13 Haziran Sendromu
09 Mart, 2011
Siyaset kulislerinin hız kazandığı sürece girdik. Hak, hukuk ve adalet konusunda, antidemokratik uygulamaların hüküm sürdüğü şu günlerde, CHP’de faal olan tek mekanizma ise “Nasıl milletvekili olurum?” gayretleridir.
Yani genel gidişat ve partinin genel durumu çokta kimsenin umurunda değil.
Oysa ortada su götürmez gerçekler belirmeye başladı.
Mesela;
Kemal Kılıçdaroğlu’nun politikaları yeterli bulunmuyor. Bunu ben değil CHP’liler söylüyor. Koltuğa oturduktan sonra CHP’nin birçok alanda ivme kaybettiği ve gittikçe puan kaybı yaşadığı görüşü var.
Partililerle konuştuğumuzda,
Haziran’da yapılacak seçimler için olağan üstü bir kaygının yaşandığını gözlemliyoruz.
CHP’de kimse şu anki gidişattan memnun değil.
Başbakan Erdoğan’ın izlediği politikaların çok daha istikrarlı ve inanılır olduğunu, bazı CHP’lilerden sıkça duyuyoruz.
Diğer yandan,
“Benim adım Kemal, ben bulurum, ben yaparım” çıkışlarının ise realiteden uzak olduğu düşünülüyor.
Yani partililerin Gandi umudu bitiyor gibi.
Özellikle son yaşanan gazeteci tutuklamalarında, CHP’de ki kış uykusu durumu, ciddi biçimde eleştirilere neden oluyor.
Ana muhalefet görevini yapmadı görüşleri ağır basıyor.
Seçimlere 3 ay kala, CHP’nin iktidar iddiası konusunda havlu attığı ve 12 Haziran değil, 13 Haziran sonrasında yaşanacak yönetim kavgası için, parti içi çalışmalara ağırlık verildiği yönünde gelişmeler tartışılıyor.
Yani daha şimdiden kurultay hesapları yapılıyor.
Bu durum şaşılacak bir durum mudur?
Elbette hayır!
Çünkü burası CHP ve burada bu tür atraksiyonların olması yeni bir şey değil…
Şimdi kalkıp yine bana CHP düşmanı diyenler olacaktır, ama varsın desinler, hiç de umurumda değil.
Eğer gerçekleri söylemek “düşman” olmakla eşdeğer ise evet ben bir CHP düşmanıyım.
Lâkin muhalif gazeteci olmak, devlete, sisteme, partilere, erk, hiyerarşi ve haksızlıklara çanak tutmaktan da geçmez.
AKP bu operasyonların merkezindedir.
Sevgili Nedim Şener ve Ahmet Şık itina ile kodese tıkıldı.
Başbakan başta olmak üzere birçok AKP’li bu operasyonlarla ilintilenmek istemiyor.
Ancak nafile.
Gözlerimizin içine baka baka yalan söyleseler de, bu hukuksuzlukların merkezi odağının AKP olduğu gerçeğini herkes biliyor.
Gazeteciler Cemiyetleri, siyasiler, sendikalar, STK’lar bu hukuksuzluğa karşı sürekli eylem yapmadıkça, yarın sıranın kendilerine geleceğini unutmamalılar.
Lâkin adaletsizliğe göz yummanın, suça iştirak etmekle eşdeğer olduğunu herkes bilmelidir.
Kim bu CHP’liler
Geçenlerde bir CHP’li aday adayı ofisimize geldi ve Ankara’daki havayı bize anlattı.
Parti içerisinde aday adaylıkları konusunda yaşanan belirsizliklerden söz açıldı ve konu önseçim yapılsın diyenlere geldi.
Dedi ki;
“Burada bas bas bağırıp ön seçim isterük diyenler, adaylık kapmak için Genel Merkez’in kapısında neredeyse çadır kurmak üzereler”
Güldüm.
Çünkü CHP içerisinde maalesef bu tür kaygan yapıların olduğu iyi bilinir.
Ülkenin genel gidişatı içler acısı. Koyun can derdinde, kasap et derdinde durumu var.
Sevdiğim Söz: Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama kardeşçe yaşamayı öğrenemedik. (M.L.KING)
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ece Erken 'eniştem' demişti Sinan Akçıl ile el ele görüntülendi
Sinan Akçıl ve Ece Erken'in el ele çekilen görüntüleri sosyal medyada gündem oldu. Bir Instagram kullanıcısı, salı gecesine ait bir görüntüyü sosyal medyada paylaştı.
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Kemik Erimesi: Kırılgan Yaşlılık
Her 3 kadından 1’i, her 5 erkekten 1’i yaşamı boyunca osteoporoz kaynaklı kırık riskiyle karşı karşıya. Kemikler, yaşla birlikte kütle ve yoğunluk kaybeder. Kalça kırığı sonrası ilk 1 yıl içinde erkeklerde ölüm riski % 37, kadınlarda % 28’dir.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.