CHP’nin Kalesi Gerçekten Sallanıyor

   Bir önceki yazımda CHP’nin İzmir’de düzenleyeceği mitingi, Demokrasi ve Özgürlükler adına önemsediğimi ve tecrit altında bulunan Mustafa Balbay, Nedim Şener ve Ahmet Şık gibi gazeteciler adına herkesin de önemsemesi gerektiğine vurgu yapmıştım.

   Sağ olsun bazı yurttaşımızda bunun bilinciyle hareket etti ve o mitinge katıldı.

   Yeterli bir katılım oldu mu?

   Kesinlikle hayır!

   Bilenler bilir. Bir zamanlar İzmir’de CHP mitingi denildiğinde yüz binler sayılamaz ve üç haneli rakamlar rekor düzeyde gidip gelirdi. Ancak ne yazıktır ki bu rakamlar son zamanlarda iki haneli olmaya başladı.

   Yıllardır yazmaktan dolayı dilimizde tüy bitti.

  Gerek genel ve gerekse yerel politikalarından dolayı CHP’nin kan kaybı içerisinde olduğunu yazmaktan artık yorulduk. Yaşanan kaoslar, kavgalar, sen ben sürtüşmeleri, menfaat ilişkileri ve tabii ki eksen kaymaları derken, bugün CHP kendi kalesinde artık dibe vurur bir hale gelmiş durumdadır.

  Çok üzücü.

   AKP’nin Tek Parti sürecine CHP’nin de büyük ölçüde katkı koyduğu gerçeği var. Örneğini verdiğim tutarsızlıklardan dolayı genelde olduğu gibi İzmir’de de AKP prim yapmaya devam ediyor.

  CHP’de düzelimin Kemal Kılıçdaroğlu ile olamayacağını artık adım gibi biliyorum.

   Kılıçdaroğlu’nun günü birlik slogana dayalı politikaları CHP’ye ve CHP seçmenine artık umut vermiyor.  İdeolojik çizgisini kaybeden, toplama isimlerle kendi partisini dinamitleyen isimlerle “şuursuz açılıma” girişen Y-CHP artık iflâs noktasına gelmiştir.

   Bunun en büyük kanıtı “Kale” diye anılan İzmir’dir.

   Yüz binlerin beklendiği bu mitinge gelmeyen yüz binlerce İzmirli, Kılıçdaroğlu ve onun şürekasına kırmızı kart göstermiştir. Tayfanı topla da git demiştir.

   Özellikle CHP İzmir Milletvekillerinin Genel Başkana “yaranma” politikasından sıyrılması ve ortaya çıkan manzarayı görmeleri gerekiyor.

   Aksi halde değil kale, kalenin bayrak direğini bile kaybedecek hale gelirler.

   Benden uyarması…

   Mitinge katılım

   Gündoğdu meydanının en kalabalık halini gösteren fotoğrafı alarak, daha önce aynı yerde yapılan mitinglerle karşılaştırma yaptık. Ayrıca çok sayıda CHP’li Vekil ve CHP’li Başkanla görüştükten sonra 50 bin rakamını ortaya çıkardık.

   Polis ve Yandaş medyanın verdiği rakam ise 20 bin civarındaydı.

  Tabii ki inandırıcı değildi.

  Bazı CHP’lilerin 80 binler ve 100 binlerde uçması da bir o kadar abartıydı.

  Nitekim bugün yayınlanan Hürriyet, Milliyet gibi gazeteler de Ege’nin Sesi’nin verdiği 50 bin rakamını haberlerine taşımış bulunmakta.

  Biz Ege’nin Sesi her zamanki gibi tarafsız ve objektif baktık. Gönül isterdi ki 300-500 bin olsun, ama maalesef bu politikalarla, 50 bin rakamı bile aranacak hale gelinecektir diye düşünüyorum.

   Buca Çalışanından (muhaliflere!) Tokat Gibi Yanıt

   Buca Belediye Meclisi’nde hiçbir gerekçe yokken bildiri yayınlayan CHP üyesi meclis üyelerinin bildirilerine konu olan işçilerin bu bildiriye yanıtı çok ağır oldu.

   DİSK Yöneticileri ve çalışanlar, en başından beri en yüksek ücret artışı da dahil olmak üzere Torba Yasa’ya “Ben işçimin başına torba geçirtmem” diyen Buca Belediye Başkanı  Ercan Tatı’ya en üst düzeyde sahip çıktı.

   DİSK 5 No’lu Şube Başkanı Naci Çetin, tüm işyeri temsilcileri ve şantiye emekçileri, Başkan Tatı’ya desteğini belirtirken; herkesin çok net biçimde anlayacağı açık mesajlar verdi. bu açıklamaların çok net bir anlamı vardı. CHP’de CHP’yi yok etmeye yeminli meclis üyelerine “Bizi kullanmayın” dediler.

   Bu mesajın  anlamı açık ama CHP yönetiminin (İlçe, il, genel merkez) bundan sonra ne yapacağı bilinemiyor. Geçmişte kendilerine gerekçe yaratıp kavga çıkarmaya çalışan CHP’nin Bucalı meclis üyeleri son toplantıda bu zemini de bulamadılar. Ama yine de meclisi terk ettiler ve ne dedikleri anlaşılamayan bir bildiri yayınladılar. Hem de birçok belediyenin durduğu Buca’nın ciddi bir atağa geçtiği dönemde.

   Ne diyelim, Buca Belediyesi’ne  İZKA’dan gelecek Hibe Krediyi “almayalım” diyenlerden ne bekleyebiliriz. Hibe kredinin miktarı düşük olabilir ama projenin bölgeye sağlayacağı prestiji bile hesap etmeyenlerin Buca’ya katkısı ne olacak merak ediyorum.

  NOTLARIM:

   NOT 1 : Önceki yazımda Sayın Aziz Kocaoğlu’na, Çankaya Katlı Otopark İhalesinde “Mafya Kim?” sorusunu yöneltmiştim. Başkan yine sıkıştı ve soruma cevap veremiyor. Yani “Şalgam”lık pozisyonu ortaya çıkmış durumda…

  NOT 2 : Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur’un Büyükşehir Belediye Başkanlığına soyunduğu bilgileri sıkça dile getirilmeye başlandı. Batur bu işe uygun mu değil mi, iyisi mi biraz daha bekleyelim, bakalım ileriki günler bize ne gösterecek…

  NOT 3 : Güzelbahçe CHP’de huzursuzluklar var. Partiye dışarıdan kayıtlar yapıldığı iddiaları var. İlçe Başkanlığına adaylığını koyması beklenen Hüsnü Cengiz’in bir detektif gibi “sahte üye” peşinde olduğunu da buradan belirtmiş olayım.

  NOT 4 : Yoğun tepkilere rağmen Güzelbahçe Belediye Başkan yardımcılığı görevine getirilen Mustafa Günay’a atamanın yasal olmadığı yönünde soruşturma başlatılmış. Biz uyarmıştık!