
Metro Faciası Unutulmasın
İşte o mektup
Sinan bey merhaba. Ben Metro’nun yakınlarında oturuyorum ve beş yıldır süren bu cefanın bire bir her anını yaşıyorum. Burası karasuluk diye tabir edilen bir yerdir. Burada zemin ve bir üzeri kattaki daireler hep rutubettir. Ben henüz burada bir mühendis yada mimar görmedim. Hep doğudan gelmiş Türkçe bile konuşamayan işçiler var. Koskoca Metro inşaatını daha önce koruyan bekçiyi bile tinerciler yaraladı, görevli gece yarısı bizlerden yardım istedi, suları bile yoktu aylarca bizim bahçelerimizden su taşıyıp içtiler. İşçileri şikayet etmek üzere bir üst düzey yetkili dahi bulamadım. Bizi yani çevre sakinini rahatsız eden işçilerde vardı aralarında.
Düşünün o patlayan kazan defalarca gitti geri geldi, bir çocuk bile olsa o kazanı kaza esnasında bulunduğu yere koymazdı. Bizlerin hayatı bu kadar ucuz mu. 5 yıldır evlerimizde tozdan kapı cam açamıyoruz tozdan nefes bile alınamıyor. Girişe bir beton dökmeleri o tozu muhafaza eder bizi sıkıntıdan kurtarırdı. Belediye Başkanı’nı bir kere göremedim bir sorumlu, bir büyük olarak. Burayı ara sıra ne olup ne bitiyor ziyaret etmesi gerekmiyormuydu. Daha önce gazeteci arkadaşlar buraya gelmişlerdi içeriye sokmadılar. Madem her şey yolunda neden resim çekmelerine izin vermediler sizce? Kaza günü de işçileri apar topar arabalara bindirdiler işçiler konuşmasın diye eğer sıradan bir insan inşaat yapsaydı belediyeciler orayı mesken tutarlardı. Güya ertesi gün kendilerinden adamlar gelmiş bize işçi sigara içmiş ondan olmuş diyorlar. Sen orada öyle ciddi bir çalışmada, sigara içilmemesi gerektiğini bilmeyen işçi çalıştırıyorsan suçlu sensin. Neden kapıları ardına kadar açıp buyurun arkadaşlar demediler sizlere, resim çekmek için canınız çıktı. Belediye başkanı sizlere cevap bile vermedi. Ama en güzel cevabı Makine ve Mühendisler odası verdi. Çöplük olan kazanı metro gibi bir yerde kullanmaya çalıştılar yazıklar olsun. Eğer ölen iki işçinin ardından akşam yastıklarına başlarını rahatça koyup uyuyabiliyorlarsa, diyecek hiçbir şeyimiz yok.
Burada insan mı yaşıyor, hastamı ,cenazesi mi var,çocuk mu var, sabah işe giden mi var. Hiçbiri önemli değil, ben çok biliyorum hiç uyumadan işe gittiğimi. Gürültüden gündüz nasıl çalışıyorlarsa gece de aynen o gürültü ile çalışmaya devam ediyorlar. Onları burada idare edecek, derleyip toplayıp uyaracak, işi bilen biri olmalı. Hani kahvehanelerde işçiler bekler araba gelir işçi lazım der ve toparlar ya adamları. İşte burada çalışan işçiler o gruptan, emin olun çünkü çoğuyla özellikle hep sohbet ettim. Sonuçta bu çok ciddi bir iş, bu işçiler de konularında uzman kişiler olmalıydı. Mimar ve mühendislerin devamlı burada bulunmaları gerekmiyormuydu sizce de? Belediye başkanımız bir kez olsun gelseydi zaten belki görürdü olanları. Burada toplam 6 apartmanız, “Arkadaşlar biliyoruz çok zorluk çekiyorsunuz, pislik içindesiniz kışın bataklık gibi oluyor o tozlar, ama şehrimiz için sizler için bir şeyler yapıyoruz. Birbirimizi idare etmeliyiz.” gibi bir konuşmayla gönlümüzü alması gerekmiyormuydu. Bence kendiside biliyor ki, İzmir’de o oylar AKP seçimi almasın diye kendisine verildi. O olmasaydı da yine CHP kazanacaktı İzmir’de. O oylar kendisinin şahsına verilmiş oylar değil, bence bunu çok iyi bilmeli. İzmir için hiçbir şey yapmadı halkın arasına insinde neler konuşuluyor duysun.
Üçkuyular esnafı bitti şimdi sıra Hatay esnafında. Neymiş metro yapıyorlar, yok böyle bir şey! Belki bu patlama ve iki ölü onları kendilerine getirmişti, daha dikkatli olurlar korkudan. İhmal deniyor bu işte ihmal olur mu sizce? Çürük her yeri yamalı kazanı getirin, işi bilmeyen bir adamı da oraya koyun sonra da ihmal deyin. Bu ihmalden daha fazlası. O kopan parça benim evimden içeri girseydi 19 yaşında oğluma bir şey olsaydı, bunun hesabını kim verecekti? Oğlumun psikolojisi bozuldu o ses ve havaya fırlayan şeylerin görüntüsünden. O günden beri balkona çıkamıyor, camlara bile yaklaşamıyoruz. Aziz Kocaoğlu bunu biliyor mu acaba, o koltukta oturarak bir yerler yönetilmez. Ben bir işverenim yanımda 5 kişi çalışıyor ben oturduğum yerden idare etmiyorum insanları. Acaba işlerini doğru yapıyorlar mı diye adım adım takip ediyorum .Onlarsa metroya çöplük kazan getiriyorlar. Bunun adını ne koyalım sizce??
Okuyucumuzun ismini saklı tutuyor, mektubun takdirini de siz okurlarımıza bırakıyoruz...
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Başkan Pehlivan'dan bayram mesajı
Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, vatandaşların Kurban Bayramı'nı kutladı. Bayramların uzakta olanları buluşturan, küskünleri birleştiren, aileleri bir araya getiren çok özel tarih...
Personele bayram öncesi ikramiye müjdesi
Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir, Kurban Bayramı öncesinde belediye personeliyle bayramlaştı. Torbalı Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen bayramlaşma törenine meclis üyeleri, bel...
Kadifekale Şehitliği’nde saygı ve vefa mesaisi
Konak Belediyesi, şehit yakınlarının bayramda daha huzurlu bir şekilde kabir ziyaretlerini yapabilmeleri amacıyla Kadifekale Hava Şehitliği’nde kapsamlı temizlik ve bakım çalışması gerçek...
Başkan Türkmen’den Kurban Bayramı Mesajı
Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Türkmen, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda bayramların manevi iklimine ve dayanışmanın önemine dikkat çekti. Birlik ve beraberliğimizi pekiş...
Başkan Erman Uzun’dan Bayram Öncesi Pazaryeri Ziyareti
Narlıdere Belediye Başkanı Erman Uzun, Kurban Bayramı öncesinde Çamtepe Mahallesi’nde kurulan Narlıdere Kapalı Pazaryeri’ni ziyaret etti. Pazaryerinde vatandaşlarla ve esnafla bir araya g...
Balçova’nın mezarlıkları kabir ziyaretlerine hazır
Balçova Belediyesi, mezarlıkları Kurban Bayramı öncesinde gerçekleşecek kabir ziyaretlerine hazır hale getirmek için temizlik ve bakım çalışması gerçekleştirdi.
Başkan Eşki: “Nazım’ın dili, halkın vicdanıdır”
Nazım Hikmet Ran, vefatının 62. yılında Bornova Belediyesi’nin düzenlediği özel bir konserle anıldı. Edebiyat tarihimizin evrensel sesi, Büyükpark’taki Ayfer Feray Açıkhava Tiyatrosu’nda ...
Konak’ta türkü şöleni
Konak Belediyesi Türk Halk Müziği Topluluğu’nun düzenlediği “Doğu’dan Sesler” konseri, Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Konaklılara unutulmaz bir gece yaşatan konse...
Menemen'e uluslararası gurur!
Dünya genelinde saygın bir noktaya erişen Menemen çömlekçiliği, Fransa’da da milli gurur yaşattı. Fransa’da düzenlenen çömlek yarışmasına katılan Menemenli ustalardan Ahmet Taşhomcu, este...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
'Kiloluyken daha çapkındım'
Geçirdiği mide küçültme ameliyatı sonrası 93 kilo veren ünlü oyuncu Pelin Öztekin, değişen hayatıyla ilgili samimi açıklamalarda bulundu. Ünlü oyuncu Pelin Öztekin, geçirdiği mide küçültm...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Her evde kullanılıyor ama ömrü kısaltıyor
Yeni bilimsel araştırmalar, evde mikrodalga fırınlarında pişirilen bazı yemekler insan ömrünü kısaltıyor. Brezilya'daki Oswaldo Cruz Vakfı tarafından yürütülen araştırmaya göre, protein tozları da dahil olmak üzere ultra işlenmiş gıdalar (UPF), erken ölüm riskini ciddi şekilde artırıyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.