Üstü Örtülü Tehdit
12 Aralık, 2010
CHP'de Kurultay öncesi görüşmelerde en çok dikkatimi çeken "ihanetçi" olarak adlandırılan Önder Sav'ın açıklamaları oldu.
Sav, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada. Görüşmenin Kılıçdaroğlu'nun çağrısıyla gerçekleştiğini belirtiyor, ''PM'nin oluşumu ve liste konusunda herhangi bir değerlendirmem, önerim olmamıştır. Bu aşamada buna gerek de görmedim. Çünkü Sayın Genel Başkan, Siyasi Partiler Kanunu ve tüzüğün verdiği yetkiyle kurultayı çağırmış bulunuyor'' diye açıklamada bulunuyor..
Devamla;
Sav, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun bu konuda bir sorumluluk üstlendiğini de ifade ediyor, ''O sorumluluğun gereğini herkesten çok yapmak durumundadır'' diyerek üstü örtülü bir tehdit göndermeyi de ihmal etmiyor.
Sav Pusuda
Çarşaf liste önergesine imza verip vermeyeceğine ilişkin soruyu, ''Benim bu konudaki düşüncemin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki günlerde oluşacak gelişmelere göre belli olacaktır. Varsayımlarla yürüyen bir siyasetçi değilim'' diye yanıt veriyor.
Bu ne demektir?
"Ben her zamanki kurnazlığımla pusuya yattım, kurultay sürecine dakikalar kala en beklenmedik hareketi yapabilirim" yani "her an herkesi satabilirim" demektir.
Yani Sav bildiğimiz Sav'dır...
Önder Sav'ın kişilere değil, partiye zarar verir derecede bir hırs taşıdığı gerek Deniz Baykal, gerek Kemal Kılıçdaroğlu olayında ıspatlanmıştır.
Ve bazıların bilmediği olay,
Son süreçte Kılıçdaroğlu Önder Sav'ı değil, Önder Sav Kılıçdaroğlu'nu satmak istemiştir. Ancak Kılıçdaroğlu erken davranarak bu satışı geri püskürtmüştür.
Önder Sav ve şürekası bu partinin yakasından artık elini çekmelidir.
Çünkü bu yapı CHP'nin içini boşaltmıştır, boşaltmaktadır.
Özellikle İzmir ekseninde bu söylediklerim kanıtlı durumdadır.
Çünkü Sav'ın bünyesinde hareket eden EKİP, CHP'nin altını üstüne getirmiş, partide ne kadar olumsuzluklar, çürümüş tavırlar, ilke dışı hareketler varsa bunun müsebbibi olmuştur.
Bu nedenle;
Yaklaşan Kurultay'da benim aklıma iki seçenek gelmektedir.
Birinci seçenek, Kemal Kılıçdaroğlu bu işi ya tek başına omuzlamalıdır.
İkinci seçenek ise, Kılıçdaroğlu'nun illaki birisinin desteğine ihtiyacı varsa, bu tercih Deniz Baykal olmalıdır.
Sayın Baykal ile görüştüğümde, Kemal Kılıçdaroğlu'na çok daha sıcak olduğu izlenimini almıştım. En azından seçimlere kadar kendisine şans tanınmalı diye bir süreçten bahsetmişti. Bu yüzden ikinci seçeneğin ortaya çıkacağını umuyorum.
Üçüncü seçenek mi?
Asla olmamalıdır...
Nitekim "satan"lar değil, ilkeli siyaset izleyenler bu partiyi iktidara taşıyacaktır.
Nacizane fikrim budur...
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Serenay Sarıkaya 33 yaşına sevgilisi Mert Demir'le girdi: Fıstığım
33 yaşına giren Serenay Sarıkaya, Instagram hesabından yeni yaşına özel çok sayıda bikinili fotoğrafını paylaştı. Sevgilisi popçu Mert Demir ile de özel karelerini yayınlayan Sarıkaya'nın...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Gençsin ama risk altındasın, bu belirtiye dikkat!
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyonun yalnızca yaşlıları değil, genç bireyleri de tehdit ettiğini vurguladı. 40 yaş altındaki bireylerde hipertansiyon oranının yüzde 9 ila 22 arasında değiştiğini belirtti. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyon ile ilgili açıklamada bulundu.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.