Ayhan'dan Aydınlanma Talebi

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

Selçuk AYHAN
İzmir Milletvekili

Sayın Başbakan ve AKP temsilcilerinin her fırsatta demokrasi, özgürlük, hukuk ve darbe karşıtlığı konusunda yaptığı konuşmalar kamuoyunun bilgisi dahilindedir.

Görsel ve yazılı basında da sık sık yer alan bu açıklamalara rağmen; muhalefet tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşınan “darbeler”, “JİTEM”, “fail-i meçhul cinayetler”, “siyasi cinayetler”, “1 Mayıs 1977 Taksim cinayetleri” konusunda verilen beş ayrı araştırma önergesi, AKP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiştir. Böylece bu güne kadar karanlıkta kalan, aydınlatılması demokrasi tarihimiz açısından önem arz eden bu konuların aydınlatılması amacıyla kurulacak olan araştırma komisyonlarının önü kesilmiştir.

Konuyla ilgili olarak;

1- “Darbeler”, “JİTEM”, “fail-i meçhul cinayetler”, ” siyasi cinayetler”, “1 Mayıs 1977 Taksim cinayetleri”’nin aydınlatılması için verilen araştırma önergelerinin AKP oylarıyla reddedilmesi, AKP’nin sadece kendisi için demokrasi istediği, toplumun diğer kesimlerini göz ardı ettiği eleştirilerini doğrulamıyor mu?

2- AKP ve yandaşlarının sık sık darbe karşıtlığından, karanlık olaylardan söz ederken, demokrasi tarihimizde aydınlatılması gereken, halen vicdanları kanatan bu önemli olaylar hakkında verilen araştırma önergelerinin reddedilmesi bir tezat değil midir?

3- İhbarlarla, sözde iddialarla, telefon dinlemeleriyle desteklenen Ergenekon, kamuoyunda değişik adlarla yer alan sözde darbe iddialarının üzerine ısrarla giden hükümet, neden karanlıkta kalmış bu siyasi cinayet ve olayların üzerine gitmemektedir?

4- AKP’nin, kendi iktidarları döneminde bütün karanlık olayların aydınlatılacağı iddiası bilinmektedir. Hükümetin bu iddiaları ortadayken, söz konusu araştırma önergelerinin reddedilmesinin gerekçesi nedir?

5- Araştırma önergelerine konu olan olaylar aydınlatılmazsa, ülkemizde yaşayan
İnsanların can güvenliğinden ve demokrasinin varlığından söz edilebilir mi?