Ters Köşe

Sarı-lacivertli ekip, maça iyi başlamadı, rakibi kilitleyen Cim-Bom ilk 45 dakikada daha çok fırsat yakaladı. Ev sahibi, ikinci 45'te kıpırdandı, etkili görünmesine rağmen, gol yollarında tıkandı. Büyükler golsüzlüğü bozamadı, F.Bahçe'nin lider Bursa ile farkı 6 puana, Galatasaray'ın ise 10 puana çıktı

Fenerbahçe derbinin kağıt üzerinde, pratiğinde, teorisinde; sahaya sürülen oyuncular cephesinden, genel moral olarak, ya da ne yandan bakarsan bak mutlak favorisiydi. Galatasaray’ı en sancılı döneminde yakalamış, üstelik on yıllık bir kazanma geleneğinin üzerine katmak için sahaya tam kamuoyu desteği ile çıkmıştı.
Ama tedirgindiler; öteden beri gerilimden beslenemeyen kronik halleri de biliniyordu. Üstelik bu ortam, Kocaman açısından da ciddi bir hesap maçıydı. Kaybederse, geleneği yıkacaktı ki, taraftar bunu sezon önü Avrupa hüsranı ile birleştirebilirdi.
Galatasaray açısından futbol dışında herşeyin konuşulduğu bir haftanın ardından sahaya Hagi ile yeni bir anlayış yansıyacağı kesindi. Nitekim, Galatasaray yol geçen hanı olmaktan çıkmış savunma anlayışı ile gol rekorunu elinde bulunduran Fenerbahçe’ye ilk yarıda yarım pozisyon bile vermedi.
İkinci yarıda ise Fenerbahçe’nin pozisyon üstünlüğü beliriyordu. Galatasaray, Hagi ile aşırı kontrolü seçiyor, buna düşük ölçekli mücadelesi ile Fenerbahçe karşılık veriyordu. Ama futbolun kalitesi dibe vuruyor, maç bir derbiye yakışmayacak çoklukta pas hatası, top kaybı ile dolu, keyifsiz hal alıyordu. Misimoviç’in oyundan alınması Galatasaray’ın iyice kabuğuna çekilmesine neden olurken, maçın kaderi bu andan itibaren adeta beraberliğe bağlandı.
Daha 4’te Galatasaray gole yaklaştı. Pino topu ceza alanı önünde alıp, kaleyi terkeden Volkan’ı da geçti ve korner çizgisine paralel bir şutla topu boş kaleye gönderdi, son anda çizgide Gökhan Gönül gole engel oldu. 12’de Pino yine gole yaklaştı. Topla ceza sahasının sol çaprazında buluşan Kolombiyalı, Gökhan Gönül’ü aldatıp, şutunu çekti, Volkan uzanıp, parmaklarının ucu ile kornere çeldi. 23’te Lugano’nun kafa ile uzaklaştırdığı topu yere düşürmeden ceza yayından kaleye gönderen Neill’in sert şutunu Volkan kornere çıkardı.
47’de Stoch soldan ortaladı, Alex ön direkte uçup kafayı vurdu, ama kaleyi tutturamadı. 51’de Alex, Niang’ın önüne top attı, Niang bu topu Sabri’den kurtarıp, kaleye kadar sokuldu, vuruşunu da yaptı, ama Aykut topu çeldi, Servet kornere attı. 75’te Stoch soldan topu sürükleyip, kale alanına kadar sokuldu, geriye çıkardı, Semih uygun durumdayken, kötü vurdu. 90’da Pino topu kaptı sağ çaprazdan şutunu attı, Volkan kornere çeldi.  

MAÇIN ADAMI

Juan Pablo PinoGalatasaray’ın Kolombiyalı oyuncusu maçın en tehlikeli ismi olarak göze çarptı. İlk yarıda Fenerbahçe kalesinde gol pozisyonu doğuran adımlar ondan geldi. Her topu aldığında potansiyel tehlike oldu.

KIRILMA NOKTASI

4. dakika
Daha 4. dakikada Pino, Volkan’ı da geçip topu boş kaleye gönderdi. Çizgide Gökhan Gönül golü önleyen hamleyi yapıp, daha baştan oluşacak bir şoku önledi. Bu, kalitesiz geçen maçın en önemli pozisyonuydu.