Bu Gün İlk Kez Konuşacak

İzmir'de 3 gün boyunca işlediği cinayetlerle korku dolu günlerin yaşanmasına neden olan Hamdi Ayri, bu gün ilk kez hakim karşısına çıkacak. Cezaevinde görüştüğü avukatına cinayetleri işlemediğini söylediği belirtilen, poliste, savcılıkta ve hakim önünde savunma yapmayan Hamdi Ayri, hakim karşısında ilk kez savunma yapacak. Seri katil olduğu iddiasıyla yargılanan Hamdi Ayri hakkında Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianamede 3 kez ömürboyu hapis cezası ve ayrıca çeşitli suçlardan 46 yıl hapis cezası istenmişti.

TELEFONUNU ALDI
Balçova'da kardeşleriyle yaşayan ve Bodrum'da garsonluk yapan Mardin doğumlu Hamdi Ayri'nin (27) ilk kurbanı, bankada çalışan Esra Yaşar (27) oldu. Ayri, 25 Nisan 2010'da bir ev ziyaretinden dönen ve sokakta yalnız olan Esra Yaşar'ın arkasından sessizce yaklaşarak başına bir el ateş etti. Ayri, o anda yaşamını yitiren genç kızın cep telefonunu ve cüzdanını alarak ortadan kayboldu. Balçovalılar bu cinayetle sarsılırken, ertesi gün bir şok daha yaşadılar. Katil, İzmir Ekonomi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Ayşe Selen Ayla'yı (22) da kafasına tek el ateş ederek öldürdü. Ayri, ikinci kurbanının da cep telefonu ve cüzdanını alıp kaçtı.
İki cinayet İzmir'de seri katil korkusu yaratırken, ertesi gün son cinayet ise Çankaya'dan geldi. Ayri, pazarlık ettiği 'Azra' takma adlı travesti Mustafa Has'ı (30), otomobilinin içinde yine kafasına tek kurşun sıkarak öldürdü ve onun da cep telefonu ile cüzdanını aldı. Bu arada 'seri katil' korkusuyla vatandaşlar sokağa çıkamaz hale gelirken, İzmir polisi de alarma geçerek cinayet mahallinde hiç iz bırakmayan zanlıyı yakalamak üzere geniş çaplı operasyon başlattı. Emniyet Müdürlüğü 350 polisi katili yakalamak için görevlendirirken, bir yandan da cinayet bölgelerinin yakınlarındaki güvenlik kameralarının kayıtları incelendi. Ayri'nin, travesti Mustafa Has'ı öldürdüğü noktaya yakın bazı işyerlerinin güvenlik kameraları tarafından görüntülendiği belirlendi.

TESPİT EDİLDİ
Travesti Mustafa Has'ın çalınan telefonunun peşine düşen polis, istediği bilgiye bir GSM dükkanında ulaştı. Araştırma yapan ekipler, Hamdi Ayri'nin Has'tan çaldığı telefonu Basmane'de ikinci el cep telefonu alan bir işyerine sattığı ve kimliğini açıkladığı tespit edildi. Zanlının kimliğini tespit eden polis, kardeşlerinden aldığı bilgiye göre Ayri'nin Bodrum'da olduğunu belirledi. Özel Harekat Timleri'nin de katıldığı operasyonla Hamdi Ayri, kaldığı odada uyurken kıskıvrak yakalandı. Poliste, savcılıkta ve mahkemede susma hakkını kullanan Ayri tutuklanarak önce Buca Cezaevi'ne, oradan da yüksek güvenlikli F Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

Çalıntı silahla cinayet işledi

Hamdi Ayri'nin, Bodrum'da lokanta işletmecilği yapan Adil Bakar'ın işyerinden tabancasını çaldığı ortaya çıkmıştı

Üç cinayet ve bir gasp suçundan soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, hazırladığı iddianamede, Hamdi Ayri'nin kış aylarında ailesi ile birlikte Balçova'da oturduğunu, mesleğinin garsonluk olduğunu, özellikle yaz dönemlerinde Bodrum'da çalıştığını belirtti. Savcı, Ayri'nin olayda kullandığı tabancasının çalıntı olduğuna da iddianamede ayrıntılı olarak yer verdi. Buna göre Hamdi Ayri'nin 18 Nisan'da Bodrum'da Adil Bakar'ın işletmeciliğini yaptığı bir lokantada yemek yedikten sonra parası olmadığı için kimliğini rehin bıraktığı, ertesi gün ise bu işletmenin camını kırarak içeri girdiği ve burada bulunan laptopu, tabancayı, Bakar'a ait ehliyet, nüfus cüzdanı ve 25 adet dolu fişeği çaldığı, Bakar'ın ehliyet ve nüfus cüzdanı ile silah ruhsatına kendi resimlerini yapıştırdığı belirtildi. Savcı ayrıca iddianamesinde, Hamdi Ayri'nin Mustafa Has'ı öldürmeden önce 'Polen' takma adlı travesti Kazım Toker'le birlikte olmak için anlaştığını, ancak Toker'in şüphelenip kaçması sonucu kurtulduğunu, Has'ın telefonunu sattığı işyerinde ismini Hamdi Ayri olarak yazdırdığını vurguladı.

PARMAK İZİ BULUNDU
Savcı, polis kriminal laboratuvarında yapılan balistik inceleme ve otopsi sonuçlarına göre zanlının yakalandığında, odasında ele geçen Browning marka tabancanın üç cinayet olayında kullanıldığına, Mustafa Has'a ait 35 HZL 46 plakalı araç üzerinde yapılan parmak izi araştırmasında, aracın sağ ön kapı dışında tespit edilen parmak izinin zanlı Hamdi Ayri'ye ait olduğunun tespit edildiğini de iddianamede belirtti. Savcı, her ne kadar sanığın emniyet, savcılık ve mahkemede susma hakkını kullanmasına rağmen, toplanan delil, tanık ifadeleri, otopsi raporlarına göre olayları işlediğini, bu nedenle üç cinayetten üç kez ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, üç yağmadan 45 yıl, ruhsatsız silah bulundurmaktan 1 yıl olmak üzere toplam 46 yıl hapis cezası ile yargılanmasını talep etti.
Üç cinayetin sanığı olarak cezaevinde özel koğuşta tutulan Hamdi Ayrı, yarın İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıkacak. Soruşturma aşamasında polise ve savcıya ifade vermeyen, tutuklanma istemiyle çıktığı nöbetçi mahkemede de susma hakkını kullanan ve hakimin sorduğu hiçbir soruya cevap vermeyen Hamdi Ayri ilk duruşmada aynı zamanda cinayetlerle ilgili olarak da ilk kez konuşmuş olacak. Cezaevinde birden fazla avukat tarafından görüşmeye çağrılan Hamdi Ayri'nin görüşmeyi kabul ettiği avukatlardan bazılarıyla görüşme yaptığı ve cinayetleri işlemediğini söylediği belirtildi.

İddianamedeki ayrıntılar
İddianamede, zanlı yakalandığında üzerinde ve çantasında ele geçen malzemeleri de yer aldı. Savcı, zanlının olaylarda kullandığı tabanca ile buna ait 13 dolu fişek, bir bıçak, göz yaşartıcı sprey, Adil Bakar adına düzenlenmiş ve üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu ehliyet, nüfus cüzdanı, silah ruhsatı, Mustafa Has'ın adına düzenlenmiş fotoğrafı çıkartılmış ehliyet, iki belediye otobüsüne binilen kent kart, bir cep telefonu kartı, bir kontörlü telefon kartı, kendisine ait 5 fotoğraf, 1 Perihan Özenser adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı fotokopisi, 2 cep telefonu, 2 yüzük, 200 dolar, 5 riyal, 5 sterlin, 645 lira para, kendi adına düzenlenmiş sigorta kartı, odadaki çöp kovası içerisinde Mustafa Has'ın ehliyetten sökülüp atılan fotoğraf, yırtılmış olan Aslı Mermenci adına telefon faturası, otobüs bileti ile komidin üzerinde ise 27 Nisan 2010 tarihli "İzmir'de seri katil paniği" manşetiyle bir gazetede çıkan haber küpürü bulunduğunu belirtti.