Brezilya Kuzey Kore'yi 2-1 yendi

Kuzey Kore ve Dünya Kupası denince aklımıza yıllardır tekrarlanan hikayeler gelir... 1966'da İtalya'yı 1-0 yenip çeyrek finale kalmaları (Ki grubu sonuncu bitiren Şili'yle Park Seung-Zin'in 88. dakikada attığı golle güç bela berabere kalabilmişlerdi), Eusebio'lu Portekiz önünde 3-0 öne geçtikleri maçı 5-3 yitirmeleri... Genel kültürümüzü artırarak maça geçelim isterseniz. Kuzey Kore 1966 Dünya Kupası'nda 4 maç yapmıştı, oysa koskoca elemelerde yaptığı maç sayısı yalnızca 2'ydi ve ikisi de Avustralya'ya karşıydı! 1966 Dünya Kupası öncesi FIFA'nın Afrika'nın ilk üç takımıyla Asya şampiyonunu play-off'ta karşılaştırmasına sinirlenen Afrikalıların hepsi elemelerden çekilince), üstüne Asya'nın en güçlü takımı Güney Kore de play-off'ların Kamboçya'da olmasına kızıp çekilince, Kuzey Kore Avustralya'yı iki maçta yenip İngiltere vizesi almıştı.

Kuzeyliler, futboldaki sempatilerini politik arenaya taşımayı pek başarabilmiş değil. Daha dün ABD, Kuzey Kore'yi 'Kanuna karşı gelen ülke' ilan edip komşusu Güney Kore'den televizyon sinyallerini çalıp Dünya Kupası maçlarını yayınlamakla suçladı. Bu iddialar doğru mu bilinmez lakin dün ekran başına geçen Kuzey Koreliler, bir şekilde önlerine gelen yayında taş gibi bir milli takım izledi, orası kesin. Milli marşları sırasında ağlayacak kadar vatansever ve duygusal futbolculara sahip Kırmızı-Beyazlılar güçlü rakipleri Brezilya'ya özellikle ilk yarıda çok az pozisyon verirken iki kez uzak mesafe şutlarda kaleyi denedi.

Kuzey Kore'den çok bahsettik ama Brezilya'yı zaten hepimiz biliyoruz. Galatasaraylı Elano'nun da ilk 11'de başladığı Güney Amerika ekibi, Dunga'nın alışageldiğimiz temkinli futbolunu sergiledi. Sambacılar'da en etkili isim sağ kanadı otoban gibi kullanan Maicon'du. Brezilya'nın ilk ciddi pozisyonunda da 28 yaşındaki sağ kanadın imzası vardı: 27'de Maicon'un uzak mesafeden sert şutunda kaleci topu kornere çeldi. Robinho'nun uzak mesafe şutunu da Brezilya'nın tehlikeleri hanesine ekleyebiliriz.
İkinci yarıda Brezilya kilidi açtı. Başrolde kim vardı? Elbette Maicon. 55. dakikada Elano'nun nefis pasında savunmanın arkasına sarkan yıldız oyuncu artık içeri mi kesmek istedi yoksa akıl dolu bir vuruş mu yaptı bilemiyorum ama kalecinin kapattığı köşeden meşin yuvarlağı ağlara gönderdi.

Sonrasında oyunun kontrolü tamamen Brezilya'ya geçti. Bastos ve Fabiano'nun gollük şutları farkın açılacağının sinyaliydi. Sol görüşlü Kuzey Kore'yi tamamen yıkan yine Brezilya'nın sağı oldu. 72'de Robinho'nun nefis pasında savunmanın arkasına sarkan Elano, sağ çaprazdan çok net bir vuruşla farkı ikiye çıkardı. Golden hemen sonra saha kenarına alınan Elano, dün sergilediği performansla, futbolu çok bilen(!) ve her fırsatta kendisini eleştiren Türk spor basınımıza da selam gönderdi.

Kalan bölümde Brezilya farkı artırabilirdi ama gelin görün ki golü bulan Kuzey Kore'ydi. 89'da savunmanın arkasına çok iyi sarkan Yun Nam, karşı karşıya pozisyonda Cesar'ı mağlup ederken galibiyet golü atmış kadar sevindi. Ama galip gelen taraf 2-1'lik skorla Sambacılar oldu.