- Özgür Özel'den Avrupalı Lidere Sitem: 'Bize 5 Dakika Ayırmadı'
- Büyükşehir’den Uzundere’de kentsel dönüşüm açıklaması: İnşaat yeniden başlıyor
- Gülşah Durbay'ın vefatının ardından... Şehzadeler Belediyesi'nin yeni başkanı belli oldu
- Ömer Çelik'ten Çarpıcı ‘Suriye’ Mesajı, ‘Önemli Bir Gelişme’
- Alperen Şengün takas iddialarına cevap verdi!
Buca’da 'Enteresan' Günler
Siyasette tartışmaların yoğun olduğu Buca’dan Ege’nin Sesi’ne bir CHP üyesinden gelen mektubu aynen yayınlıyoruz. CHP yönetimine de değişik mesajlar gönderen bu mektubun içeriğiyle ilgili yorumu ise size bırakıyoruz.
İşte O Mektup:
Bugünlerde Buca’da enteresan işler oluyor. Ankara’dan, “Ismarlama Soruşturma Komisyonu” geliyor. Meclis üyelerinin yazılı ve sözlü ifadeleri alınıyor. Ancak, merak ettiğim bu soruşturmadan ne çıkacağı…
Bu partide parti içi değerleri ayaklar altına alanlar, parti disiplinini yok sayanlar, beklentileri olmayınca partimizin en önemli kurumlarına alenice hakaret edenler sorgulanmıyor, soruşturulmuyor her yapılan yapanın yanına kar kalıyor. Daha sonra birileri Ankara’larda kulisler yaparak Buca Belediye Başkanı hakkında soruşturma izni çıkartıyor. Sebep Nedir?
Ercan TATI yolsuzluk dosyaları ile mi boğuşuyor? Ya da AKP’den Başkan Yardımcısı mı atadı? Ya da AKP’li meclis üyelerinin desteğiyle Belediye Başkanı mı seçildi?
Ya da kendisi şu an cezaevinde yatıyor, Buca’yı da kendi yerine klonlanmış başka bir kişiyle mi muhatap kılıyor…
Yok yok… Bunların hiçbiri değil. Ercan TATI sadece siyaseten fırıldaklık yapmıyor. Dik duruyor. “Ben vefasızlık yapamam” diyor. “Ben BAYKAL’cıyım” diyor. Bunu söylerken de CHP’nin mevcut Genel Başkanı’na Genel Sekreteri’ne, Merkez Yönetim Kurulu’na saygısızlık olsun diye söylemiyor.
Birileri onu böyle lanse etmeye çalışarak “Ötekileştirmeye” hatta ihraç etmeye çalışıyor. Ercan TATI “Ben partiliyim, partimin programına, tüzüğüne bağlıyım, Genel Başkanıma, yetkili kurullara saygılıyım. Ancak vicdanım ve aklımın sesi beni siyaseten daha vefalı olmak konusunda uyarıyor” diyor.
Bu arada, soruşturma komisyonu görevini tamamladı ve Ankara’ya döndü. Ancak, Ankara’dan ısmarlama soruşturma komisyonu getirenler, komisyonun burada yaptığı çalışmalardan yeterince memnun olmadıklarından dolayı komisyon Ankara’ya döner dönmez hemen peşlerinden Ankara’ya giderek, kulis çalışmalarını orada yürütmeye devam ediyor. Öyle görünüyor ki, İzmir’de istedikleri sonucu alamadılar. Ankara’da kulislere devam ediyorlar.
Bu kulisleri kim mi yürütüyor? Muhtemelen ekibin İzmir’deki en etkili silahları Abdurrezzak ERTEN ve Mehmet SÜNE. Ayrıca bu arkadaşlara dışarıdan takviye olarak kendisini İzmir’in emek dünyasının en üstündeki adamı olarak gören İl Yöneticisi sözde sendikacı ve kardeşi Buca Belediye Meclisin Üyesi olan hani şu Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi yazılmadı diye günlerce ağlayan sonra da Ercan TATI’ya her türlü nefreti kusan kararsız, tutarsız arkadaş.
Ercan TATI’dan nefret ediyorsun, biliyoruz, sebebini de biliyoruz. Hani sen ballandıra ballandıra anlatıyorsun ya (Aziz Bey beni çok istedi, Büyükşehir Meclisi üyesi olacaktım, İmar Komisyonu’nda çalışacaktım ama bu Ercan TATI benim hayallerimi yıktı, beni mahvetti) …
Hani bunu anladım… Yalnız anlamadığım bir şey var.. Senin hangi marifetin var da, İzmir için hangi projelerin altına imza attın da şimdi sen Büyükşehir Meclis Üyesi olamayınca İzmir’in hangi projesi yarım ya da eksik kaldı?
Biz mi farkına varamadık ya da senin İzmir için değil de kendin için YÜKLÜCE hayallerin vardı da onlar mı yıkıldı?
Bir şey daha sormak istiyorum. Yine senin ağzında… “Beni Büyükşehir’e yazmadı ama ağabeyim, Aziz ile konuşmuş Buca’ya su bile vermeyecek, Aziz’in kapısından içeri giremeyecek. Ağabeyim bütün yollarını kesecek” diyordun… Bunları Ercan TATI’dan nefret ettiğin için söylüyordun değil mi?
Peki bu kadar nefret etmene rağmen herkesin red oyu verdiği Muhsin YAZICIOĞLU önergesine hangi siyasal ya da kişisel beklentiler için kabul oyu verdin?
Sevgili kararsız ve tutarsız arkadaş !
Seni ayrıca kaleme alacağım. Şimdi geleyim yine senin söylemin ile (Ağabeyim Aziz Beyin danışmanı… Aziz, ağabeyime danışmadan bir şey yapmıyor, karar vermiyor...)
Ki benim gördüğüm kadarıyla Aziz Başkan çok önemli bir karar vermiş ve ağabeyini ve onun çevresindeki kamburları çizmiş çok da iyi olmuş…
Şimdi gelelim siyasetin ve sendikacılığın dehası olduğunu iddia eden bu sendikacı arkadaşla ilgili değerlendirmelere.
Her şeyi bildiğini zanneden solculuğu da sendikacılığı da, devrimciliği de sadece kürsüden öteye geçemeyen adam. Önce dön bir aynaya bak o aynada gördüğün heybetli silüetin senin değil arkasına saklanarak siyasal beklentiler içine girdiğiN DİSK’in görüntüsüdür. O görüntüde sen yoksun, şimdi sana biraz da bunlardan söz edeyim.
DİSK’in şanlı tarihi oluşurken, yüz binlerce işçi tarlalarda, fabrikalarda, alanlarda canları pahasına DİSK’i yarattılar. Ölümüne DİSK ve DİSK’in ideolojisine sahip çıktılar.
Peki sen ne yaptın? Kendi egon için hem DİSK’i hem emekçileri kullanmaya kalktın. İstersen hatırlatayım o ünlü söylemini…
“Kafamı bozmayın BİR ISLIK ÇALARIM, BİNLERCE İŞÇİYİ KAPIYA TOPLARIM. DÜDÜĞÜ ÇALARIM OTURURLAR, YATARLAR KALKARLAR”.
Yine sen şunu söyledin: “BEN İŞÇİLERİ BİR DÜDÜKLE YATIRIR KALDIRIRIM” ÖYLE Mİ?
Sen nasıl devrimcisin. Sen nasıl sendikacısın? Hani kürsüye çıkınca etik, ahlaki değerler konusunda sallıyorsun ya. Buradan sesleniyorum. Zerre kadar ahlakın varsa kimsenin himayesine sığınmadan gel Buca halkının önüne çık siyaset yapmak istiyorum de, bakalım Buca halkı ne kadar verecek?
Ayrıca bir şeyi daha belirteyim. Şu senin devrimciliğini sorgulayalım. Senin hiç devrimci eylemin var mı?
Gerçi senin teorize ettiğin bir söylemin var ki (Senin en devrimci eylemin bu olsa gerek) “Devrimciler her şeyin en iyisine layıktır” diyorsun. Yani burada bindiğin Jeep’i kotarmaya çalışıyorsun. “Kalçalarım ağrıyor. Benim omurga yapım Jeep’e göre tasarlanmış” diyorsun. Sen de haklısın ama merak ettiğim bir şey var. “Devrimciler her şeyin en iyisine layıktır” sözünü sana kim ezberletti.
Sana hamilik yapan işbirlikçiler mi? Yoksa emek üzerinden palazlanan patronların mı? Şunu iyi bil ki, işçiler ve emekçiler senin bu martavallarını yemiyor ve bizim okuduğumuz hiçbir kitapta böyle şeyler yazmıyor.
Bir hatırlatma daha yapayım sana… Tam bağımsız özgür bir vatan ve sınırsız bir toplum yaratma adına canlarını dar ağaçlar da, siperlerde ve işkencede onuru ile yiğitçe veren, devrimciler bugün yaşasalardı senin bu teorilerin ve söylemlerin sonucunda sana ne yaparlardı biliyor musun? Bunun cevabını iyice bir düşün!!!
Şimdi sana son bir söz söylemek istiyorum.
Ahlaki değerlere önem veriyorsun senin devrimci bir karakterin özelliklerini taşımadığın ortada. Sen olsa olsa gece alemlerinin devrimcisi olursun. DÜŞ DİSK’in YAKASINDAN İN EMEKÇİLERİN OMUZLARINDAN yoksa onlar seni fırlatıp atacaklar…
Tekrar konunun özüne dönelim… MYK soruşturmasından sonra şayet Ercan TATI disiplin uygulamasına tabi tutulursa bana göre bu bir zulümdür. Cumhuriyet Halk Partisi’nin şanlı tarihinde zulme yer yoktur. Bu yöntem gerekse uygulamaya konulma biçimi ile Gestapocu anlayışın bir ürünüdür. Cumhuriyet halk partisi kendi bünyesinde mücadele eden partililerine zulüm etmemelidir. Şayet bir yerde zulüm varsa orada başkaldırı da vardır. Zulme başkaldırmayan hiç kimse tarihteki yerini alamaz şöyle ki;
ZULÜM BİR YÖNTEM İSE DİRENMEK İNSANİ BİR ERDEMDİR. TARİHİN HER DÖNEMİNDE SON SÖZÜ SÖYLEYENLER DİRENENLER SÖYLER…
Ayrıca bu yaşanan soruşturma itibariyle çok heveslenen, ellerini ovuşturan ve bu olay sonucunda (Bana Başkanlık, Başkan Yardımcılığı düşer mi) diye heveslenen sanal siyaset adamlarına, parti içi siyasal iradenin JURNALCİLERİNE sesleniyorum…
Arkadaşlar sizler internet ortamına düştünüz. Siz sanal dünyanın aktörlerisiniz. Siz gerçek değilsiniz. Lütfen buna göre davranın. Kendinizi gerçekmiş gibi zannetmeyin.
Sanal ortamda aranızdan başkan seçin başkan yardımcısı seçin hatta sanal bir kent kurun. Mümkünse Büyükşehir olsun. (Bazı arkadaşları ilçelerin imar komisyonları kesmiyor da)….
Sonra geçin başına yönetin bu sanal şehri. Bol bol hayali projeler üretin, sanal kent konseyi kurun. Hatta o sanal şehrin en şatafatlı mekanlarında entel dantel seminerler verin. Bu seminerlerde Egitim, Sağlık, İmar ve Ekonomi konularında sunumlar yapın. Bakın bunları yapın engel olan var mı? Beş yılınızı böyle geçirin. Sonra nasılsa hayatın gerçeği ile yüzleşirsiniz.
ERCAN TATI CHP’LİDİR. ÖYLE DE KALACAKTIR…
ERCAN TATI İNATÇIDIR. İNANCININ VE İNADININ ÖNÜNDE BÖYLE UCUZ PROJELER SÖKMEZ…
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Balçova’da Yeni Yıl Coşkusu 10 Gün Sürecek Festivalle Yaşanacak
Balçova Belediyesi tarafından düzenlenen Balçova Yeni Yıl Festivali düzenliyor. Festival 20-29 Aralık tarihleri arasında Cumhuriyet Meydanı'nda konserler, sahne gösterileri ve çocuk etkin...
İzmir Marina, kış boyunca yelken tutkunlarını ağırlıyor
İzmir’in denizle kurduğu güçlü bağın önemli merkezlerinden İzmir Marina, kış döneminde de yelken eğitimleriyle deniz tutkunlarını ağırlamaya hazırlanıyor. Şehrin merkezinde konumlanan ve ...
250 vatandaşa her gün sıcak yemek
Seferihisar Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışıyla yürüttüğü sosyal destek projeleri kapsamında, ilçede yaşayan yaşlı ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara yönelik sıcak yemek hizmetini ar...
CHP'li Bakan’dan 'gölge bakan' iddiasına yanıt: 'O gün de yalandı, bugün de yalan!'
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamayla gazeteci Levent Gültekin’in geçmişte ve bugün dile getirdiği iddialara yanıt verdi.
“Bu Bütçenin Hayrı Yine Yandaşa, Şerri İse Vatandaşa Düşüyor”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda konuşma yaptı. CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, ...
Başkan Görkem Duman’dan açıklama: “İftiraya da yalanlara da geçit vermeyeceğim”
Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman, kamuoyunu yanıltmaya yönelik iddialara karşı sessiz kalmadı. İftiraya da yalanlara da geçit vermeyeceğini vurgulayan Buca Belediye Başkanı Görke...
İzmir’de vergi yüzsüzleri listesi açıklandı: Zirvede 2,2 milyarlık borç!
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2025 sonu itibarıyla yayımladığı “Vergi Yüzsüzleri” listesinde İzmir’de 50 milyon TL’nin üzerinde borcu bulunan onlarca şirket ve belediye yer aldı. Listenin ...
Konak'ta ‘genç’ protokol
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu ve Cosmos Gençlik Derneği Başkanı Furkan Hergül tarafından imzalanan protokol, tarafların sürdürülebilir kalkınma, kültürel gelişim, insan hak...
Mahkemeden karar: İşsiz erkeğe 'nafaka'
İzmir'in Tire ilçesindeki boşanma davasında mahkeme, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını dikkate alınarak işsiz olan erkek S.B.'ye aylık 5 bin lira nafaka ödenmesine karar verdi.
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Feyza Civelek harekete geçti.. Dava açıyor
'Kızılcık Şerbeti' dizisinde 'Nilay' karakterini canlandıran Feyza Civelek, son dönemde şahsına yönelik artan iddialar üzerine sessizliğini bozdu. 'Kızılcık Şerbeti' dizisinde 'Nilay' kar...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Osteoporoz sessiz ilerliyor: İlk belirti çoğu zaman kırık
Kemik erimesi (osteoporoz), çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Hastalık fark edilmediğinde ilk işaret bir kırıkla ortaya çıkabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Özlem Cemeroğlu, kemik kırıklarının hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak erken farkındalığın önemine dikkat çekti.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.