Çimentocuların Umudu Kentsel Dönüşüm

TÜRKİYE’nin kriz öncesi süreçte en hızlı büyüyen ve inşaat sektörünün performansından en çok etkilenen sektörlerinden biri olan çimento, 2009 yılını yüzde 10 küçülmeyle kapattı. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Başkanı Adnan İğnebekçili, bu yıl ise yüzde 5 büyüme hedefine karşılık kârda bir artış beklemediklerini söyleyen İğnebekçili, iç piyasanın canlandırılması gerektiğine dikkat çekti. İğnebekçili, iç pazarın canlandıracak projelerden birinin de, yeni konut yatırımlarında deprem riski yüksek şehirlerden başlayarak kentsel dönüşüm projelerine ağırlık verilmesi olduğunu söyledi.
Kârlar aynı düzeyde kalır
Sektörün geçen yıl elde ettiği sonuçları ve bu yıla ilişkin beklentilerini açıklayan Adnan İğnebekçili, şunları söyledi: “2009’da sektör iç piyasada 4 milyar dolar, ihracatta da 2 milyar dolar civarında ciro elde etti. 2010’u öncelikle toparlanma yılı olarak görmeliyiz. Bu yıl büyümenin yüzde 5’den az olmayacağını düşünüyorum ama ciromuzda büyük farklılık olmaz. Sektör kârlılığının en iyi ihtimalle 2009’la aynı düzeyde kalmasını bekliyorum. Krizde yeni şoklar yaşanmazsa 2011’den itibaren dengeli bir büyüme bekleyebiliriz. Krizde yeni şokların yaşanmaması halinde ise, 2011 den itibaren dengeli bir büyüme sürecine girmemiz makul bir beklenti olacaktır.”
Düşüş ciroda yüzde 20 oldu
Sektörün, “2010’da tonaj olarak iç piyasa satışlarında artış olacağı, ihracatın ise tonaj olarak hemen hemen aynı kalacağı” tahminini aktaran İğnebekçili, şöyle konuştu: “2010 için ciro tahmini yapmak zor. 2009 4’üncü çeyrekte yakalanan büyümenin, inşaat hariç tüm sektörlerde yansıması oldu. İnşaat sektörü, bu dönemde yüzde 6,6 küçülerek yılı toplam yüzde 16,50 küçülmeyle tamamladı. Çimento sektörü satış rakamları ise yüzde 10 civarında düştü. Türkiye’nin her yerinde farklı fiyatlar var. Geçen yıl satış olarak her ne kadar önceki yılla aynı kalsak da, fiyatlarda yüzde 20’ye varan düşme olduğu için toplam ciromuz yüzde 20 civarında düştü.”
İç piyasa canlandırılmalı
Ekonomide istikrarlı büyümeye paralel olarak iç talebin canlandırılması gerektiğini vurgulayan İğnebekçili, şunları dile getirdi: “İç talebin canlandırılmasında konut sektörüyle birlikte ertelenmiş olan altyapı yatırımlarının yeniden başlatılması önemli. Yeni konut yatırımlarında deprem riski yüksek şehirlerden başlayarak kentsel dönüşüm projelerine ağırlık verilmeli. Kamu finansman olanaklarının öncelikle bu yönde kullanılması elzem. Ülke olarak depremlerin yıkıp yerle bir ettiği konutların yeniden inşası mecburiyetine düşmeden deprem öncesi alınacak tedbirlerle mevcut konut stokumuzu depreme dayanıklı hale getirmek mecburiyetindeyiz.”

Marmara ve Ege’de satışlar düşerken doğuda artış yaşandı

DARALAN iç pazara karşın ihracattaki atılımla üretimdeki daralmanın telafi edildiğini belirtirken, şu bilgileri verdi:
Türkiye’de 2009 sonu itibariyle 47’si entegre, 17’si öğütme olmak üzere toplam 64 fabrika bulunuyor.
2009 yılı toplam çimento üretimi 59.2 milyon ton, iç tüketim ise 42.7 milyon ton düzeyinde oldu. Ülke genelinde iç satışlar önceki yıl ile aynı düzeyde ancak coğrafi farklılıklar var.
2009’da Marmara ve Ege’de yüzde 15’in üzerinde daralma yaşanırken Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da benzer oranlarda büyüme görüldü.

Tam kapasite yüzde 75 büyüme demek

SEKTÖRÜN fazla kapasite sorununa değinen Adnan İğnebekçili, bu durumu şöyle anlattı: “Son 5 yıl içinde ülkemizde yapılan yatırımlarla yurtiçi klinker üretim kapasitemiz yüzde 56’lık artışla 40.3 milyon tondan 63 milyon ton seviyesine çıktı. Bu kapasitenin, tümünün kullanılsa Türkiye’de 75 milyon ton civarında çimento üretilir. Bu da, ihracatı dikkate almazsak tam kapasite kullanımı için yurtiçi pazarın yüzde 75 büyümesi anlamına geliyor.”

Rusya ile ihracat 20 milyon tonu geçer

ÇİMENTO sektörünün 2009’daki ihracat hamlesini 2010’da da sürdürülerek toplam ihracatın 20 milyon ton düzeyinde devam etmesi gerektiğini vurgulayan Adnan iğnebekçili, şunları söyledi: “Geçen yıl ihracatta bir önceki yıla oranla yüzde 48 artış oldu. Özellikle Afrika pazarı ihracatın yükselmesiyle geleneksel pazarlar ihracatı 16.5 milyon ton seviyesine çıkardı. Bu yıl Rusya’dan talep gelirse, belki Türkiye 20 milyon tonun oldukça üzerine çıkabilir.”