Abant böyle elden gidiyor!

Raporda, su samuru ve göldeki diğer canlıların beslenme ve yumurtlama alanları ile yuvalarının sular altında kaldığı, sular altında kalan ağaçların kuruyacağı, 8 metre olması gereken yol genişliğine uyulmadığı, yol yapım çalışmalarında ağaçların kesildiği tespit edildi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden 4 uzman, Bolu İl Özel İdare Müdürlüğü’nün geçen yıl Abant Tabiat Parkı’nın işletmesini alarak Kasım ayında başladığı çalışmaları geçtiğimiz ay inceledi. Uzmanlar hazırladıkları raporu 19 Mart’ta Genel Müdürlüğe teslim ederken, rapordaki tespitler Abant’ta yapılan çalışmaların hatalarını bir bir ortaya koydu.

YUVALAR BOZULDU

Uzmanlar ilk olarak, göldeki su yükselişine değinerek, İl Özel İdaresi’nce tahliye sisteminin yenilendiği, ancak yapılan savak sistemi ile göl seviyesinin 2 metreye kadar yükseldiği, savak sisteminde yapılan iki aşamalı müdahale ile su kotunun yaklaşık 1 metre düşürüldüğü, gölde su seviyesinin yükselmesine bağlı olarak, başta su samurları olmak üzere diğer canlıların göl çevresindeki beslenme ve yumurtlama alanları ile yuvalarının sular altında kalmış olabileceği belirtilirken, göl ekosisteminin en önemli öğelerinden birisinin kıyı kenar çizgisi olduğu, çoğunlukla girintili çıkıntılı olan kıyı alanlarının birçok canlı için yuvalanma, yavrulama ve yumurta bırakma yeri olduğu, su canlılarının çoğunun sağlam bir şekilde tutunamayacağı akarsu veya göl yatağına yumurta bırakamayacağından, Kıyı Kanunu ile güvence altına alınmış olan kıyı kenar çizgisine yapılacak her türlü müdahalelerde çok dikkatli olunması ve Genel Müdürlük ile irtibata geçilmesinin gerekliliği belirtildi.

RAPORA UYULMADI

Abant Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı’nda yol genişliğinin banket dahil 8 metre olarak öngörüldüğünün, ancak yapılan ölçümlerde yolun bazı kısımlarının drenaj kanalları ve sanat yapıları yapmak amacıyla 11-12 metreye kadar ulaştığı, yol kenarındaki yamaçların iş makinesi ile kazılmasından önce hazırlanması gereken ‘Olağanüstü Hal Raporu’ onaylanmadan ağaçların kesildiği, İl Özel İdaresi’nce hazırlanacak Abant Gölü çevresi yol ve yürüyüş yolu projelerinin değerlendirilmek üzere Genel Müdürlüğe sunulmasının gerektiği, ancak şifahi olarak bilgi verildiği rapora geçildi. Ayrıca göl çevresindeki yol kazı dolgu çalışmalarında, yol kotunun yükselmesi durumunda, eriyen kar suları ve yağmur sularının yamaçlardan gelerek yolun yamaç tarafında birikerek göle ulaşamayacağı, yol kotunun artması durumunda göl kıyısında yolun bittiği yerden itibaren düşüm yüksekliğinin artacağı ve bu durumun orman varlığına ve yola ciddi anlamda zarar vereceği tespit edildi.

SULAR ALTINDA KALAN AĞAÇLAR KURUYACAK

Göl sularının yükselmesi sonucu yaklaşık 500 civarında ağacın sular altında kaldığı, Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü uzmanları tarafından hazırlanan inceleme raporunda bu durumun teyit edildiği ve sular altında kalan ağaçların kök boğazı dolduğundan kök havalanmasının yeterince sağlıklı yapılamayacağı için kuruma ihtimalinin çok yüksek olduğu, sular altında kalan ağaçların bulunduğu bazı bölgelerin toprakla doldurulmuş olduğu, ancak toprakla doldurulmuş olması halinde de söz konusu ağaçların kuruyacağı konusuna, Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü uzmanlarınca düzenlenen raporda yer verildiği belirtildi.

ENDEMİK BİTKİLER SULAR ALTINDA KALDI

Gölde su seviyesinin yükselmesini engellemek amacıyla Abant’ın batısında ‘Yavru Abant’ olarak tabir edilen gölün bulunduğu alanda endemik bitkiler Abant çiğdeminin, diğer nadir ve hassas endemiklerden Crocus ancyrensis, Crocus olivierii, Kar Çiçeği (Eranthis hyemalis) ve Abant’taki diğer 55 endemik bitki ile toplamda 700 kadar bitki türünün lokal olarak bu bölgede yayılış gösterdiğinin Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü elemanlarınca belirlendiği bildirildi.

UZMAN KİŞİLER ÇALIŞMALI

Raporun ‘Netice ve Kanaat’ bölümünde ise yol çalışmalarının drenaj kanalları ve sanat yapıları hariç, banket dahil 8 metre olarak projelendirilmesi, Abant’ta yapılacak olan inşaat, imalat ve her türlü düzenlemelerin doğa koruma konusunda eğitimli, bilgi birikimine ve deneyime sahip uzman kişilerce projelendirilerek, her faaliyet öncesi Uzun Devreli Gelişme Planı’na uygun olarak hazırlanacak projelerin Genel Müdürlük onayının alınması, plan kararları ve plan hükümleri dışında yapı, tesis ve düzenleme yapılmaması, suya bağımlı olarak yaşayan, su samuru, ördek ve benzeri türlerin yuvalanma, yavrulama ve beslenme alanları olarak çok büyük öneme sahip ıslak çayırlıklara, göl kıyı kenar çizgisine ve gölün erozyona maruz kalmamamsı bakımından doğal yamaçlara müdahale edilmemesi, göl kotunun eski haline getirilmesi istenildi.
Ayrıca tabiat parkının bilimsel esaslarla yönetilmesinde son derece hassas olunduğu hususlarının Bolu Valiliği’ne bildirildiği açıklandı.