava açtılar, hapse attılar. “Döviz ile ihale yapıldığı” için…

   Peki Ulaştırma, Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın geçen gün gazetelerde çıkan fotoğrafını gördünüz mü?

   Elinde temsili bir çek duruyor ve gözümüze girer gibi “610 milyon euro” yazıyor…

   Eğer bu yasal ise ESHOT yöneticilerine ve encümenine yapılan işlemin nasıl hesabını verecekler.

   Kimse hesabını vermeyecek ise bu yargının siyasal olmadığını kim ispat edecek.

   Topbaş’ın açıklaması inandırıcı mı?

   Diyor ki İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Bize de 23 müfettiş geldi. Soruşturmadan kaçmamak gerekli” …

   Kimse soruşturmadan kaçmıyor. Sadece CHP’li belediyelere gelenler bir suç yaratmak, bulmak için günlerce aylarca orada kalıyorlar. Ve hala aynı sorunun cevabını arıyorum, neden AKP’li Belediyelere dokunamıyorlar?

   Aynı soruyu Sayın Deniz Baykal’a sordum, aldığım cevap;

   “Bu çok açık. Ortada bir çifte standart var.” Demişti.

   İşte baştan beri benim isyanım da bu çifte standarta. Yani İzmir’e ayrı, Ankara’ya, İstanbul’a ve Kayseri’ye ayrı muamele…

   Yani Aziz Kocaoğlu’nun “Adalet İstiyorum” sözü bana göre Büyükşehir’e yapılanlardan ziyade, var olan eşitsizliğe olmalıdır diye düşünüyorum.

   Çünkü “Saray”da işlerin Kocaoğlu’nun dediği gibi çokta temiz yürümediğini de ayrıca vurgulamak gerekir.

   Bana göre burada söz konusu, CHP’li Belediyelere yapılanların neden AKP’li Belediyelere yapılmadığıdır.

Size komik bir örnek vereyim de gülün…

   İzmir’deki bir belediyeye gelen müfettişin konaklamasına yardımcı olmak için kendi sosyal tesislerinde konaklamasını sağlıyor. Müfettiş daha sonra ne derse beğenirsiniz: Buradaki Digiturk aboneliğini kim ödüyor? Yasal mı?

   Başka bir itiraf daha var bir müfettişten ama onu burada yazmayacağım. Ama bu itirafta CHP’li belediyelerle özellikle uğraşmak zorunda kaldıklarını söylüyor müfettiş belediyecilere...

   Dolayısıyla AK Partili belediyelerin geçirdikleri soruşturmada  kaç kişi tutuklanmış, hangi işlemler yapılmış açıklanmalı..

   Öyle kuru kuruya “Biz de soruşturma geçirdik” demek insanları ikna etmez. Hatta bu soruşturmaların var olan iddiaları kapatmaya yönelik olduğu iddialarını güçlendirir.

   “Yargı siyasallaştı mı yoksa normal mi işliyor” sorusuna CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir Mitinginde yaptığı açıklamalar hayli sert oldu. Bu ifadeler HSYK tarafından kınandı. Kılıçdaroğlu bu kez bazı uygulamaları anlatıp, özür dileyecek olanların HSYK üyeleri olduğunu belirtti.

   Bugünlerde özel yetki verilen ve özel kurulan mahkemelerin 12 Eylül dönemindeki askeri mahkemelerini aratır hale geldiğini söylemek abartılı olmaz.

   Bugün 12 Eylül sorgulanıp, yargılanmaya başladı ama yıllar sonra da bugünkü “Özel” insanları sanırım sorgulayacağız. Çünkü bugün yetki onlarda ve “Dokunanı yakıyorlar”…

   Sözün özü;

   Sayın Savcılar ve yargıçlar elbette görevlerini yapacaklar, bu görevi yaparken İzmir Büyükşehir Belediyesine de dokunacaklar, Aydın Belediyesine de dokunacaklar, ancak yasalar herkes için geçerli olduğuna göre, aynı zamanda AKP’nin elinde bulunan bin küsur belediyeyi de “yasalar herkes için eşittir” kapsamında tutmalıdırlar.

   Aksi halde toplum vicdanı, İzmir’de yapılan bu operasyonları “siyasi ve kasıtlı” olarak algılamaya devam edecektir.

   Çünkü benim vicdanım “bu eşitsiz uygulamayı” kabul etmedi ve etmeyecektir.

   Daima savunduğum olgu şudur ki; Ya herkese dokunacaksınız, ya da hiç kimseye dokunmayacaksınız. Bu isteğim yanlı düşünenlere çok ütopik gelebilir ama doğru olan budur.

   Anlayan anlamıştır…

   Baykal’a verilen hediyeler

   CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın İzmir ziyaretinin ayrıntılarını ve Sayın Baykal ile yaptığımız röportajı siz okurlarımızla paylaştık.

   Sayın Baykal’ın uğurlanmasının ardından kendisine takdim edilen hediyeler de CHP içerisinde konuşulmaya başladı.

   Çok sayıda Belediye Başkanının “Ne olur ne olmaz, tekrar dönebilir” düşüncesiyle Baykal’ı hediye yağmuruna boğduğunu öğrenmiş bulunmaktayım.

   Başkanlar arasında en çok göze batan ise Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya’nın “devasa kutu” içerisinde sunduğu hediye.

   Merak ettiğim, acaba aynı çapta hediyeler Kılıçdaroğlu’na da veriliyor mu?

   Birileri buna cevap verirse sevinirim…

   İZSU istim üstünde

   İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerine yapılan operasyonların üçüncü bir dalganın da İZSU için yapılacağı konuşuluyor.

   Bu anlamda çok sayıda İZSU alt kademe personelinin Savcılığa ifade vermeye çağrıldığı bilgisini aldım.

   Daha önce de defalarca kez yazdım “İZSU Sivil kaynıyor” diye. O yüzden operasyon olursa da şaşırmam.

   Çünkü çok sayıda belge ve bilgi paylaşımın yapıldığını duymuştum. Ümit ediyorum “sakat” durumlar yoktur, olursa da herkes hesabını elbette verecektir.

   NOTLARIM:

   NOT 1 : Deniz Baykal’ın İzmir ziyaretinde Ertürk Çapın öncülüğündeki Bornovalı CHP’lilerin organizasyonu yine en çok dikkati çeken olaylardan biri oldu.

   NOT 2 : Deniz Baykal gezisi en çok Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm’e yaradı. Kürüm’ün yaptığı tüm hizmetler Baykal tarafından yerinde görüldü. Kürüm bu gezinin en şanslı Başkanı oldu.

   NOT 3 : CHP’de kazanlar kaynamaya başladı. Baykal’ın gelişi ve şaşaalı biçimde karşılanışıyla birlikte İl Başkanlığında düğmeye de basıldı. İleriki günlerde neler olacağını hep birlikte göreceğiz.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Kardashian'dan photoshop itirafı!

Sosyal medya hesabını aktif olarak kullanan Khloe Kardashian'dan dikkat çeken bir sosyal medya açıklaması geldi. Kardashian, paylaşımlarında uzun süredir photoshop ve filtre kullanmadığın...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

119 ülkede görüldü, yayılıyor: Milyonlarca kişi tehlikede!

Hiçbir sınır tanımadan hızla yayılan tehlike, uzmanları bile alarma geçirdi. Görüldüğü ülke sayısı 100’ü aştı, vaka sayıları tırmanıyor. DSÖ ilk kez kapsamlı bir tedavi kılavuzu yayımladı. Her yıl milyonlarca insan sivrisineklerin taşıdığı virüslerle enfekte oluyor. Sağlık uzmanları tehlikenin kapda olduğunu söylerken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise bu tehdide karşı tarihinde ilk kez harekete geçti.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR