Siyaset Ve Tutarlılık
08 Haziran, 2011
Alaattin Yüksel ile İlknur Denizli meselesini yazmasam olmayacak.
Birisi, Büyük Başkan Aziz Kocaoğlu’nun “kankası” ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile sıkı alış verişi olan Alaattin Yüksel.
Diğeri ise yıllarca Başkan Kocaoğlu’na yüksek maaşla danışmanlık yapan, ayrıca Alaattin Yüksel’in düne kadar ayrılmaz “dostlarından” olan İlknur Denizli...
Malumunuz, bu dostluk şu sıralar alçak sürünmeye geçti. Siyaset rüzgarları Candaşları bir ayırdı bir ayırdı ki sormayın gitsin.
Alaattin Yüksel İlknur Denizli’nin gidip AKP’den aday olmasını içine sindiremedi ve çok tartışılan o sözü söylemiş bulundu:
Siyaset Tutarlılık İster…
Bu sözün ETİK olarak anlamı çok büyük, hatta dolu dolu bir söz ama kimin söylediği de bir o kadar önemli. İşte tam da burada aklıma “Söylenene değil söyleyene bakarım” sözü geliyor.
Şahsen Alaattin Yüksel’i böyle bir sözün yanına koyamıyorum.
Çünkü koca bir çelişki ortaya çıkar.
Mesela birisi kalkıp derse; Alaattin bey madem siyasette tutarlılık esastır, neden yanındaki Aytun Çıray’a bakmazsın?
Madem siyasette tutarlılık esastır, neden Belediyelerle ticaret yapmaktasın?
Yani Alaattin Yüksel’in bu söylemi neresinden tutarsan elinde kalır cinsten.
İyisi mi hiç söylenmemiş kabul etmek.
Diğer yandan İlknur Denizli’nin verdiği cevapta çok önemli.
Ne diyor Sayın Denizli:
"Kişiler üstünden kampanya yürütmek, eski kuşak siyasetçilerin bir türlü kurtulamadığı çocukluk hastalığı. Bu üslup İzmir'e hiç yakışmadı"
Bu açıklama, Alaattin Yüksel’i hem eskimiş hem de çocukluk yapmakla itham ediyor.
Bunun üzerine de söyleyecek söz yok. Gerisini varsın Alaattin Yüksel düşünsün.
Çünkü bunu söyleyen sen ben değil, Yüksel’in kadim dostu İlknur Denizli’dir…
Sonuç olarak, bir zamanların ayrılmaz üçlüsü Kocaoğlu-Yüksel ve Denizli siyaset kuyusunda ayrılık yaşadılar. Bugüne baktığınızda, o günkü dostlukların aslında bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu görmek mümkündür.
Sözün özü;
Koşullara göre siyasette tutarlılık isteyenlerin, aslında siyaseten tutarsız oldukları gerçeği karşımıza çıkıyor. Bu durum, etik açıdan siyasetin altını üstüne getirir, ama çıkarlar söz konusuysa etik ve ilke kaile dahi alınmaz.
İşte yukarıda yaşanan olayın özeti kısaca budur…
NOTLAR:
NOT 1: Eski yazarlarımızdan Sevgili Ertuğrul Aksoydan düzgün ve duygusal adamdır. Yaklaşık altı yıla yakın bir dostluğumuz vardır. Zorla yazmasını isteyerek eline kalem tutuşturmuş ve haber sitemizde köşe açmıştık kendisine. Kısa sürede binlerce okuyucuya da kavuştu.
Süreç içerisinde, yılın transfer borsasını alt üst ederek (ne transfer hem de?) bizden ayrılmış ve Sülüman beyin yanında soluğu almıştı.
Maaşlı yazar olmanın sevinciyle ve umuduyla bu transfere imza atmıştı.
Kendince elbette haklı nedenleri de vardı.
Sonuç üzücü tabii ki.
Sülüman bu seni yarı yolda bırakır, bir dediği bir dediğini tutmaz demiştim ama dost insan Ertuğrul ağabey “zaman” demişti.
Neyse…
Sevgili okuyucularımızdan bir ricam var.
Öngörülerine ve kalemine son derece güvendiğim Ertuğrul Aksoydan’ı takip ederseniz gerçekten de bilgi ve paylaşım adına çok şey kazanırsınız.
NOT 2: Laf Sülüman’dan açılmışken. Şu an geldiği noktayı düşünüyorum. İnsanlar okumuyor, dahası yazdıklarına güvenmiyor. Daha da ötesi alay edilir konuma gelmiş durumda.
Aslında bu duruma üzülüyorum, çünkü o günkü bendenizin “dostluk” çabaları sonucu iyi şeyler paylaşmıştık.
Fakat Sülüman’ın vefasız, ihanetçi ve çıkara dayalı tutumu bu “dostluğu” alaşağı etti.
Okuyucu artık güvenmiyor. Haklı olarak aldatılan okuyucunun güvenmesi de beklenemez.
Okuyucuya karşı kırılmanın başladığı yer, yazdığı ve sonradan da ben yazmadım dediği makale oldu.
Başında bulunduğu yer umarım Sülüman’ın bu dezavantajı yüzünden heba olmaz. Nitekim kurumsal kimlik, kişilerin çok çok üstündedir…
Hele bu kişi manevralarıyla kendisine hakaret ettiriyorsa, olay çok daha vahimdir.
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ece Erken 'eniştem' demişti Sinan Akçıl ile el ele görüntülendi
Sinan Akçıl ve Ece Erken'in el ele çekilen görüntüleri sosyal medyada gündem oldu. Bir Instagram kullanıcısı, salı gecesine ait bir görüntüyü sosyal medyada paylaştı.
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Kemik Erimesi: Kırılgan Yaşlılık
Her 3 kadından 1’i, her 5 erkekten 1’i yaşamı boyunca osteoporoz kaynaklı kırık riskiyle karşı karşıya. Kemikler, yaşla birlikte kütle ve yoğunluk kaybeder. Kalça kırığı sonrası ilk 1 yıl içinde erkeklerde ölüm riski % 37, kadınlarda % 28’dir.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.