Karabağ, Işık'a da Dava Açtı

Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, AKP’lilerden sonra bir başka muhalif isim MHP Bayraklı İlçe Başkanı Taşkın Işık Hakkında da Savcılığa suç duyurusunda bulundu. Başkan Karabağ’ın Avukatı Bahriye Kalay Boduroğlu, “Asılsız iddialarla zihinler bulandırmaya çalışılıyor. İzmir’de artık siyasetin dili hakaretin dili haline geldi. Eleştiriyi hakaret olarak varsayan herkes hukukun varlığını hatırlatacağız” dedi.

Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın Avukatı Bahriye Kalay Boduroğlu, ilçede yaşananların hukukun göz ardı edilmesinden kaynaklandığını öne sürdü. Özellikle siyaset ile uğraşan kişilerin hayatın vazgeçilmez bir parçası olan hukuksal alanı görmezden gelemeyeceğini, gelmesi halinde ise her türlü hukuki yaptırımı kabul etmek durumunda kalacağını kaydederek, “Tüm davranışlarımızı hukuki kurallara göre ayarlamak şart. Hakaret ve sözlerimizde hukuku aklımızdan çıkarmalıyız. Bundan sonra herkes şunu çok iyi bilmelidir ki; hukuki her türlü hakkımızı kullanacağız. Eleştiri adı altında yürütmenin başındaki isme ya da isimlere yönelik her türlü söz, davranış ve sataşmaları yargının bilginse sunacağız. Bu davranış sahiplerine hukukun varlığını her platformda hatırlatacağız” dedi.

Boduroğlu, “MHP Bayraklı İlçe Başkanı Taşkın Işık’ın eleştiri sınırlarını aşan her türlü hakaret ve mesnetsiz iddiaya dayanan açıklamalarına sessiz kalmamız düşünülemezdi. Sayın Işık bu türden ucu açık beyanlarda bulunacağına elinde somut ne delil varsa yargıya taşımalıydı. Ancak bunu yapmak yerine kamuoyunu yanlış yönlendirmek, iftiraya varan ifadeler kullanmak daha kolay. Çünkü amaç sadece ve sadece asılsız iddialarla Bayraklı halkının zihinlerini bulandırmak” diye konuştu.

Kant’ın sözü kulağa küpe olmalı

Son zamanlarda başta Bayraklı olmak üzere kent siyasetinde saygı sınırlarını aşmanın dışında hukuk dışı söz ve davranışların arttığını vurgulayan Boduroğlu, “Siyasetin dili İzmir’de iyiden iyiye kirletildi. Doz öylesine kaçırıldı ki artık siyasetin dili hakaretin diline dönüştü. Siyaset yapıyorum adı altında herkes herkez hakkında atıp tutuyor, ileri geri konuşuyor. Adeta çamur at izi kalsın modunda davranılıyor. Basın Yayın organlarında yer bulabilmek adına da bu türden hukuka aykırılıklar yapılabiliyor. Çıldırmışçasına saldırgan söz ve davranışlarla karşılaşabiliyor. Bu dil kimseye bir şey kazandırmaz. Hukuk tek gerçek. Bu konuda Kant’ın şu sözü de herkesin kulağına küpe olmalı. Hukuk politikaya asla intibak ettirilmemeli, ama politika devamlı olarak hukuka intibak ettirilmek zorundadır.”