Galatasaray Türkiye Kupası'na veda etti

Neyse ki kupanın ‘bitse de gitsek' bölümü bitti de mücadele var-‘mış’ gibi yapma/yazma derdinden kurtulduk. Antalyaspor’un ilk maçı kazanması ve zeka dolu oyunu sayesinde maçın keyfi üst perdeye çıkabildi. Tabii gerilimi de...

Aslında maça biraz da ‘kasap havası’ makamının tezahürlerini görmek için gittim. Pankartlar iyiydi güzeldi de, bir tek Antalya’yla mı sınırlı hikâye? Üç büyükleri hepsi incecilerle dolu da Anadolu takımlarını Gentile Futbol Akademisi mi yetiştiriyor? Gerçekten de Ayhan’lar, Lugano’lar, Toraman’lar çok mu mülayim?

Hadi onu da geçtim, bütün protestoları da kabul ettim. Sonuçta gıpgıcır transfer durduk yere heba olmuş, insan üzülür. Peki Yalçın’a reva görülen yargısız infaz hiç değilse bir özür gerektirmiyor mu? Kabul, ligimiz gereğinden de serttir abiler. Doğrudur, yıldız futbolculara çoğu kez zemindi, sertlikti derken yazıktır, günahtır. Ama bunun yolu günah keçileri yaratmakla olmaz ki. Dün kim Yalçın olmak isterdi acaba? Belki Lee Harvey Oswald? Ya da Michael Scofield. Ama asla başkası değil!

Nitekim bu ortamda ilk vukuat da oyundan değil, mücadeleden çıktı. Daha 2. dakika dolmadan Necati’nin dili ters döndü ve hepimizi korkuttu. Bunu takiben her faul için bol bol ekstra ıslık sesi duyduk. 14’teki şık Galatasaray atağıyla nihayet maçın ‘vukuatlı sabıka kaydı’ bitti de sahada oynanan oyuna bakabildik. Mustafa Sarp o kombinin sonundaki vuruşu da yapsaydı, golcü kontenjanına gerçekten terfi ederdi. 21’de Elano’nun yine ince ayar ortasını ‘tıklayan’ Keita’nın vuruşunun girmemesi ise ev sahibi adına belki talihsizlikti, fakat hücum hevesini artırmaya yetti. Bu sürecin en fiyakalı hamlesi ise 28’deki Caner’in aşırtmasıydı. Diğerleri neyse de ‘güzel oyun’ adına bu girmeliydi. Üstelik öbür tarafta sakatlanan oyuncu varken kazanılan 30’daki penaltıdan daha hoş olurdu. 31’deki Elano’nun penaltı golü oyunun tansiyonunu düşürür derken geldi Antalya’nın cevabı. Kulübenin hemen arkasındaki tribünde kondisyoner Pujol, Antalya kornerinde Topal’ın tedavi için dışarıda olduğunu görüp Arda’yı onun yerini alması için uyarmaya çalıştı ama yetişemedi. 35’te Korhan’ın direkte kalan kafasını çizgide Necati tipledi: 1-1. 41’deki Keita kafası kapadı devreyi. İkinci devre de anlatacak şeyler olacaktı belli ki.

Kasap havası değil çiftetelli

Yeni yarıya hızlı girdi Galatasaray. Gio yerine giren Emre Çolak hareket getirmekle kalmadı, Caner, Elano, Arda prodüksiyonunun katkısıyla golü de getirdi 48’de: 2-1. Bu golün gazıyla sağlı sollu girişti Cim Bom. 49’da Keita veya Arda topu içeri dürtse, üç de oluyordu. Yetmedi 59’da Sarp’ın sert kafasını da Ömer çıkardı. Sarı-Kırmızılıların gol umudu, Antalya geri çekildikçe artıyor, Ömer Çatkıç kalede surları sıklaştırdıkça azalıyordu. Bu hassas dengeyi bozan ‘Ömergiller’ oldu. Bir anda Cim Bom defansının arkasına nefis sızan Necati 65’te önce açıyı zorlaştırdı, sonra da zor olanı yaptı: 2-2. Antalya için bu gol sadece skor değil moral üstünlük de getirdi. Artık geriye kalan sonunu bağlamaktı. 86’da Caner’in golüyle biraz paniklediler, fakat yine de başardılar. Tertemiz bir oyunla, yani kasap havası değil, bildiğin çiftetelliyle kupada yarı finale çıkmayı başardı.

MAÇTAN NOTLAR

* Galatasaray taraftarları, Antalya’daki ilk maçta bilerek sakatlamaya yönelik sert bir futbol sergilediği ileri sürülen futbolcu Yalçın Ayhan’a tepki gösterdi. Daha önce Galatasaray forması da giyen defans oyuncusu, karşılaşma öncesi sahada ısınırken, tribünlerden kendisine küfürlü tezahüratlarda bulunuldu.

* Sarı-kırmızılı taraftarlar, Brezilyalı oyuncu Elano Blumer için tribünde özel pankart açtı. Taraftarlar, üzerinde Portekizce olarak, 'Nos acreditano voce Elano, Sempre estaremos com voce' (Sana inanıyoruz Elano, her zaman yanında olacağız) yazan bir pankart açarak, oyuncularına destek verdi. Taraftarlar ayrıca Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ın futbolda sertliği eleştiren açıklamalarına da pankartlı destek verdi. Tribünlerde 'Turkcell Kasap Ligi' ve 'Tekmelere İnat' pankartları açtı.

* Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final rövanş maçında Antalyaspor’u ağırlayan Galatasaray’ı, taraftarı yalnız bırakmadı. Yağışlı ve soğuk havaya rağmen Ali Sami Yen Stadı’nın tribünlerini dolduran yaklaşık 20 bin Sarı-Kırmızılı taraftar, takımına destek vermek için yerini aldı.

* Maç öncesinde her iki takımda da sakat futbolcuların çokluğu dikkat çekti. Galatasaray'da Jo, Baros, Kewell, Hakan, Sabri, Gökhan ve Ufuk takımdaki yerlerini alamazken, Antalyaspor’da ise Fatih, Kerim, Zitouni, Hakan, Jedinak, Tita, Serge ve Şenol eksik futbolcular oldu.Konuk ekibin, maça çıkarken 18 kişilik kadroyu bile oluşturamadığı görülürken, listede 16 kişilik bir kadro yer aldı.

* Galatasaray Kulübü eski başkanı Özhan Canaydın, hastaneye kaldırıldı. Pankreas kanseri rahatsızlığı bulunan ve bu nedenle iki yıl önce ameliyat olan Canaydın’ın, önceki akşam rahatsızlandığı ve hastaneye kaldırıldığı öğrenildi. Canaydın’ın sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı.

* Ankaraspor’un, Turkcell Süper Lig’den düşürülmesi nedeniyle bu hafta sonunu maç yapmadan geçirecek olan Galatasaray, 13-16 Şubat tarihleri arasında Antalya’da kamp yapacak. Bağış Erten / Radikal