Bir ``Susam-Türkmen`` Analizi

Milliyet Ege yazarlarından Hamdi Türkmen ve CHP'li Mehmet Ali Susam'ın yakınlığı ve aralarındaki ilişki üzerine okuyucularımızdan Orhan Tungaç'ın yorumunu vatandaş soruyor diyerek vermiştik. Haber sonrası gelen tepkiler sonrası Orhan Tungaç'ın yeni biz yorumunu sizlerle paylaşıyoruz. Tungaç bilinen fakat bilinmezliğe gelinen konuları açığa çıkarıyor:

 "Söylenenlere inanan , gördükleriyle yetinen iyi niyetli yurttaşların iddiaları reddetmek yerine iddialarda ''doğruluk payı olabilir mi '' diye araştırıp sorgulamalarını öneriyorum. GERÇEKLER YURTTAŞIN USTA YAZAR'A SORDUĞU SORULARIN İÇİNDEDİR. Sorumlular, yıllardır sorulan bu sorulara yanıt vermekten kaçmaktadır. Evet. BESAŞ esnaf sanatkar odalarının paralarıyla kurulmuştur. Şirketler, o zaman oda başkanlığı görevini yapan M.A.Susam'a emanet edilmiştir. Yani , Oda yönetimleri emaneti M.A.Susam'a vermiştir. ''Al bu şirketi kurum adına yönet'' diyerek. Türkiye'de bu yöntem yeni değildir.

 M.A.Susam tarafından da icat edilmemiştir. O, başkalarından gördüğünü uygulamıştır..! Türkiye'de esnaf sanatkar odaları paralarıyla başka illerde başka şirketler önceden de kurulmuştu. İncelediğiniz de göreceğiniz tablo aynıdır. Şirketler bir süre sonra ya batmış, ya yöneticilerin eline geçmiştir. Tüm bunlar yasaların boşluğundan ya da yetersizliği fırsat bilinerek yapılmıştır. Yasalar , vicdanları rahatlatmamaktadır. TEKEL İÇKİ'nin yok pahasına satılması halkı isyan noktasına getirmiştir. Bugün 2 milyar doları bulan TEKEL İÇKİ'nin fiyatı, hala bazı kişilerin aklını başına getirmemiş, anlaşılıyor. Bu satış, çok değerli SİYASETÇİLER ve YAZARLAR tarafından PEŞKEŞ ve SOYGUN diye adlandırılmaktadır. Buradan nemalanan kişiler , başta kamu görevlileri, bu yüzden eleştirilmektedir. M.A.Susam'da bunlardan biridir. Evet iktidar BABALAR gibi satmıştır. Alanlar ZENGİN olmuştur. Yasalara uygundur herşey. Yasalar bir kez daha vicdanların kanamasına neden olmuştur.

 Bunu yazanlar BABALARININ MALINI yazmıyor, HALKIN MALINININ başına gelenleri yazıyor. Halkın malına gösterilen hassasiyetin karşılığı eleştiri ve küfür olmamalıdır. ''BESAŞ krizde battı, Susam gitti, sonra battı'' gibi laflar , kusura bakılmasın safsatanın daniskasıdır. Bunu yazan değerli yurttaşların suçu sadece bilgisizlikleridir. Susam'dan sonra şirketi yönetenler kimlerdir biliyor mu bu yurttaşlarımız? Hisse sihirbazlarından haberi var mı yurttaşlarımızın? Bu ülkenin ''üç günde zenginleşme'' hikayelerinden sadece biridir bu. Sizler sessiz kalmaya, araştırıp sorgulamamaya devam ettiğiniz sürece USTA YAZARLAR(!!!) eliyle aldatılmaya devam edeceksiniz... Bu da yetmeyecek, kaynakları zengin, halkı fakir ülkenin yurttaşları olarak, kavganızı birbirinizle vererek sizleri sömürenlerin değirmenine su taşıyacaksınız."