Yukarı
5410

Metro Faciası Unutulmasın

23 Aralık 2011 00:24

İşte o mektup

 Sinan bey merhaba. Ben Metro’nun yakınlarında oturuyorum ve beş yıldır süren bu cefanın bire bir her anını yaşıyorum. Burası karasuluk diye tabir edilen bir yerdir. Burada zemin ve bir üzeri kattaki daireler hep rutubettir. Ben henüz burada bir mühendis yada mimar görmedim. Hep doğudan gelmiş Türkçe bile konuşamayan işçiler var. Koskoca Metro inşaatını daha önce koruyan bekçiyi bile tinerciler yaraladı, görevli gece yarısı bizlerden yardım istedi, suları bile yoktu aylarca bizim bahçelerimizden su taşıyıp içtiler. İşçileri şikayet etmek üzere bir üst düzey yetkili dahi bulamadım. Bizi yani çevre sakinini rahatsız eden işçilerde vardı aralarında.

Düşünün o patlayan kazan defalarca gitti geri geldi, bir çocuk bile olsa o kazanı kaza esnasında bulunduğu yere koymazdı. Bizlerin hayatı bu kadar ucuz mu. 5 yıldır evlerimizde tozdan kapı cam açamıyoruz tozdan nefes bile alınamıyor. Girişe bir beton dökmeleri  o tozu muhafaza eder bizi sıkıntıdan kurtarırdı. Belediye Başkanı’nı bir kere göremedim bir sorumlu, bir büyük olarak. Burayı ara sıra ne olup ne bitiyor ziyaret etmesi gerekmiyormuydu. Daha önce gazeteci arkadaşlar buraya gelmişlerdi içeriye sokmadılar. Madem her şey yolunda neden resim çekmelerine izin vermediler sizce? Kaza günü de işçileri apar topar arabalara bindirdiler işçiler konuşmasın diye eğer sıradan bir insan inşaat yapsaydı belediyeciler orayı mesken tutarlardı. Güya ertesi gün kendilerinden adamlar gelmiş bize işçi sigara içmiş ondan olmuş diyorlar. Sen orada öyle ciddi bir çalışmada, sigara içilmemesi gerektiğini bilmeyen işçi çalıştırıyorsan suçlu sensin. Neden kapıları ardına kadar açıp buyurun arkadaşlar demediler sizlere, resim çekmek için canınız çıktı. Belediye başkanı sizlere cevap bile vermedi. Ama en güzel cevabı Makine ve Mühendisler odası verdi. Çöplük olan kazanı metro gibi bir yerde kullanmaya çalıştılar yazıklar olsun. Eğer ölen iki işçinin ardından akşam yastıklarına başlarını rahatça koyup uyuyabiliyorlarsa, diyecek hiçbir şeyimiz yok.

Burada insan mı yaşıyor, hastamı ,cenazesi mi var,çocuk mu var, sabah işe giden mi var. Hiçbiri önemli değil, ben çok biliyorum hiç uyumadan işe gittiğimi. Gürültüden gündüz nasıl çalışıyorlarsa gece de aynen o gürültü ile çalışmaya devam ediyorlar. Onları burada idare edecek, derleyip toplayıp uyaracak, işi bilen biri olmalı. Hani kahvehanelerde işçiler bekler araba gelir işçi lazım der ve toparlar ya adamları. İşte burada çalışan işçiler o gruptan, emin olun çünkü çoğuyla özellikle hep sohbet ettim. Sonuçta bu çok ciddi bir iş, bu işçiler de konularında uzman kişiler olmalıydı. Mimar ve mühendislerin devamlı burada bulunmaları gerekmiyormuydu sizce de? Belediye başkanımız bir kez olsun gelseydi zaten belki görürdü olanları. Burada toplam 6 apartmanız, “Arkadaşlar biliyoruz çok zorluk çekiyorsunuz, pislik içindesiniz kışın bataklık gibi oluyor o tozlar, ama şehrimiz için sizler için bir şeyler yapıyoruz. Birbirimizi idare etmeliyiz.” gibi bir konuşmayla gönlümüzü alması gerekmiyormuydu. Bence kendiside biliyor ki, İzmir’de o oylar AKP seçimi almasın diye kendisine verildi. O olmasaydı da yine CHP kazanacaktı İzmir’de. O oylar kendisinin şahsına verilmiş oylar değil, bence bunu çok iyi bilmeli. İzmir için hiçbir şey yapmadı halkın arasına insinde neler konuşuluyor duysun.

Üçkuyular esnafı bitti şimdi sıra Hatay esnafında. Neymiş metro yapıyorlar, yok böyle bir şey! Belki bu patlama ve iki ölü onları kendilerine getirmişti, daha dikkatli olurlar korkudan. İhmal deniyor bu işte ihmal olur mu sizce? Çürük her yeri yamalı kazanı getirin, işi bilmeyen bir adamı da oraya koyun sonra da ihmal deyin. Bu ihmalden daha fazlası. O kopan parça benim evimden içeri girseydi 19 yaşında oğluma bir şey olsaydı, bunun hesabını kim verecekti? Oğlumun psikolojisi bozuldu o ses ve havaya fırlayan şeylerin görüntüsünden. O günden beri balkona çıkamıyor, camlara bile yaklaşamıyoruz. Aziz Kocaoğlu bunu biliyor mu acaba, o koltukta oturarak bir yerler yönetilmez. Ben bir işverenim yanımda 5 kişi çalışıyor ben oturduğum yerden idare etmiyorum insanları. Acaba işlerini doğru yapıyorlar mı diye adım adım takip ediyorum .Onlarsa metroya çöplük kazan getiriyorlar. Bunun adını ne koyalım sizce??

Okuyucumuzun ismini saklı tutuyor, mektubun takdirini de siz okurlarımıza bırakıyoruz...



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç’tan “Süper İzin” Yasa Teklifine Tepki

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, enerji ve maden alanlarına yönelik yeni düzenlemeler içeren yasa teklifine tepki göstererek, “Bu yasa çıkarsa ne içecek sütümüz, ne yiyecek etimi...

Ege Üniversitesi ‘Nitelikli Eğitimi’ ile dünyanın en iyi 40 üniversitesinden birisi oldu

Dünyanın önde gelen üniversite sıralama kuruluşlarından biri olan Times Higher Education (THE), Etki Sıralaması (Impact Ranking- 2025) sonuçları açıklandı. Ege Üniversitesi dünya sıralama...


EÜ’de 70. Yıla özel görkemli defile

Ege Üniversitesinin 70. Kuruluş Yıl Dönümü etkinlileri kapsamında görkemli bir defile gerçekleşti.   Ege Üniversitesi Emel Akın Meslek Yüksekokulu ve Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi...

Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Konferansı'nda Bursa Taahhüdü

Bursa'da düzenlenen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Yıllık İş Toplantısı ve Teknik Konferansı’nda gün sonunda kentlerin ortak değerlerini ifade eden Bursa Taahhüdü ...


İzmir Büyükşehir Mükemmelliği Arayış Sempozyumu’ndan ödülle ayrıldı

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından düzenlenen 25. Mükemmelliği Arayış Sempozyumu’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi Sürdürülebilirlik ve Kent Stratejileri Şube Müdürlüğü,  “Yılın Baş...

Ehliyet ve kimlik kartını birleştirenlere ‘ehliyet taşımadığı’ için kesilen cezalar Meclis gündeminde!

CHP İçişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, bazı trafik denetimlerinde kimlik kartına ehliyet bilgisi entegre olan sürücülere ‘ehliyet ta...


İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden bir ilk daha

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, kentteki kurumsal şirketlerin çalışanlarının yoğun iş temposuna sporla keyifli bir mola vermesini sağlamak amacıyla düzenlenen Şirketler Arası Vole...

CHP'li Uzun'dan mayın hatırlatması: 'Bu bir tesadüf mü?'

CHP İzmir Milletvekili Salih Uzun, Halk TV'de katıldığı programda İsrail-İran savaşını değerlendirdi. Uzun, "2011’e kadar; Suriye sınırındaki mayınları temizledik. Sonra Suriye’de savaş ç...


Menemen'de Kaymakam Kemal Bey anıldı

Menemen'de 106 yıl önce Yunanlılar ve yerli Rumlar tarafından şehit edilen Kaymakam Kemal Bey, şehadetinin yıl dönümünde anıldı. Şehit Kemal Bey Anıtı önünde gerçekleştirilen anma törenin...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Kızılcık Şerbeti'nde beklenmeyen ayrılık

Kızılcık Şerbeti’nin Metehan karakterini canlandıran Rahimcan Kapkap, yeni sezonda Show TV’nin Veliaht dizisine transfer oldu. Kapkap’ın diziden sessizce ayrılması ve yeni projesi izleyic...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Gebelikte yapılıyor, doğumdan sonra hayat kurtarıyor!

Gebelikte yapılan boğmaca aşısı, bebekleri doğumdan sonraki ilk aylarda karşılaşabilecekleri ciddi solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyor. Aşı, artık rutin bağışıklama programında yer alıyor. Uzmanlar zamanlamaya dikkat çekti.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR