Yukarı
82753

Selvi Boylum Al Yazmalım Yenilendi

23 Aralık 2011 09:42

 ANKA / AA

Cannes / Ankara- Türk sinema tarihinin unutulmaz filmi, Cengiz Aytmatov'un aynı romanından Atıf Yımaz'ın beyazperdeye taşıdığı "Selvi Boylum Al Yazmalım" yeniden doğdu. Groupama Gan Sinema ve Technicolor Vakıfları tarafından restore edilerek, "29. Uluslararası İstanbul Film Festivali"nin galasında izleyenlere sunulan film, 33 yılın ardından yenilen yüzü ile sinemaseverleri yine derinden etkilemeyi başardı. Bugüne kadar dünyanın çeşitli ülkelerinden 30 kadar filmi restore edip sinema salonlarına ve festivallere kazandıran Groupama Gan Sinema Vakfı, altı aylık bir restorasyon çalışmasından ardından "Selvi Boylum Al Yazmalım"ı gün yüzüne çıkardı.

Vakfın İcra Direktörü Gilles Duval, "Selvi Boylum Al Yazmalım"ın bir de tiraj kopyasını hazırladıklarını belirterek, böylelikle filmin yeniden sinema salonlarında gösterebileceğini kaydetti. Haziran ayının sonunda on kadar sinema salonunda film yeniden gösterileceği müjdesini veren Duval, filmin uluslararası festivallerde gösterilmesi için de uğraştıklarını söyledi. Restore edilen tüm Türk filmlerinin bir kopyasının Mimar Sinan Üniversitesi'nde bulunduğunu belirten Duval, yeni nesiller için filmin izlenmeye tamamıyla müsait olmasının gerektiğini yoksa yapılan restorasyonun pek bir anlamı kalmayacağını ifade etti.

Türk sinema mirasının özelikle 50'li 60'li 70'li yıllar olmak üzere çok zengin olduğuna dikkat çeken Duval, "Bugünse Türk sinemasının son derece aktif, ortaya çıkan önemli sanat yönetmenleri var. Vakıf olarak biz ayni zamanda Çin, Fransız veya Rumen sinemasıyla da ilgileniyoruz ve bunları dünya sinema mirası çerçevesinde restore ederek en iyi şekilde muhafaza edilmesi için çalışıyoruz" dedi. "Selvi Boylum Al Yazmalım"ın restorasyon çalışması için tüm gerekli uzman kadroyu ve teknik donanımı İstanbul'da Fono Film Stüdyoları'nda bulduklarını anlatan Duval, "Bazen sadece yöneticilerden bu konuda azim ve istek gerekiyor. Atif Yilmaz, mesela 120'yi asan film yapmış, her sene birini restore etsek, 20 senede bitiremeyiz. Bu konuda yönetmenlerin toplum kuruluşlarının da bilinçlenmesi lazım" diye konuştu.
 

Selvi Boylum Al Yazmalım'ın yeni yüzü 80 bin Avro

Duval, "Selvi Boylum Al Yazmalım"ın restorasyonun toplamda 80 bin Avro'ya mal olduğunu, bunun 25 bin Avro'sunun ise T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından karşılandığını kaydetti. Duval filmin restore edilmesine nasıl karar verdikleri konusunda ise şunları söyledi: "Türkiye'den, İstanbul Film Festivali'nden bize film seçenekleri sunuluyor. Sonuçta Türk sinemasını, filmlerin kopyalarının en son hallerini en iyi Türk uzmanlar bilebilir. Biz de vakıf olarak filmin tüm haklarına sahip olan kişilerin iznini almaya özen gösteriyoruz. Bu konudaki sorun bazen filmin haklarını elinde bulunduranlarda başlıyor. Mesela filmin yönetmeni öyle bir ücret talep ediyor ki bu filmin tüm restorasyonunun maliyetini bile aşıyor. Dolayısıyla seçimi başka filmlere kaydırmak zorunda kalıyoruz. Bu sadece Türkiye'de degil, dünyanın her yanında olabilen bir şey. Bazen de filmin haklarının kimde olduğunu bile bulamıyoruz."

Bazı filmler için büyük bir aciliyetin söz konusu olduğunu dile getiren Duval, "Belki de şu an konuştuğumuz sırada bazı filmler restore edilemeyecek kadar yıpranıyordur. Yarın çok geç olabilir. Eğer negatif bozulmuşsa, DVD ve televizyon versiyonları bu konuda hiç bir şey çözümlemez. Şöyle ki, yıpranmış bir tablodan bir poster çekimi yapabilirsiniz, ama asıl eser yıpranmışsa, yapıtı sonsuza dek kaybedebilirsiniz" dedi.
 

Orjinal ses bantları kaybolmuş!

"Selvi Boylum Al Yazmalım"ın bazı bölümlerinin yıpranmış olsa da olduğu gibi bırakmak zorunda kaldıklarını belirterek, orijinal ses bandı ve stüdyo kayıtları kaybolduğunu anlatan Duval, "Tek ses verisi miksaj ses bandıydı. İç ve dış seslerin bir arada olduğu bir banttı. Çok bozulmuş bir ses kısmına el attığınızda, diyaloglarda mesela aynı bantta olduğu için zarar görebilirdi. Biraz da bu bir restorasyonun hikayesi aslında. Bazen gitmek istediğimiz en iyi yere kadar gidemiyoruz. Filmin zaman içindeki aşınma hikayesini göz önüne alırsak, Selvi Boylum Al Yazmalım'ın en büyük teknik sorunu, sesti. Selvi Boylum. için ses bandı üzerinde titizlikle yoğunlaştık. Filmin restorasyonunda önce geleneksel metotları uyguladık. İlk basta filmi banyoladık daha sonra numerik olarak restore ettik. Sinemada filminin saniyesinde 24 fotoğraf varsa, bunları tek tek ele aldık. 24 fotoğrafı elden geçirdiğinizde ancak filmin bir saniyesini restore etmiş oluyorsunuz. Bu da takdir edersiniz ki zahmetli ve hassas olduğu kadar uzun bir prosedür" dedi.

Her yıl bir Türk filmi

Duval, her yıl bir Türk filmini restore etmeyi amaçladıklarını belirterek İstanbul Film Festivali ile oluşturdukları program kapsamında her sene, festivalin "Türk Klasikleri Yeniden" kuşağında gösterilmek üzere restore edilmiş bir filmle katkıda bulunacaklarının altını çizdi.

 

'Selvi Boylum, Al Yazmalım' yeni yüzüyle ABD'de

Türk Sinemasının baş yapıtlarından ''Selvi Boylum, Al Yazmalım'', bugünün sinema teknolojisine göre restore edilen yeni versiyonuyla ABD'de görücüye çıkacak. Film, Miami ve New York'ta düzenlenen Türk filmi haftalarında ''Neşeli Hayat'', ''Nefes'', ''Eşrefpaşalılar'' ve ''Romantik Komedi'' adlı filmlerle birlikte gösterime sunulacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen ve Miami'deki Colony Theatre'da 3-5 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek ''Türk Filmleri Haftası''nda beş film izlenime sunulacak. Ketche'nin kamera arkasına geçtiği, Cemal Hünal, Gürgen Öz, Sinem Kobal, Engin Altan Düzyatan, Sedef Avcı gibi ünlü oyuncuları buluşturan ''Romantik Komedi'', etkinliğin ilk günü olan 3 Mayıs'ta gösterilecek.

Cengiz Aytmatov'un eserinden sinema perdesine uyarlanan 1977 yapımı ''Selvi Boylum, Al Yazmalım'', etkinlik kapsamında 4 Mayıs günü yeni yüzüyle ABD'de izleyici karşısına çıkacak. Senaryosunu Ali Özgentürk'ün kaleme aldığı, yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı film, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilerek günümüzün sinema teknolojisine uyarlandı. Başrolünü Türkan Şoray, Kadir İnanır ve Ahmet Mekin'in üstlendiği, kamyon şoförü İlyas ile köylü kızı Asya'nın destansı aşkını konu alan film, ''sevginin aslında emek olduğu'' mesajını veren bir baş yapıt olarak Türk sinema tarihine geçti.

Hafta kapsamında, 4 Mayısta Hüdaverdi Yavuz'un yönettiği ''Eşrefpaşalılar'' adlı film de izleyici karşısına çıkacak. Yılmaz Erdoğan'ın senaryosunu yazdığı, yönettiği ve başrolünü üstlendiği ''Neşeli Hayat'' adlı yapım ile Levent Semerci'nin yönettiği gişe rekortmeni film ''Nefes: Vatan Sağolsun'' 5 Mayıs'ta gösterilecek. Filmler, New York'ta da ''Türk Günü'' etkinlikleri çerçevesinde izlenime sunulacak.
 

'40 yıl önce yapılan filmler çok hasar görmüş'

Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, beş yerli yapımın ABD'nin New York ve Miami kentlerinde seyirciyle buluşacağını söyledi. Bu etkinliğin anlamlı bir yönünün de ''Selvi Boylum, Al Yazmalım'' isimli 1977 yapımı filmin yeni yüzüyle yurt dışında ilk kez seyirci karşısına çıkması olduğunu dile getiren Çelik, ''Tabii bizim açımızdan çok önemli, Türk Sineması açısından daha da önemli. Restore ettirdiğimiz 'Selvi Boylum, Al Yazmalım' isimli film burada seyirciyle buluşacak. Bu yaptığımız restorasyon çalışması, Bakanlığımız için bir ilktir'' dedi. Filmin restore edilerek bugünün sinema teknolojisine uyarlandıktan sonra ilk kez 7 Nisan'da İstanbul'da izleyici karşısına çıktığını anlatan Çelik, filmin yeni versiyonunun büyük beğeni kazandığını ifade etti.

Burada temel amacın yıllar önce yapılmış Türk Sinemasının baş yapıtlarını ayağa kaldırmak olduğunu dile getiren Çelik, ''Bundan 25, 30, hatta 40 yıl önce yapılmış filmler çok hasar görmüş. Ayrıca, o günkü gösterim kalitesi ile de şu andaki gösterim kalitesi arasında da çok büyük farklar var'' diye konuştu. Bu filmlerin tek tek temizlendiğini ve daha sonra ''dolby digital sistemde'' ses kaydının yapıldığını aktaran Abdurrahman Çelik, daha sonra filmlerin yeni pozitiflerinin hazırlandığını kaydetti.

Proje kapsamında başka filmlerin de yenileneceğini anlatan Çelik, projenin bundan sonraki aşamalarını ise şöyle özetledi: ''Şimdi bu işe başladık ve başka filmler de olacak. Biz bir ilki denedik, çünkü bir filmin maliyeti 120 bin doları buluyor. Bu da çok ciddi bir maliyet. İlk numuneyi de iyice bir inceleyelim, bakalım nasıl olmuş, ondan sonra karar vereceğiz. Bu çalışma, Türkiye'de ilk defa yapılan bir şey olduğu için sürdürülmesi de önemli. Bundan sonra Metin Erksan'ın birkaç filmi var kafamızda. Bu sene yetiştirebilirsek, Metin Erksan'ın iki filmini de aynı şekilde restore edeceğiz. Bunu yavaş yavaş yapacağız. Ciddi bir finansman sorunu, yani öyle kolay bir şey değil. Ancak sonuç ortaya çok güzel bir şekilde çıkıyor. İki filmi yan yana gösteriyoruz. Önce filmin restore edilmeden önceki ilk halini, daha sonra yeni halini yan yana iki dakika gösteriyoruz. Bir ona, bir de buna bakıyoruz. İnanılmaz güzel bir şey.''


Türk sinema klasiklerinden ''Susuz Yaz''ın da yönetmen Fatih Akın tarafından İtalyanlarla işbirliğiyle benzer bir çalışmadan geçirildiğini anımsatan Çelik, bu filmin de 61. Cannes Film Festivali'nde gösterildiğini belirtti. Türk filmlerinin Haziran ayında da Varşova Film Festivali'nde izlenime sunulacağını ifade eden Çelik, burada 30 Türk filminin yer alacağını söyledi. Çelik, ''İlk defa bu kadar güçlü gideceğiz ve 30 filmimiz Lehçeye çevrilerek orada gösterilecek. Ayrıca, sinema alanında ikili görüşmeler ve toplantılar da gerçekleştirilecek'' bilgisini verdi.
 



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Matthew Perry’nin ölümüyle ilgili davada yeni gelişme

Friends dizisinin yıldızı Matthew Perry’nin ölümüne ilişkin davada ikinci doktor da ceza aldı; Dr. Mark Chavez’e yasa dışı ketamin temini nedeniyle 8 ay ev hapsi ve 3 yıl denetimli serbes...

Oscar Ödülleri'nden Kritik Karar: 2029'dan İtibaren...

Oscar Ödülleri törenlerinin, 2029 ile 2033 yılları arasını kapsayan yeni anlaşma kapsamında televizyonda değil, ABD merkezli video paylaşım platformu YouTube'da yayınlanacağı açıklandı. S...


Dünyaca ünlü rock yıldızları İstanbul'a geliyor

Rock dünyasının ünlüleri, 2026 yılında Türkiye'ye geliyor. Tanınmış isimler, İstanbul'da müzikseverlerle buluşacak. Kariyeri boyunca "Because the Night" ve "People Have the Power" gibi şa...

Bilgisayarla Beste Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Zekâ Vakfı, Türkiye Bilişim Derneği (TBD) ve Halıcı Bilgi İşlem AŞ iş birliği ile düzenlenen 32. TBD-Halıcı Bilgisayarla Beste Yarışması’nın final ve ...


Ünlü piyanist Grinko, Ankara'da konser verdi

Rus müzisyen, piyanist ve davulcu Evgeny Grinko, Ankara'da verdiği konserde hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı. Besteleri milyonlarca kişi tarafından dinlenen, dünyaca ünlü Rus müzis...

2 bin 400 yıl önce batan gemide parmak izi bulundu

Danimarka açıklarında yaklaşık 2 bin 400 yıl önce batan bir deniz akıncıları teknesinde bulunan antik bir parmak izi ve kimyasal bulgular, Demir Çağı’nda bu gizemli saldırganların nereden...


5 bin yıllık iskelet şaşırttı! Taş Devri'nden kalma gizemli bir gömü...

İsveç’in başkenti Stockholm’ün yaklaşık 35 kilometre güneybatısındaki Gerstaberg köyünde yürütülen yüksek hızlı tren hattı inşaatı sırasında arkeologlar, 5 bin yıllık bir köpek iskeletiyl...

'Bak Postacı Geliyor' izleyicilerine film arasında sürpriz

Yüksel Aksu'nun senaryosunu yazıp yönettiği, oyuncu Ozan Akbaba'nın başrolünde yer aldığı 'Bak Postacı Geliyor' filminin akşam seansında izleyiciler bir sürprizle karşılaştı. Dün akşam bi...


Oya Başar’dan yıllar sonra gelen Levent Kırca açıklaması

Usta oyuncu Oya Başar, eski eşi Levent Kırca’nın ölüm haberini aldığı geceyi ve sanatçının hastalık sürecinde tedaviyi reddedişini yıllar sonra ilk kez anlattı. Usta oyuncu Oya Başar, 10 ...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Neslihan Atagül organik tarım yapıyor

Organik tarıma yönelen oyuncu Neslihan Atagül, eşi Kadir Doğulu ve oğlu Aziz'in ilaçsız gıdalar tüketmesine büyük özen gösterdiğini söyledi. Neslihan Atagül ile Kadir Doğulu 'Fatih Harbiy...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!

OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35’in üzerindeki berrak içkilerin siroz ve kanser riskini ciddi biçimde artırdığı konusunda uyarırken, raporda liste de paylaştı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR