Kemal Karataş'tan Uyarı!

Eski CHP İzmir İl Başkanı Kemal Karataş, sivri dili ve ilginç çıkışlarıyla bilinir. Rıfat Nalbantoğlu’nun yeniden il başkanlığına getirilmesinin ardından Baykal ile ilgili sözleri üzerine Karataş açtı ağzını yumdu gözünü. KarataşBaykal’ın genel başkanlıktan ayrılması ve sonrasında yaşananları, Nalbantoğlu’nun basında yer alan açıklamalarını Milliyet Ege’ye değerlendirdi...

Rıfat Nalbantoğlu’nun il başkanı olduktan sonra yaptığı açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Söylemleri ile eylemlerinin birbirini tutmadığını görüyoruz. Gizli tutmaya çalıştığı bir kini kustuğu görülüyor. Size başka birşey söylüyor, başka bir atmosferde de, kafayı mı çekiyor bilmiyorum, o içindeki kini kusmaya başlıyor. Sayın Deniz Baykal ile ilgili “Ona kırgınım” sözlerini herhalde öyle bir anda söylemiş olmalı. Ama şunu da ibretle izliyorum ki, Genel Başkan iken kendisini il başkanlığına getiren Deniz Baykal elbetteki ona görev verirken bir takım talimatlar verir, bunlar doğaldır ve hepimize yapılan şeylerdir. Bu görev verilirken kendisine söylenen şeyleri maalesef daha sonra ifşa etmesi bir devlet adamlığına yakışan sözler değildir. Çok ibret vericidir.

Neden bunları söylemiş olabilir ki? Partisine zarar vermek ister mi bir il başkanı?
Deniz Baykal’ı sırf suçlamak, kamuoyunda küçük düşürmek, örgütte karalamak ve bir ekibe yaranmak adına bunları söylüyorsanız, CHP terbiyesi almamışsınız demek ki. Gerçekten de öyle. Sayın Rıfat Nalbantoğlu, DYP kökenli DYP tabanlı birisidir. Ama siyasi ikbal uğruna DYP’den DSP’ye, DSP’den YTP’ye, YTP’den CHP’ye geçmiş birisidir. Deniz Baykal, Rıfat Nalbantoğlu’nu il başkanlığına getirdi. Ne oldu da, ne değişti de kongre sürecinde bir yıllık bir zaman içerisinde Deniz Baykal Rıfat Nalbantoğlu’nun aday olmaması yönünde telkinde bulundu.

“Nalbantoğlu, harkesi sattı”
Ne oldu ?
- Herkes biliyor bunu ama çarptırılmak isteniyor. Deniz Baykal benim önümde Rıfat Nalbantoğlu’nu göreve getirdi. Deniz Baykal sizi görevlendiriyor ve bir yıllık süre içerisinde kongre döneminde de aday olmamanız yönünde telkinde bulunuyorsa, demek ki bir şeyler var. Rıfat Nalbantoğlu burada Deniz Baykal’a ihanet etmiştir. Onun bütün dünyası siyasi ikbal peşinde koşmaktır. Rıfat Nalbantoğlu dönemi kadar hiç bir il başkanı döneminde bu kadar hile, entrika, delege seçimlerinde adam kayırma, kayıt silme, üyeleri dosyalardan, cetvellerinden çıkarma ve bütün yapılan itirazları reddetme cüretini göstermiştir. Deniz Baykal buna kızmıştır ve kendisini uyarmıştır. “Bak itirazlar geliyor. Bu itirazları doğru değerlendir” demiştir. Ancak bunun tam tersini yaptığı, örgütte tahribat yaptığı, delege seçimlerinde entrika çevirdiği için Deniz Baykal kendisine değil, onunla birlikte olan kişilere “Rıfat il başkanlığına aday olmasın” uyarısında bulunmuştur.

Deniz Baykal biliyor mu söylediklerini?
- Biliyor tabii, gazeteler yazıyor hep. Başkan bütün ülkenin nabzını tutuyor, takip ediyor olayları. Bilmez mi İzmir gibi bir kentin bir başkanın hakkında neler söylediğini. Maalesef Rıfat Nalbantoğlu böyle birisi... Geçmişte birlikte olduğu arkadaşlarını sattı, Deniz Baykal’ı sattı, Mustafa Özyürek’i sattı. Yarın öbür gün yeni genel başkanı da satar.
Onun için sayın yeni Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nu ve Genel Sekreterimiz Önder Sav’ı da uyarıyorum; sakın olaki bir Rıfat Nalbantoğlu’na birşey söylemeyin bunun ağzında bakla ıslanmıyor, ıslanmaz. Sizi de zor durumda bırakır.

“Baykal’a küfreden baştacı ediliyor”
Bütün bu yaşananları CHP’de olanları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geçmiş dönemlerde Deniz Baykal’a küfreden, kızan adam varsa, şimdi partiye davet ediyorlar. Hatta yönetimlere alıyorlar, barış sağlandı diye. Bazıları maalesef bu koltuklarda kalabilmek, milletvekili olabilmek uğruna Deniz
Baykal gibi siyasette, CHP tarihinde şanlı sayfalar bırakmış ve bırakmaya devam edecek bir adamı karalamaya çalışıyor. Ama asla karalayamazlar. Keser döner sap döner, bir gün gelir bu hesap döner. Deniz Baykal hiçbir zaman hizipçi olmamıştır. Ona hizipçi damgasını vurduran etrafındaki arkadaşlarıdır. Hiçbir örgütü, il başkanını görevden almamıştır. İşte şimdi hizipçiliğin ne olduğunu
örüyoruz, bakınız Deniz Baykal yok, genel başkan değil. Hiç kimseye karışmıyor, hiç kimseye talimat vermiyor. Takır takır örgütler görevden alınıyor. Demek ki başkaları yapıyor hizipçiliği.

“CHP, AKP’nin yedek lastiği yapılamaz”
Neden Deniz Baykal’la araya küskünlük girenlere görev veriyorlar?
- Sayın Genel Başkan Deniz Baykal’a her fırsatta bağlılıklarını bildirenler, saygılarını dile getirenler, talimatlarının bir emir olduğunu kabul edenler, söylediği şeyleri hala övenler ne kadar iki yüzlü olduklarını gösteriyor. Deniz Baykal görevinden ayrılmıştır, onların yapması gereken onun önerilerini onun düşüncelerini alarak yola devam etmek olmalıydı. Fırsat fırsattır, ganimet ganimettir... Demek ki ne kadar çok Deniz Baykal düşmanlığı varmış bunlarda. Türkiye’de bir oyun oynanıyor, bir tuzak kuruluyor. Deniz Baykal bu ülkenin ulusal bütünlüğünü, ulus devlet anlayışını üniter yapısını savunan tek lider olduğu için bu komplolar başına getirildi ve CHP Genel Başkanlığı’ndan uzaklaştırıldı. Şimdi CHP’ye biçilmek istenen vizyon, AKP’nin yedek lastiği haline getirilmek istenmesidir. Gidiş ona giyor, dilerim bütün CHP’yi yönetenler buna fırsat vermezler.