Organize İşler...
04 Mayıs, 2011
Dün organize şubedeydim, haber için gitmiştim. Orada bulunan N…… isimli polis memuru arkadaş tanıdı ve sizinde bilginize başvurulacaktı içeriye girdiniz mi diye sordu.
Hazır buradayken girip bildiklerimi anlatayım dedim ve çıktık Organize’nin üst katına, odanın kapısı açıldı karşımda bizim Sülüman ifade veriyor. Pişti olduk resmen Ayvalıklı Sülüman’la…
Neyse.
Sülüman’ın ifadesini alan Ö… isimli polis memuru benim de ifademi alacağını söyledi ancak yarın (bugün) gelmemi istedi. Olur dedim çıktım tekrar organizenin önüne.
Gözaltına alınanların yakınları binanın önünde kamp kurmuşlar, kimisi üzgün, kimi tedirgin ve merak içerisinde beklemeye koyulmuşlar.
Muhabir arkadaşlardan biri yanıma gelerek Aziz Kocaoğlu’nun organizeye geleceğini haber verdi.
Ortalık hareketlendi Sayın Kocaoğlu organizeye teşrif etti.
Gazeteci arkadaşlarla yanına yaklaştık ve sorular sormaya başladık. Kısa ve anlamsız cevaplar verse de biz sorularımıza devam ediyorduk ki, kızmaya, tepki göstermeye başladı.
Özellikle bana olan ilgisi görülmeye değerdi. Sanki her şeyi ben yapmışım gibi bir öngörü içerisindeydi.
Kocaoğlu yorgun, tedirgin ve oldukça agresifti.
Her ne kadar “Ben arkadaşlarımın yaptıklarına kefilim” dese de aslında işin ciddiyetinin farkına o da varmıştı.
İnanın o an haline çok üzüldüm.
Ama ne yaparsınız ki görevimiz. Bu işi ya yapacağız ya da bırakacağız, bu işin ortası yok!
Organize de bazı polis memuru ve gazeteci arkadaşlarla konuştum, iş bizim yazdığımız ve haber yaptığımız kadar ciddi.
Polis en ufak ayrıntıya kadar dersine sıkı çalışmış.
Düşünsenize;
Ortaya çıkan iddiaları araştırmak için Büyükşehir Belediyesine “işçi” kimliğiyle sivil polis sokulmuş ve aylarca içeride çalıştırılmış.
Odalara yerleştirilen kameralardan tutun da, iş takipçilerine kadar her şey ama her şey kayıt ve kanıt altına alınmış.
Telefon dinlemeleri de işin cabası…
Bu arada ben bile telefon dinlemesine takılmışım. Nasıl mı?
Ersu Hızır günün birinde aramış bir haberle ilgili bilgi alış verişi yapmıştık. O bile kayıtlara girmiş durumda.
Yani bu iş bazı şakşakçı gazetecilerin dayatması gibi, hiçte öyle ak, pak değil. Savcıların ve polisin elinde tonlarca bilgi var.
Sözün özü;
Bazıları bu operasyonu zamanlama açısından manidar bulabilir, hatta bunu getirip siyasi konjonktürel sürece de bağlayabilir ama ben öyle düşünmüyorum.
Neden mi?
Çünkü içerisinde bulunduğumuz sürecin göbeğindeyiz ve en yakın tanıklarıyız.
Kimse kusura bakmasın bu olay da siyasi bir yaklaşım görsem, kalkar aslanlar gibi bu bir siyasi operasyondur demesini de iyi bilirim.
Son söz;
Savcılar ve polisin kılı kırk yararak çalıştığı aşikâr. Bu büyük operasyon enine boyuna inceleme altında, suçlu veya suçsuz olanların kararını yargı verecek. Bekleyelim görelim…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ece Erken 'eniştem' demişti Sinan Akçıl ile el ele görüntülendi
Sinan Akçıl ve Ece Erken'in el ele çekilen görüntüleri sosyal medyada gündem oldu. Bir Instagram kullanıcısı, salı gecesine ait bir görüntüyü sosyal medyada paylaştı.
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Kemik Erimesi: Kırılgan Yaşlılık
Her 3 kadından 1’i, her 5 erkekten 1’i yaşamı boyunca osteoporoz kaynaklı kırık riskiyle karşı karşıya. Kemikler, yaşla birlikte kütle ve yoğunluk kaybeder. Kalça kırığı sonrası ilk 1 yıl içinde erkeklerde ölüm riski % 37, kadınlarda % 28’dir.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.