Her Şeyi Kendimle Hesaplaşarak Yapıyorum

Yeşilçam’dan Aşk-ı Memnu’ya uzanan uzun yolda her zaman başarılı oyunculuğuyla dikkat çeken Nebahat Çehre, ramazan ayıyla ilgili duygularını bizlere açtı.İşte sizi fırın sütlacının da güzel olduğunu öğrendiğimiz efsane oyuncuyla yaptığımız ramazan söyleşimiz...

Nebahat Hanım, nerelerdesiniz? “Aşk-ı Memnu” bittiğinden beri sizi hiçbir yerde göremiyoruz.
- Bodrum’dayım. O yoğun tempodan sonra dinlenmeye ancak zaman bulabildim.

Kimlerle berabersiniz orada?
-Sevdiğim dostlarımla buluştum burada, çok güzel geçiyor günler. Pek şehre de inmiyoruz, sessiz sakin kafa dinliyoruz.

Ramazan oralarda nasıl yaşanıyor?
- Şehirden uzakta olduğum için o atmosferi çok fark edemiyorum açıkçası ama ruhen biz de o huzuru yaşıyoruz tabii...

Siz de “Ah nerde o eski Ramazanlar” diyenlerden misiniz?
- Geçmişle günümüzde yaşanan Ramazanlar arasında tabii fark var. Bizim çocukluğumuzda iftar sofraları kalabalık olurdu, herkes bir araya gelirdi. Aileler pidelere sürülmesi için fırınlara çocuklarıyla yumurta yollardı. Börekler evlerde hazırlanır, pişmesi için mahalle fırınlarına gönderilirdi. Top patlasın diye beklenirdi. Böyle hoşluklar vardı tabii... Zaman her şeyi değiştiriyor sonuçta... Ama yine de insanların inançları aynı kalıyor. Bu bizim dinimizdir, bu aylar saygı gösterdiğimiz aylardır.

En unutulmaz, size en komik gelen Ramazan anınızı bizimle paylaşır mısınız?
- Çoğu çocuk gibi ben de çok küçükken oruç tutmaya kalkmıştım. Akşam olana kadar öyle acıkmıştım ki, elimde bir yumurtayla topun patlamasını beklerken o heyecanla top patlamadan yumurtayı yemiştim.

Son dönemde birçok sanatçı umreye gitti... Sizin böyle bir planınız var mı?
- Ben kendi ibadetimi kendi başıma, her şeyi kendimle hesaplaşarak yapıyorum.

Ramazanda sofranızda neler bulunur?
- Hafif yemekler tercihim tabii... Hem havalar çok sıcak hem de oruçlu kalma süresi hayli uzun, bu yüzden mideyi rahatsız etmeyecek, fazla yormayacak yiyecekler tercih ediyorum.

Güllaç ve pideye dayanabilir misiniz?
- Onların yeri ayrı tabii, Ramazanın keyfi onlarla çıkıyor. Ama benim fırın sütlacım da çok güzeldir, genellikle misafirlerime onu yaparım.

Biraz da Aşk-ı memnu’dan bahsedelim, dizi biteli epey oldu ama hâlâ siz pek çok kişi için Firdevs Hanım’sınız.
- Evet... ılginçtir, pek sevimli bir karakter olmamasına rağmen özellikle gençler Firdevs Hanım’ı çok sevdi. Yeni nesil bu karakter sayesinde beni tanıdı. şöyle bir olay yaşadım: Geçen yıl Alaçatı’da bir aile “Oğlumuz size çok hayran” diye yanıma geldi. Çocuk daha 9 yaşında. Dedim “Neden seviyorsun Firdevs’i”, çocuk “Dizinin en akıllı kadını o” diye yanıt verdi.

Peki ufukta yeni bir proje var mı yoksa biraz daha dinlenecek misiniz?
- Senaryosunu Meral Okay’ın yazdığı “Muhteşem Yüzyıl” adlı dizide rol alacağım. Çekimler eylülde başlıyor. Osmanlı’da geçen bir hikayesi var, ben de Valide Sultan’ı canlandıracağım.

Son bir mesaj...
- Herkese mutlu, sağlıklı daha nice Ramazanlar... Gelenek ve göreneklerimizin, dostluklarımızın korunması dileğiyle...