Deniz Baykal'a Yakın Bilinirdi

Susam, Baykal’ı İzmir ziyareti sırasında ‘’karşılamaya gelmekten çekinenler olduğu’’ söylemlerine, ‘’Tırsanlar olduysa onların dar görüşünden kaynaklanmaktadır.Öz güvenini sağlayamamış anlayışlar vardır.Bunda tırsılacak ne var’’ yanıtını verdi.
CHP’de Kurultay’ın ardından Markez Yürütme Kurulu (MYK) üyeliğini kaybeden, İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, HT Egeli’yi ziyaret etti.Baykal’a yakın isimler arasında gösterilen Susam, parti içinde yaşanan gelişmeleri ve referandum sürecini değerlendirdi.
Baykal’ın çok tartışılan İzmir seyahatiyle ilgili sorularıda yanıtlayan Susam ‘’Deniz Bey bizim kurucu genel başkanımız.Yakın zamana akadar genel başkanlık yapmış ve çok haksız bir olayla genel başkanlık süreci noktalanmış bir insan…İzmir’e gelişinde sahiplenmek, ev sahipliği yapmak, bu seyahatinde onu rahat ettirmek herkesin görevidir.Bu her şeyden önce bir insani duygudur.’’dedi.
Hepimiz Seçtik
Bazı isimlerin Baykal’ı ziyarete gitmekten tırstığı, çekindiği yolundaki söylemleri değerlendiren Susam, sözlerini şöyle sürdürdü:
Tırsanlar olduysa bu onların dar görüşünden kaynaklanmaktadır.Kendi öz güvenini sağlayamamış anlayışlar vardır.bunda tırsılacak ne var? Deniz Baykal bu Kurultay öncesinde genel başkanlıktan istifa ederek, aday olmayacağını söylemiş.
‘Aday çıkartın’ demiş.Kemal Kılıçdaroğlu’nu hepimiz seçtik.Kılıçdaroğlu partinin bir kanadının adayı falan değil.Ne başka aday vardı ne de başka bir liste vardı.Kemal Kılıçdaroğlu, onun adayı, şunun adayı değil CHP’nin tümünün adayıydı.
Parti Liderini Bulmuştur
Parti Meclisi üyeliği, MYK üyeliği beklentisi noktasında, parti içi yarıştakilerin farklı ayrışmaları olabilir.Hiç bir zaman bu partide yeni bir liderlik arayışı değildir.Parti şu an liderini bulmuştur.Bizim görevimiz, mevcut genel başkanın başarılı olabilmesi için onun gösterdiği performansa ayak uydurup başarılı olmaktır.’’
Kılıçdaroğlu ile Yükseliyoruz
CHP’nin uzun süredir yükselen bir ivmesi olduğunu, Baykal döneminde ulusal ve uluslar arası bir çok konuda alınan tavrın partiyi yükseliş trendine götürdüğünü belirten Susam, Kemal Kılıçdaroğlu ile de bu ivmenin artarak devam ettiğini söyledi.
Susam, ‘’Parti tam yükseliş trendindeyken bu noktada Deniz Bey’in olayı olmuştur.Bu olayda partinin çok büyük ivme kaybedeceğinin zannedildiği ortamda, bu kriz Kemal Kılıçdaroğlu ile çok iyi bir şekilde aşılmıştır.Ondan sonra da partide çok farklı bir artış olmuştur.Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte partimiz farklı ivme yakalanmıştır.Bu ivmeyi daha üst noktaya götürmek hepimizin görevidir’’ dedi.
Baykalcı Değil, CHP’liyim
Susam, ‘’Baykalcı’’ , ‘’Kılıçdaroğlucu’’ gibi tanımlamaları da doğru bulmadığını kaydetti.Susam kendisine ‘’Baykalcı’’ denilmesini ise şu sözlerle yorumladı:
‘’Ben CHP’liyim.Deniz Bey’in de farklı bir tanımlaması yok.Genel başkan olduğu süre içinde çok yakın çalışma arkadaşı oldum.Baykalcı tanımlamasını doğru bulmuyorum.Başkaları kendine ne yakıştırma yapar bilmem.Ama ben CHP’liyim.Partinin hiyerarşisi içinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve yetkili organların verdiği görevi yapmaya çalışan bir milletvekiliyim.Ben ne Baykalcı, ne Kılıçdaroğlucu, ne Sav’cı ne bilmem neci gibi niteleme içinde olamam.Kimse de birini kendine güç alarak siyaset yapma noktasında olmamalı. İnsanlar doğru bildiklerini partinin genel çizgisi içinde yaparlar.’’
Kırgınlığım Yok
Yeniden MYK’da görev almaması nedeniyle hiçbir kırgınlık duymadığını belirten Susam, ruh dünyasında da değişen hiçbir şey olmadığını belirtti.Susam şöyle konuştu:
‘’Parti yönetimini şekillendirme konusunda takdir genel başkanın ve o listeyi yapan arkadaşların olmuştur.Bu listede bizim bu dönem yer almamamız noktasında bir değerlendirme yapılmıştır.Şahsımla ilgili bir değerlendirme değildir.
Bir önceki MYK üyesi arkadaşlarımdan, biri hariç hiçbiri yeni listede yer almamıştır.Bu değerlendirmeyi saygıyla karşılıyoruz.Çok net söylüyorum.MYK üyesi olarak ne katkı koymaya çalışıyorsam bugün de sade milletvekili olarak aynı katkıyı koymaya çalışıyorum.Ancak parti içinde bazı insanların bunu algılamayıp parti için iktidar mücadelesinde kendilerinin öne çıktığını farzederek yapacakları davranışın da doğru olmadığını söylüyorum.
Burada Kemal Kılıçdaroğlu seçildikten sonra oluşan MYK, Parti Meclisi ve kadroların dışında kalanlar ne bu partinin farklı unsurlarıdır ne yeni seçilenler de öndeki unsurlarıdır.Bunu görev değişimi olarak algılamak lazım.Bu süreçte de herkes katkı koymalıdır’’ dedi.
Ekrem Abi’ye Şık Olmadı
Baykal’ın 40 yıllık arkadaşı, CHP eski İl Başkanı Ekrem Bulgun’un, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan aldığı randevudan birkaç gün sonra istifa etmek zorunda kalması konusunda değerlendiren Susam şunları söyledi:
‘’Ekrem Ağabey, bu partiye her aşamasında katkı koymuş çok değerli bir partilimizdir İl Başkanlığı’ndan bir tasarrufla genel merkez tarafından alınması veya istifa noktasında kalmaması daha şık olabilirdi.Bu, Ekrem Abi’yi kırmadan olurdu.Ekrem Bulgun zaten ‘Benimle çalışmak istemiyorsanız bırakmaya hazırım’ demiştir.Bunca yaştan sonra bu partiden beklentisi nedir ki? Sadece onore olup, emeklerinin değerlendirilip, genel başkanla son görüşmesini yapıp, ‘Efendim, emanetimi ben size takdim ediyorum’ deyip Ankara’da bu işi bitirmesi için en şık olanıydı.Ona Kemal Kılıçdaroğlu’ndan aldığı randevuya kadar il başkanlığı noktasında kalmasına müsaade etmek bu partide hoşgörü açısından, yapılması gerekendi.Bugün şu aşamada Ekrem Abi de bunları aşmıştır.’’