Yukarı
83499

'Bütün Sevgililerim Çirkindi'

23 Aralık 2011 10:05

Fulden Uras, “Cadde Hikayeleri”yle oyunculuğa geri döndü. Çocuk doğurmayı düşünmediğini, şarkıcılık ve oyunculuğu iki çocuğu olarak değerlendiren Uras: “Özellikle sahnede içimden bir canavar çıkıyor” diyor.

Neredesiniz siz bunca zamandır?
- Döndüm. Ben işimi yapmadığım dönemde insanların kafasını meşgul etmemin bir anlamı olmadığını düşünüyorum.
Ama sanki bıçak gibi kestiniz her şeyi ve ortadan kayboldunuz…
- Aynen öyle yaptım. Çünkü tamamen metabolizmam bozulmuştu çalışmaktan. Gece hayatı insanın vücudunda, özellikle beyninde çok ciddi tahribatlar yapıyor. Bir de yoğun çalışan bir sanatçı kendini mutlaka her anlamda yenilemeli. Ama bıraktığım dönemden bugüne dört sene geçti. Çocuklar büyüdü, neredeyse unutuluyordum yani.
“Bir nesil beni unutmadan döneyim” mi dediniz?
- Evet ya, dört sene geçmiş! Kasım, aralık gibi yeni bir albüm çıkaracağım. Bir de o kadar çok özledim ki… Sahnede kendimi tedavi ediyorum sanki. Ne kadar hasta olursam olayım, ne kadar mutsuz olursam olayım sahneye çıktığım an içime bir canavar giriyor. Evde eşofmanıyla oturan birinden nasıl böyle bir kadın çıkıyor diye insanlar merak ediyor.
GARSONLARIN TIRNAĞINI
BİLE KONTROL EDERİM

Nasıl bir heyecan vardır şimdi, değil mi?
- O heyecan sahneye çıktığımda ilk 15 dakika hiç geçmez zaten. 15 senedir sahneye çıkıyorum, hâlâ “Nerede hata olacak” diye başlarım sahneye. Zaten heyecansız hiçbir işi yapamam ben. Çok tertipli ve düzenli biriyimdir. Çalıştığım mekanın tuvaletine kadar gider, kontrol ederim. Garsonların tırnaklarını da. Ben sahneden insanların ne içtiğini bile görürüm.
İyi de onu, bunu kontrol ederken aklınızı işinize nasıl verebiliyorsunuz?
- Enteresan bir şey. Bu profesyonellik oluyor herhalde. İlk çıktığımda böyle değildim. Sadece “Şarkıyı doğru söyleyeyim, aman ayağım burkulmasın” diye dikkat ediyordum. Zamanla insan başka şeylere de dikkat ediyor. Mesela 10 kere elini kaldırıp garson çağıran müşteri o masada rahatsız demektir. Sanatçıyla da ilgilenemez.
Eskiden kameranın önündeydiniz, son dört yıl izleyici oldunuz. Çok şey değişmiş mi?
- Hiçbir şey değişmemiş. Hâlâ aynı sanatçılar şarkı söylüyor, gezen müşteri hâlâ aynı.
REDDETTİĞİM ROLLER
BİRÇOK STAR YARATTI

Bir de dizi filmle dönüyorsunuz ekranlara…
- Evet ve çocuğum olmamasına rağmen iki çocuklu bir anneyi oynuyorum. Sanki o rol bana yazılmış. Yaşından çok genç gösteren, sürekli kendini yenileyen, estetik yaptıran, kıyafetine, saçına başına çok dikkat eden, parasız biraz bencil bir kadını oynuyorum.
Rolün size yazıldığını söylediniz. Öyle bencil bir kadın mısınız gerçekte de?
- Kendine çok dikkat eden, saçına başına bakan bir kadın olduğu için öyle söyledim. Senaryo çok güzel, ayrıca yepyeni bir teknikle çekilecek. Teknolojik açıdan çok zengin bir dizi. Bana bugüne dek çok dizi teklifi geldi ama sahnem yoğun olduğu için kabul edemedim. Ki o dizilerden, üstelik de benim kabul etmediğim rollerden birçok star çıktı.
Pişman mısınız o dizilere evet demediğinize?
- Hayır. Ne kimsenin kaderine engel olmak isterim, ne hasetlenirim.
HASTALIĞI ÖNEMSEMESEM
ŞİMDİYE ÇOKTAN GİTMİŞTİM

Sağlığınız yerinde mi?
- Yerinde ama yüzümün sağ tarafında çok belli olmayan, yalnızca ben söylediğimde insanların fark ettiği hafif bir şişlik kaldı. Bir tarafı uyuşuk. Dudağıma zaman zaman hakim olamıyorum ama şu halime çok şükrediyorum. Geçen gün bir tiyatrocu arkadaş kaptığı bir virüs yüzünden öldü. Benim de solunumum 30’lara kadar düşmüş, beynime iltihap yürüyormuş. Ateşim çıkmasa, ben ciddiye almasam gitmiştim! Bırak sahneye, çıkmayı insan içine çıkabilecek durumda değildim. Yaklaşık bir sene sürdü bu.
Sizde aşk yaşadığınız zaman da ortadan kayboluyorsunuz.
- Aşka herkes aşıktır ama aşk hiçbir zaman benim iş hayatımı engelleyemez. Mesela yedi senelik bir ilişki yaşamıştım. Çok büyük bir işadamıydı. Nişanlanmıştım, evlenecektim. O benim bu işin içinde olmamı istememişti, ben de bir tek onun için işimi. Dönüşte o kadar zorlandım ki anlatamam. Yedi senelik bir ara, yeni insanlar çıkmış, her şey değişmiş. Gerçekten zorlu bir dönemden geçtim ve dedim ki: “Bir daha işimi hiçbir şeye tercih etmeyeceğim.” Bu dört sene arada da iki yıllık bir ilişkim oldu ama o benim işimi destekleyen biriydi. O anlamda bana hiç zorluk yaşatmadı.
Zor kadın mısınız?
- Çok kolay biriyim ama yeter ki yalan, ihanet olmasın. Asla affetmem. Şu an bir ilişkim de yok ve uzun süre olsun istemiyorum. Çünkü çok yoruldum. İlişkiler insanı yıpratıyor. Biraz zaman geçsin, gönlüm ruhum dinlensin istiyorum. Aşk mutlaka beni bulur. Kaşının, gözünün güzelliği de hiç önemli değil. İnan hiçbir sevgilim çok yakışıklı değildi, hatta çirkinlerdi. Yürek benim için çok daha önemli. Deniz manzaralı bir ev alırsın, bir süre sonra o deniz sana asfalt gibi görünmeye başlar. Gözün alışır. O yüzden gönlün güzelliği bambaşkadır.

ARTIK ÇOCUK İSTEMİYORUM
Küçük bir Fulden gelse hayata, güzel olmaz mı?
- Birkaç sene öncesine kadar bir çocuğum olsun istiyordum. Ama uyuşturucu yaşının 11’e indiği bir dönemde çocuk yetiştirmek çok zor. Benim illa biyolojik anne olmam gerekmiyor, ben yeğenime de annelik yapıyorum. Bir tek doğurmadım onu, o kadar. Ama belki ileride sahipsiz bir bebeğe annelik yapabilirim. Benim kanımdan, canımdan olması şart değil. 

Röportaj: Pınar YILMAZERLER



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Dünyaya Zeybek Oyununu Tanıtıyor

Gezen Zeybek isimli sosyal medya kullanıcısı Tansu Akarsu, dünyanın çeşitli ülkelerini gezerek, Türk Halk Oyunlarının popüler oyunlarından olan, ‘’Ege Yöresi Zeybek’’ oyunlarını gittiği ü...

Don Kişot için geri sayım başladı

İzmir Şehir Tiyatroları, aile tiyatrosunun bir örneği olan “Don Kişot: Çağdaş Bir Masal” oyununun prömiyerini 20 Aralık’ta gerçekleştirecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’...


İznik'te 'Çoban İsa' da ortaya çıktı

Papa 14. Leo'nun Türkiye ziyareti sonrası dünyanın gözü İznik'e dönmüştü. Ziyaretin yankıları devam ederken İznik Hisardere Nekropolü’nde yapılan arkeolojik kazılarda 'Çoban İsa' figürü t...

Gala Modern'de destek yarışı

İstanbul Modern’in sergi ve eğitim programlarına kaynak sağlamak amacıyla düzenlediği Gala Modern için geri sayım başladı. İstanbul Modern’in gelenekselleşen yıl sonu galası “Gala Modern”...


Atıf Yılmaz efsanesi belgesel oluyor

Usta yönetmen Atıf Yılmaz'ın yaşamı, Ali Kemal Güven’in yöneteceği yeni belgeselde anlatılacak. Türkan Şoray’dan Müjde Ar’a birçok isimle yapılan söyleşilerin yer aldığı film, Atıf Yılmaz...

“Ağaçlar Ayakta Ölür” seyirciyle buluşuyor

Nedim Saban’ın rejisiyle sahnelenecek oyun, doğrular ile yalanların iç içe geçtiği duygu dolu bir hikâyeyi sahneye taşıyor. Bu oyunla 11 yıl aradan sonra sahnelere dönen usta oyuncu Nevra...


Uzun senedir tedavi gören Kadir İnanır'ın son hali!

Beynine pıhtı attığı 24 Mart 2024'ten beri çeşitli hastanelerde tedavi gören usta oyuncu Kadir İnanır'ın son hali ortaya çıktı. ​İstanbul Beykoz'da yaşadığı evde 24 Mart 2024'te rahatsızl...

Usta oyuncu Coşkun Göğen hastaneye kaldırıldı

Antalya'da yaşamını sürdüren, 'Tecavüzcü Coşkun' lakaplı oyuncu Coşkun Göğen (80), 3 gün önce hastaneye kaldırıldı. Göğen'in tedavisi kalp damar servisinde devam ediyor. Rahatsızlığı nede...


'Noel Baba'nın kilisesi, UNESCO adaylığı yolunda

Tüm dünyada 'Noel Baba' olarak bilinen Aziz Nikolaos'un yaşadığı ve mezarının da bulunduğu Antalya Demre'de adını taşıyan kilisenin, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesi için hazırlıkla...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması

Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Kafein faydalı mı zararlı mı?

Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında…  Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR