Yukarı
74777

Yeni İş Kolu Doğuyor

23 Aralık 2011 08:39

 Hatta Coşkun'un ifadesine göre bu modelin dünyada bile bir karşılığı yok.

Kendilerini 'gönderi broker'ı olarak tanımlayan Coşkun, büyük firmalar, kurumlar ve iş merkezleri ile kargo firmaları arasında aracılık yapıyor. Yani gidiyor bir firmanın içine, ofisini açıyor ve o firmanın her türlü gönderi hizmetini üzerine alıyor. Bir nevi muheberatını özelleştiriyor. Bu modelle yeni bir pazar yarattıklarını söyleyen Coşkun, aslında işe 10 yıl önce başladıklarını ama siyaset nedeniyle şimdiye kadar fazla ortaya çıkmadıklarını belirtiyor. Coşkun'a göre bundan sonra ise hem yurtiçinde hem de yurtdışında büyüme zamanı...

- Ben sizinle ilgili 'eski bakanın oğlu postacı oldu' diye birşey okumuştum. Yaptığınız iş postacılık mı?

Bu postacılık değil aslında. Biz bir kurumun gönderi ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Mesela yaya dağıtım, yurt içi kargo, moto-kurye, yurtdışı kargo... Normalde firmalar her bir ürünü ayrı firmadan almak zorundalar. Dolayısıyla büyük ve hacimli kurumlar için bu bir handikap. Ayrı işler için ayrı kurumlarla ihaleye çık, ayrı sözleşmeler yap, takip et, farklı gönderi için farklı yerleri ara, sonra gelen faturaları eşleştir filan derken iş uzayıp gidiyor.

- Tam olarak ne yapıyorsunuz?

Biz bu kargoların hepsini tek çatı altında topladık. Müşteri adına tüm bu hizmetleri takip edip yönetiyoruz. Tek fatura, tek mutattap ve hepsi tek çatı altında. Firma her türlü kargo hizmeti için beni arıyor ya da ben o kurumun için girip gönderi merkezi kuruyorum. Daha açık bir ifade ile ben şirketlerin muhaberat hizmetini özelleştiriyorum. Hem içeride gönderileri toplayıp ofisboyluk yapıyoruz hem de gönderilerin dağılımı sağlıyoruz.

- Bunun örneği var mı?

Yok, böyle bir model yok. Biz gönderi brokerıyız, aracıyız, kendi dağıtımımız yok. Yine kargo firmaları ile çalışıyoruz, onlar bizim iş ortağımız. Şirketler aynı temizlik veya güvenlik işleri gibi gönderi işlerini bize outsource ediyorlar. Bir de biz bu işle kimsenin pastasından almıyoruz, tersine yeni bir pazar oluşturuyoruz, pastanın üzerine krema koyuyoruz.

- Şirketlerin ne avantajı oluyor?

Birincisi maliyet avantajı var. Biz X bir firmanın 100 gönderisi yerine binlerce gönderilik bir fiyat alabildiğimiz için fiyatlar düşüyor. Toplu satın alma avantajını kullanıp bunu müşteriye yansıtıyoruz. Ayrıca kendi iç düzeninde raporlama yapamayan firmalar var, biz bunu da sağlıyoruz. Üçüncüsü firmalar kendi işlerine daha rahat odaklanabiliyor.

- Peki büyük kargo firmaları ya kargonun tüm alanlarına girmeye karar verirse?

Girsin, önemli değil. Bir de uğraşmazlar zaten yaya kargo, moto-kurye işleri onlara küçük gelir.

MAILBOX İŞİ TUTMADI

- Bu iş aklınıza nasıl geldi?

Aslında biz sanayici bir aileyiz ama ben sıkılmıştım ve hizmet sektörü daha cazip geliyordu. Hizmet tarafında yeni birşeyler ortaya çıkarmak daha kolay . Bir de temel bazı sanayiler belirli süreçlerde yer değiştiriyor. O sürecin bir yerinde oldunuz ya da kaçırdınız. Ama hizmet öyle değil. İyi hizmet verdiğiniz sürece 100 yıl da verirsiniz 200 yıl da.

Bir zamanlar ABD menşeili Mailbox diye dükkan tarzı, kişi ve kurumların gelip gönderilerini yapabildiği, aynı zamanda kırtasiye ve fotokopi hizmetlerini gördüğü ve posta kutusu olarak da kullanabildiği bir model vardı. Biz bunun temsilciliğini almıştı ama sistem maalesef Türkiye'de pek tutmadı.

- Niye?

Bizim yürüyen müşterimiz yok. Kimse dışarı çıkıp birşey teslim etmiyor, firmalar gelip kargoları alıyor. Ee bu sistem de o konseptin içinde yoktu ve çöktü. Zaten sonra da UPS Mailbox'u aldı ve Türkiye operasyonunu kapattı.

- Sonra?

Kapanınca biz de Coşkun İletişim olarak devam edelim dedik. O dönem Sabancı Üniversitesi bizi çağırdı ve böyle bir haberleşme merkezi kurmak istediklerini söylediler. Biz de hazırlık yaptık, aylarca görüştük ve sonunda bizi tercih ettiler. Yani biz aslında bu alana Sabancı Üniversitesi'nden gelen taleple girmiş olduk.

Şimdi müşterilerimiz arasında ticaret ve sanayi odaları, plazalar, oteller ve iş merkezleri var.

SİYASET NEDENİYLE ORTAYA ÇIKMADIK

- 10 sene boyunca ne yaptınız?

Biz 10 sene pek ortaya çıkmadık aslında. Ama siyasi durumdan dolayı çok ortalığa çıkmadık. Ne zaman ki siyaset bitti, biz de kendimize geldik. Aslında biraz da ayağımız yere bassın istedik. Çünkü sektör büyüklerden birinin hoşuna gider, bizi atıverir kenara. Yumruğu yiyince yıkılmayalım diye bekledik.

2009'da yeni lansman yaptık, adımızı, logomuzu değiştirdik, yeni stratejiler geliştirdik.

- Nedir bunlar?

Coşkun İletişim ismini PostAssist yaptık. Renklerimizi değiştirdik, Baykuş logosu koyduk. Ayrıca iş yapış şekilleri ve müşteri ilişkilerinde de farklı yöntemler uygulamaya başladık.

YURTDIŞINA DA AÇILACAĞIZ

- Baykuş nereden çıktı?

Harry Potter'dan çıktı aslında, orada öğrencilere mektup taşıyan bir baykuş var. Bir de baykuşun temelinde yön bulma yeteneği var. Ayrıca baykuş bazılarının bildiği gibi uğursuzluk sembolü değil, bir bilge. Zekası var, görüşü çok iyi ve kafası 360 derece dönebiliyor. Bütün bunları koyduğumuzda neden logomuzun baykuş olduğu ortaya çıkıyor.

- Sadece İstanbul'da mı varsınız?

Şu anda öyle ama yakın zamanda Ankara'ya gireceğiz. Ana hedef ise 2012 yılına kadar 21 şehirde var olmak. Ayrıca yurtdışına da açılacağız. Bizim kültürümüze yakın ve hizmet almaya yatkın çevre ülkelere gireceğiz.

TÜRKİYE'YE GELEN YABANCILARA DANIŞMANLIK

- Daha önce ne yapıyordunuz?

90'lı yılların başında bilgisayar ithalatımız vardı. Sonra sistem çözümlerine yönelik hem yazılım hem altyapı hizmetleri sunmaya başladık. Siyasetle beraber de şirketi dondurduk. Ama siyaset bittikten sonra da canlandırmadık.

Şu anda Post Assist'in yanında Avea'da denetleme kurulunda devam ediyorum. Ayrıca babam Ali Coşkun ile beraber yabancı ve yerli şirketlere yönetim, yatırım ve kurumsal iletişim danışmanlığı hizmeti veriyoruz.

- Ne danışıyorlar size?

Biz özellikle Türkiye'ye ilk defa gelenleri seçiyoruz. Her türlü firma olabilir, şirket satın almak, ortaklık yapmak, yatırım yapmak isteyen...
İşyerini nerede kursun, nasıl kursun, hangi hukuk hangi muhasebe firması ile çalışsın, iletişimini nasıl yapsın, insan kaynakları için kiminle çalışsın? İlk etap bu. Gelenlerin ayaklarını yerine bastırmaya çalışıyoruz.

Sonra gerek kamuda gerek özel sektörde ihtiyaç duyabilecekleri bazı taleplerin aktarılması konusunda yardımcı oluyoruz. Sonra da bırakıyoruz. Eğer devam etmek isterlerse bizi kurullarına alıyorular. Ama genelde işimiz bitiyor.

Türkiye'de de yeniden yapılanmak isteyen, büyümek isteyen, bir noktaya gelmiş ama dışarıdan biz göze ihtyicı olan firmalara mühendislik ve piyasa bilgimizle yardımcı oluyoruz.

- Finansman?

O konuda pek yardımcı olmuyoruz o ayrı bir konu. Para bulma işi bizim işimiz değil ama ilgili firmalarla tanıştırıyoruz.

- Bu üç işe de iyi vakit bulabiliyorsunuz...

Sistemi kurunca oluyor. Ben bir de Türk-Bahreyn İş Konseyi başanlığını yürütüyorum.

TÜRK DİZİLERİ BAHREYN'DE ÇOK ETKİLİ

- O nereden çıktı, yatırımınız filan mı var?

Yatırım yok ama Ortadoğu ve Körfez'deki gelişmeleri takip edebilmek adına son 6 senede önemli girişimler yapıldı ve belirli noktalardaki iş konseyleri boştu. Ben de talip oldum ve seçildim. Beş yıldır da sürüyor.

Mesela Dünya Göz Hastanesi orada yerel bir ortakla büyük bir hastane açacak. Ayrıca birkaç Türk firması oraya yerleşti çünkü Bahreyn'in ABD ile serbest ticaret anlaşması var. Bahreyn'den de buraya turizm ve finans tarafında bazı yatırımlar oluyor.

Ayrıca burada ev almak isteyenler var. Mesela bizim eş başkanın hanımı senede üç kere arkadaşları ile İstanbul'a alışverişe geliyor ve boğazda bir yer almayı da kafasına koydu. Kişisel ilişkiler geliştikçe ticaret de artıyor.

Bir de bizim TV dizilerimiz çok etkili oluyor. İnanılmaz, olmaz böyle birşey. Çok enteresan. Ama bakın bu bir kültür ihracı, biz yıllarca ithal ettik, şimdi ABD'nin bize yaptığını biz yapıyoruz. Onlar da dizilerde filmlerde gördükçe Türkiye'ye geliyor. Fakat basından rahatsızlar. Prensler prensesler geliyor, aancak medyada yer almak istemiyorlar. Onu maalesef kesemedik, çok rica ettik ama olmadı. Adam Fransa'da istediği gibi dolaşıyor. Bunu bizim de sağlamamız lazım.


 



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Citi’den Türk Lirası’na alım tavsiyesi

Citi stratejistleri, gelişen piyasalara yönelik yayımladıkları yeni notta Türk lirası için pozitif bir görünüm sundu. Stratejistler, TL'de alım yönünde tavsiyede bulunurken, Türkiye Cumhu...

Konut almada yeni dönem yarın başlıyor: Tapuya gerek kalmayacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yarın İstanbul’da tanıtacağı yeni modelle, gayrimenkul sertifikası sistemi devreye alınacak. TOKİ ve Emlak Konut GYO iş birliğ...


Benzinli ve dizel araçları azaltmak için yeni yasak geliyor

Avrupa Birliği, içten yanmalı motorlara karşı yeni bir cephe açıyor, tarih belirlendi. Sadece satışı değil, kiralanması da yasaklanacak. AB’nin elektrikli araç dönüşümünü hızlandırmak içi...

Merkez Bankası açıkladı: Şirketlerin döviz borcu 6 yılın zirvesinde!

Finansal kesim dışında kalan şirketlerin döviz borcu, Mayıs ayında 176,2 milyar dolara çıkarak arttı. Varlıkları da yükselse de, borçtaki artış daha fazla oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez ...


Euro Bölgesi'nde şirketlerin kredi talebi artıyor

Euro Bölgesi'nde, kurumsal kredilere yönelik talep, düşen faiz oranlarının ardından toparlandı. Avrupa Merkez Bankası (ECB), Euro Bölgesi'ndeki 151 bankanın katıldığı Banka Kredi Anketi'n...

BYD'den sürpriz Türkiye kararı

Çinli elektrikli araç üreticisi BYD, Macaristan'da kurduğu yeni elektrikli otomobil üretim tesisinde seri üretimi 2026'ya kadar erteleyecek, işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu Türki...


Tarife belirsizliklerine rağmen ABD'li büyük bankalardan güçlü performans

ABD yönetiminin uyguladığı gümrük tarifelerinin ekonomiye olası etkilerine ilişkin belirsizlikler sürerken, ABD'de büyük bankaların ikinci çeyrek finansal sonuçları ülke ekonomisinin gücü...

Piyasalarda son 48 saat alarmı! Altın ve doların kaderi belli olacak

Piyasalar perşembe gününe odaklandı. Altın ve doların kaderini belirleyecek kritik karar yatırımcılar tarafından merak ediliyor. Uzmanlar ‘Perşembe her şey değişecek’ diyerek piyasalardak...


Tekstilde kriz derinleşiyor: Konkordato başvuruları rekora ulaştı

Bu yılın ilk 7 ayında yaklaşık 300 tekstil ve hazır giyim firması konkordato ilan etti. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, yaşanan bu geli...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

'Kenan İmirzalıoğlu bir yıl boyunca hesabımızı ödedi'

Burcu Binici katıldığı programda gençlik yıllarında yaşadığı bir olayı anlattı. Arkadaşları ile gittiği ünlü bir mekana alınmadığını söyleyen Binici, Kenan İmirzalıoğlu'nun kendilerine sa...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Çörek otunu doğru tüketiyor musunuz?

Araştırmalar, binlerce yıldır şifa kaynağı olan çörek otunun; karaciğer yağlanması, iltihaplı romatizma gibi sağlık sorunlarına iyi geldiğini gösteriyor. Ancak etkilerinden faydalanmak için sadece poğaça, börek gibi hamur işleriyle tüketmek yetmiyor… Ölçüsünü ve tüketim şekillerini iyi bilmek gerekiyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR