Messi'leşen Kaptan Alex

Derbi güzel şey doğrusu... Üstelik bir de hava güzelse... Hele her iki takım da iddialıysa şampiyonluk yolunda... Taraftarlarda tutmuşlarsa ‘aşk’larını ellerinden... Hele sadece futbol oynamaksa niyetleri futbolcuların... Konuşulmazsa hakem... Yani konuşmuyorsan oyunun kendisinden başka bir şey... İyi bir lig sonu bekliyorsan hele... İyi günlere inanıyorsan... Üstelik hava da güzelse... Derbi güzel şey... Çok güzel şey doğrusu...
Melih Cevdet’e inanıp, onun dilek kipinde hayallerle Şükrü Saracoğlu’na yürüyenler, ligin anahtarlığına asılmış ve şampiyonluk bezeli üç puandan nasibini alan taraf olmak istedi elbet. Kuşku yok ki ‘Dahi’ Daum da, ‘Büyük’ Mustafa’ da bir ‘Timsah’ gözyaşına terk etmek istemiyordu hem kendilerinin hem de sevenlerinin umutlarını. Bu yüzden Kanarya Alex ustalığında Özer, Topuz ve Güiza’yla yakmaya çalışırken dünyayı, Kartal Alman zırhına sarılmış Tello ve Bobo’suna güvenip inmişti dün Kadıköy’e.

Asist Selçuk Şahin’den
Ama daha çime adım atar atmaz, karşılaşmanın kader adamı sahneye çıktı. Topu ayağına aldığında tribünlerin ayaklanması boşa değildi zaten. 2. Dakikaya yeni girmişken İsmail’in yaptığı hatada top önce Gökhan’ın ‘gönül’nden Selçuk’un ‘şahin’ bakışına kaydı. Büyük Alexander da enfes bir vuruşla Rüştü’yü avladı: 1-0.
Sonrası ise tek hücum ‘bandırası’ Bobo olan Beşiktaş’ın dağınık ve toplanamayan atak girişimleri. Ki her başlangıç Emre ve Selçuk’un önünde kah legal kah illegal eridi gitti. Sarı-Lacivertliler ise 13’de maçı kopartıp almaya gitti. Özer, Manisa’da Alex’in dokunmadan yaptığı asiste özendi ama son vuruşu yapan Güiza olunca, genç oyuncunun ki sadece pas olarak kayda geçti.
Kanarya bütün ilk yarının direksiyonunu elinde tutarken Beşiktaş’ın tek sansı olan duran toplar sadece iki karambol çıkardı 30’la 37 arasında, ama o kadar. Daum’un öğrencileri ise daha önce beyan ettikleri gibi inanmışlardı ne de olsa. 40’da derbinin son düdüğünü de çaldırabilirlerdi ama sahnenin genç yıldız adayı (Özer), araya bıraktı. Ama ne de olsa usta, çırakları olan bir çıraktı ve Alex, acemilik günlerinde yaptığını yapıp topu Rüştü’ye teslim etti. Devrenin son dakikasında Bobo, Fink’in derin pasında yan hakemin bayrağına takılınca, ilk yarıda göremediğimiz keyifli futbolun hayalini kurmak için 15 dakikalık bir inzivaya çekilmiş olduk.

Volkan üç puanı kurtardı
İkinci 45 Denizli’nin Kaş-Uğur takası, taraftarın ‘Fener gol, gol, gol, şampiyonluk geliyor’ tezahüratı ve güzel oyunla başladı. 54’de Alex, sıfırdan paralel yolladı Topuz dokunamadı, ardından da Andre Santos gerilmiş bir yaydan fırlar gibi kendi yarı sahasından Kartal ceza alanına süsüldü ama Toraman, Brezilyalıya ‘dur’ dedi.
Sonrasında ise geride olmanın baskısıyla Beşiktaş modu yükselmeye başadı. 58’de Bobo’nun içeri çevirmek istediği topta Lugano’nun elle müdahalesini es geçen hakem 64’de beyaz noktaya işaret etti. Kartal’ın yaptığı ilk doğru kontrada İsmail-Bobo-Uğur üçgeni Kartal’a umut verdi. Beyaz noktada ise Volkan eşitliğe izin vermedi.
Mustafa Denizli’nin Üzülmez-Serdar ve Fink-Holosko takasları demini iyice almış maça biraz daha hız vermek için yapılsa da Volkan kalesini gole kapamıştı bir kere. Bir de 89’da Ernst, 90+3’deİbrahim Toraman ve Vederson atılınca maç da bitmiş oldu. Fenerbahçe ilk yarısına hükmettiği, ikinci yarısını da kontrol ettiği karşılaşmadan şampiyonluğun iki adayından biri olarak çıktı. Ama sonuç ne olursa olsun derbi güzel şey be, bir de kırmızılar ve gereksiz gerginlik olmasa...