Yukarı
5847

Hüseyin Aslan 'Gandi'yi Övdü

23 Aralık 2011 00:32

Toplu konut devi, İzmir merkezli Ege-Koop, 1984’ten bu yana, kaliteli ve güvenli hizmetine devam ediyor. 25 yılda, toplam 1 milyar 320 milyon dolarlık yatırımla 25 bin konut inşa eden kuruluş, altyapısıyla, sosyal ve kültür tesisleriyle adeta yeni kentler oluşturuyor.
Son yıllarda, ülke geleceği açısından önemli konularda kamuoyunu bilgilendirme adına ‘sivil toplum örgütü’ misyonu da üstlenen Ege-Koop, Genel Başkan Hüseyin Aslan’ın çabalarıyla düzenlenen onlarca panelde, ülkenin önde gelen aydınlarını buluşturuyor, Türkiye’nin sorunlarını ve çözüm yollarını irdeliyor. Her paneli kitaplaştıran, halka ücretsiz dağıtan Aslan’la, İzmir’in toplu konut sorunuyla ve kentsel dönüşüm ihtiyaçlarının yanı sıra siyasetin, özellikle CHP’nin son durumunu da da konuştuk.

Türkiye’de kooperatiflere yönelik bir güven bunalımı var. Ancak sizin kar fazlası verdiğinizi biliyoruz. Bu başarının sırrı ne?
Her şeyin planlı ve dürüst yapılması... Gerçek maliyetlerin her zaman üyelerle paylaşılması... Aidatların, insanlarımızın çok zor koşullarda karşıladıkları o ödemeleri, en iyi şekilde değerlendirdik, onlar adına, pazarlık gücümüzü kullandık. Sabit fiyatlı, anahtar teslimi ihale yaptık. Devlet bile bu yönteme döndü. Her imalatı, bizzat üretici firmalara yaptırıyoruz. İnşaatları-mızda aynı anda 15 ayrı firma çalışıyor. Böylece müteahhitlik karını ve aracı firmaların kar oranlarını devre dışı bıraktık. Projeleri en geç 3.5 yılda tamamladık. Başlayıp da bitiremediğimiz, başlangıçta söylediğimiz maliyetin üstüne para istediğimiz proje hiç yoktur.

TOKİ projeleri göstermelik

Devletin konut politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz? TOKİ gibi bir yapının başında olsanız, nasıl bir sistem uygularsınız?
İstatistiklere göre Türkiye’de her yıl 500 bin yeni konut yapılması gerek. Ciddi bir konut açığı var. Maalesef TOKİ’nin projeleri göstermelik. Köprü, baraj, karakol, hastane inşa ediyor, yol yapıyor... Yani toplu konut dışında her şeyi yapıyor. Oysa ki amaç, dar gelirli insanları ev sahibi yapmak olmalı. 1984-1989 döneminde TOKİ, konut maliyetinin yüzde 80’ini karşılıyordu. Bugün yüzde 5’ini karşılamıyor. Sadece siyasi kaygılarla proje uyguluyor.

Ege-Koop olarak sosyal faaliyetlerinizle de dikkat çekiyorsunuz. Çeşitli konulardaki seminerlerle kamuoyunu aydınlatmada rol üstleniyorsunuz. Amacınız ne?
Hakikaten bir sivil toplum örgütü gibi hareket ediyoruz. Çünkü bunları yapması gerekenler yapmıyor. Bugüne kadar 50 seminer-panel düzenledik. Hepsinde, önde gelen aydınlar, Türkiye’nin önemli sorunlarını ve çözüm yollarını irdeledi. Hepsini kitap haline getirdik, ücretsiz dağıtıyoruz. Keşke Türkiye’de bütün sivil toplum örgütleri bu şekilde görev yapsa.

Referandum, Türkiye’nin dönüm noktalarından biri olacak. Siz bu konuda da panel düzenlediniz. Şimdi de bu panelin kitabını dağıtıyorsunuz...
10 bin adet bastırdık... Bilgilendirme amaçlı bir toplantıydı ve kitabı da bir rehber niteliğinde. Okuyan herkes, kararını daha sağlıklı verecek. Çünkü bu konuda bilgi kirliliği var. Tarafsız kimliğimizle, kimseyi yönlendirmeden kamuoyunu bilgilendirmeye çalışıyoruz.

Görev düşerse kaçmayız

Türkiye Değişim Hareketi’nde (TDH) çalışmalarınız oldu Bundan sonra siyaset yapmayı düşünüyor musunuz?
Aslında siyasetin içinde olmayı düşünmedim. Zaman zaman çeşitli partilerden teklifler aldım. Ama her zaman Ege-Koop Genel Başkanı olmayı tercih ettim. TDH’ye girme nedenlerimin en başında, Türkiye’deki kararsız seçmenin oy verebileceği bir oluşum olabilir mi düşüncesiydi. Sandığa gitmeyen yüzde 7 civarında bir seçmen kitlesi var. Kerhen iktidara ya da muhalefete oy veren başka bir kitle var. “Acaba bu insanları bir çatı altında toplayabilir miyiz”i düşüncesiyle TDH’ye girmiştik. Ancak baktım ki bir ilke yok. İnsanların birbirlerine güvendiği bir ortam oluşmadığını görünce ayrıldım. Bizden sonra istifalar art arda geldi. Sonunda Sayın Mustafa Sarıgül de bu hareketin liderliğini bıraktı. Şimdi Türkiye’de yeni bir dönem var. Belki de referandumdan sonra yeni bir sayfa açılacak. Türkiye’de artık yeni insanların; projeci, yeni ufuklar açabilecek insanların siyasete girmesi gerekiyor. Önümüzdeki günlerde eğer bize bir görev düşerse, biz de bu görevden kaçmayacağız. Çünkü Türkiye’nin sorunlarını biliyoruz.

Bu, önümüzdeki günlerin değerlendirmesiyle ortaya çıkacak bir karar olacak herhalde? CHP’de genel merkez odaklı içe kapanık politika, Kılıçdaroğlu sonrası, Türkiye merkezli bir yol haritası, açılım ve kucaklaşma politikası özelliği kazandı. Kılıçdaroğlu’nun, kurultayda söylediği, “İktidara koşun, halkın tenini, kokusunu içinizde, bedeninizde hissedin” sözleri, sadece bir içtenliği ifade etmemiş, tüm Türkiye’de Kılıçdaroğlu fırtınası estirmiştir. Kılıçdaroğlu; siftahsız kepenk kapatan esnafın dükkanında, ürettiğini satamayan çiftçinin tarlasında, üretemeyen fabrikanın tezgahında, aldığı ile geçinemeyen işçinin mütevazı sofrasında halkla kucaklaşacağının işaretini verdi. Siyasetin teorisine girmeden, halkın günlük sorunlarına eğilen, halktan biri kimliğiyle, söyleyeceklerini doğrudan söyleme yolunu tercih eden Kılıçdaroğlu, CHP’nin tıkalı damarlarını açmış, dokularına kan gitmesini sağlamıştır. CHP’deki yeniden yapılanma, aynı zamanda partinin öncelik sıralamasını da değiştirmiştir. Sol kimlik, sosyal demokrat kimlik hatırlanmış, işsizlik, yoksulluk, yoksullukla mücadele ve sosyal devlet uygulamaları, rejim duyarlılığının önüne geçmiştir.

İzmir’in acilen kent yenilemeye ihtiyacı var
İzmir’de kent yenileme konusundaki sorun ne? Yerel yönetimlerin bakış açısı ne olmalı? İzmir için nasıl bir kalkınma modeli düşünülmeli?
Bugün İzmir’de kirada oturma oranı yüzde 38... Bu, “İzmir’de konut sorunu
var” demektir. İzmir’in yüzde 55-60’ı gecekondu. Hiç zaman kaybetmeden
kent yenileme ve kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi gerekiyor. Ancak İzmir, uzun süredir kabuğuna çekilmiş durumda, repo zenginleri ve emekliler cenneti. Bu durağan yapıda pek çok işadamı, yatırımlarını başka
illere kaydırıyor. Kent yenileme projeleri, ekonominin can damarı inşaat sektörünü, dolayısıyla tüm piyasayı canlandırır. Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde bu konuda ciddi çalışma başlatılması gerekiyor.

AKP’nin saldırgan tavrı ülkeyi kutuplara ayırdı
Sizin bir de ‘gazeteci’lik ve ‘yazarlık’ kimliğiniz var. Bu yönünüzle, referandum sürecini, Türkiye’nin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
‘Evet’çiler-‘Hayır’cılar kamplaşması yaratıldı. Sonuç ne çıkarsa çıksın, 13 Eylül sabahı, bölünmüş, kutuplaşmış, gerilmiş bir toplumla karşılaşacağız. İktidarın referandum ısrarı ve saldırgan kampanyası, toplumu yordu. ‘Hayır’ çıkarsa siyaset yeniden yapılanma sürecine girer. Referandum, iddia edildiği gibi 12 Eylül darbesiyle hesaplaşma değildir. Darbeleri önleme sonucu vermeyecektir.
Yargının siyasete alet edilmesi, siyasi amaçlar için kullanılması, geçici bir süreyle iktidara ‘zırh’ oluşturabilir. Ancak ne var ki bu zırh, demokrasinin mezar taşı olur. Halk, beğenmediği iktidarı seçimde değiştirebilir. Fakat referandum yoluyla sınırsız, kontrol edilemeyen güç elde eden iktidar, halka beğenmediğini değiştirme fırsatını vermeyebilir. Bu nedenle 12 Eylül’de sadece Anayasa’nın bazı maddelerinin değiştirilmesi için oy kullanmayacağız; iktidara sınırsız ve denetlenmeyen kontrolsüz güç verilip verilmemesini oylayacağız.
Sonuç ne olursa olsun 13 Eylül, yeni sivil Anayasa arayışının da başlangıcı olacaktır. 2011’deki seçimlerle oluşacak yeni parlamentonun, en geniş ölçekte toplumsal ve siyasal uzlaşmayla hazırlayacağı, adeta bir ‘toplumsal sözleşme’ özelliği taşıyacak Anayasa; demokrasiyi de toplumu da esenliğe taşır. Röportaj: Milliyet Ege



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Çeşme’de yangın 3. gününde büyük ölçüde kontrol altına alındı

Çeşme’de farklı noktalarda devam eden yangın büyük ölçüde kontrol altına alındı, soğutma çalışmaları devam ediyor. Alaçatı Port Bölgesi’nde yangının kontrol altına alınması için ekiplerin...

Kemalpaşa Belediyesi’nden Araç Filosuna Güçlü Takviye

Kemalpaşa Belediyesi, ilçede sürdürülen temizlik ve çevre düzenleme çalışmalarının etkinliğini arttırmak amacıyla araç filosuna 4 adet yol süpürme aracı ile 1 adet su tankeri ekledi. Yeni...


Menderes Belediyesi’nden Afet Eğitimi

Menderes Belediyesi hizmet içi eğitimlerine bir yenisini daha ekleyerek personele afet eğitimi verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Daire Başkanlığı Afete Hazırlık Şube Müdürlüğ...

İzmir Büyükşehir Belediyesi soruşturmasında 10 kişi hastaneye sevk edildi

 İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 137 kişiden 10’u sağlık kontrolü için hastaneye sevk edildi. Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç...


Yücel: ''Yangın riski önceden önlenmelidir”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, gözaltında bulunan eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e destek amacıyla Emniyet Müdürlüğü’nü ziyaret etti. Yücel, ...

İzmir’de yeni bir yangın daha! Buca'da müdahale başlatıldı...

Buca İlçesi Zafer Mahallesi’nde Mahallesindeki yangına, İzmir Orman Bölge Müdürlüğüne ait, 3 uçak, 3 helikopter, 16 arazöz, 3 su ikmal ve 1 dozer ile müdahale ediliyor. İzmir'de yangınlar...


Çeşme’de yangınla mücadele 2. gününde devam ediyor

Çeşme’de dün öğle saatlerinden bu yana devam eden yangının kontrol altına alınması için ekipler seferber olurken, yangına hem havadan hem karadan müdahale sürüyor. Başkan Denizli, “Ağaçla...

Ödemiş’te yangınla mücadele sürüyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri Ödemiş'te rüzgarın da etkisiyle üç köyü tehdit eden yangınla mücadele çalışmalarını çok sayıda personel ve 20 araçla sürdür...


Madımak Katliamı 32. Yılında Efes Selçuk’ta Anıldı

Madımak Katliamı, 32. yılında Selçuk Amfi Tiyatro’da Alevi Kültür Dernekleri Selçuk Şubesi'nin hazırladığı program ile türküler ve şiirler eşliğinde anıldı. Etkinliğe Efes Selçuk Belediye...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İrem Derici ile sevgilisi Melih Kunukçu'dan şaşırtan hamle

İrem Derici ile kendinden 12 yaş küçük sevgilisi DJ Melih Kunukçu'nun karşılıklı hamlesi herkesi şaşırttı. Yaklaşık 1 yıla yakındır DJ Melih Kunukçu'yla aşk yaşayan İrem Derici, kendisind...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Gençsin ama risk altındasın, bu belirtiye dikkat!

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyonun yalnızca yaşlıları değil, genç bireyleri de tehdit ettiğini vurguladı. 40 yaş altındaki bireylerde hipertansiyon oranının yüzde 9 ila 22 arasında değiştiğini belirtti. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyon ile ilgili açıklamada bulundu.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR