Yasal Yıkıma AKP Engeli

Selçuk Şirince'de SİT alanı üzerine Sevan Nişanyan tarafından yaptırılan yapılar için dün uygulanması beklenen yıkım kararı Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan ve İçişleri Bakanlığı'ndan İzmir Valiliğine gönderilen “yazı” nedeniyle durduruldu. Nişanyan, “Beni öldürmeden bu evleri yıkamazlar” derken, İzmir İl Özel İdaresi Encümen Üyesi Emre Özer, “yıkım ihalesi bile yapıldı yıkım gerçekleşecek. Uygulanmazsa kanunsuzluk olur” dedi.

  Özer, "İhalesi yapıldı uygulamazsa kanunsuzluk olur. Ben görevimi yaptım. 11 encümenin 11 oyuyla yıkım kararı aldık. İhalede verildi. Valilik ister yıkar ister yıkmaz. Nişanyan’ın özel düşmanı değilim. Ben görevimi yaptım. Bu kadar devlete kafa tutmaya karşı dik duruyorsa arkasında bir destek ve güç var demektir. 11 encümen de bunun düşmanı değil kanun sit alanında bunu yaparsan ceza alırsın diyor.Biz bunu uyguladık. Gereğini yerine getirmezsek müfettişler bize hesap soruyor. Anlattıkları doğru değil. Her şeyi saptırarak söylüyor. Hiçbir şeklide Ermeni oluğu için bu kararı vermedik” dedi.

  Nişanyan ise 15 günlük mola verildiğini işin soğumasının beklendiğini söyledi. Önce Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan İzmir Valiliği'ne yıkımın durdurulması için yazı geldiğini ancak İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç'ın bu yazıyı yetersiz bulduğunu söyledi. Nişanyan şöyle konuştu: “Vali yetersiz bulunca İçişleri Bakanlığı ayrıca bir yazı göndermiş ve yıkımın durdurulmasını ve çözüm bulunmasını istedi. Şuan otel, hamamlı ev ve eskiden oturduğum ev için yıkım kararları var. Bunların dışında da yıkılacaklar var ancak onların günü gelmedi. Beni öldürmeden bu işi yapamayacaklar.” Yıkımın yapılmayacağını söyleyen Nişanyan'a “bildiğıiniz bir şey mi var” sorusuna ise “Bildiğim çok şeyler var. Kafamız çalışıyor. Düşünebiliyoruz. Hangi hamleleri yapabilirler, biz hamleleri nasıl yaparız biliyoruz. Ben her şeyi göze aldım. Bu ülkede ölümden korkan bir insan hodri meydan kulesi dikmez. Yanlış cumhuriyet diye bir kitap yazmaz” dedi.

  Şirince köylüleri ise yıkımın gerçekleşeceğine inanmıyorlar. Yurttaşlar, “Onun arkasında AKP var. O AKP'yi destekledikçe hükümette onu savunacaktır. Biz bir kaçak yapı yapsak hemen yıkarlar. Jandarmanın gözü önünde hodri meydan kulesi dikti kimsenin kılı kıpırdamadı. Şimdi de çıkmış diğer köylülerin de evleri yıkılacak diyerek kamuoyunu yanlış bilgilendiriyor” dedi.

  On yıldır Selçuk’ta yaşadığını ifade eden gazeteci Ahmet Çipli “ Selçuk’ta bir çok bölge sit alanıdır. Şeftali bahçesine damla sulama sistemi kurduğu için, yaşlanan ağaçların yerine yeni ağaç fidanları diktiği için, tarla ve meyve bahçesini sürdüğü için yargılanan bir çok çiftçimiz var. Yine Şirince köyünün gerçek sahipleri olan köylülerimiz yıllardır mağdur durumda. Evlerinin çatısını, bahçe duvarını bile onarmak için izin almak zorunda kalıyorlar. Basın mensubu olarak bu şikayetler halktan bize sürekli geliyor. Vatandaşlar sonuna kadar haklıdır. İlgili mevzuatlarda vatandaşın mağduriyetini giderecek değişiklikler acilen yapılmalıdır. Ancak günlerdir medyada Ali Nesin ve Sevan Nişanyan’ın feryatlarını, tehditlerini izledikçe inanın kahroluyorum.Bir yalan rüzgarı estiriliyor, mağduriyet edebiyatı yapılıyor. Selçuklu, Şirinceli sıradan halkın mağduriyeti bu şahıslar tarafından istismar ediliyor. Medya ve bir takım aydınlarda buna alet oluyor. Sıradan insanların sorunuyla bu kişilerin sorunu aynı biçimde değerlendirilemez. İnsanlar yanıltılıyor. Nişanyan bu köyde tam on altı binanın sahibidir. Yıkım kararı alınan diğer vatandaşlar gibi barındığı evler değildir bu yapılar. Butik otel olarak işletilmekte önemli paralar kazanılmaktadır. Trilyonluk bir servet yasa ve yönetmelikler hiçe sayılarak elde edilmiştir. Yasalara, mahkeme kararlarına rağmen o binalar yapılmıştır. Nişanyan kendisini rahmetli Hrank Dink kimliğiyle topluma sunmaya çalışıyor. Hrank öldürüldüğünde ayağında altı delik ayakkabılar vardı. Oysa Nişanyan devlete, valilere,kaymakamlara, halkın seçtiği İl Genel Meclis üyelerine kafa tutarak o rantı elde etmiştir. Bunu Selçuk’ta böyle kolayca kim yapabilir. Vatandaş tarlasını, evini korumak için çabalarken, cezalandırılırken Nişanyan karşısında devlet eli kolu bağlı kalmaktadır. Ali Nesin ise herkesin sevdiği babası Aziz Nesin’in adından onun soyadını taşımasından güç alarak yasaları çiğnemektedir. Korkusuzluğunun nedeni budur. Onlar sıradan insanlardan farklı oldukları için farklı muamele görmemelidirler. Yasalar herkese eşit uygulanmalıdır” diyerek Hükümetin ya mevzuat değişikliği yaparak bu sorunu çözmesi gerektiğini ya da yasaları herkese eşit uygulamasını istedi.

  Prof. Dr. Ali Nesin yaşananlara "aptallıklarının farkına vardılar" diyerek yanıt verdi.