İşte AKP’nin devlet haritası
İktidarının sekizinci yılını doldurmak üzere olan AKP iktidarı devlet yönetiminin kilit noktalarına kendi kadrolarını atama işini neredeyse sonlandırmak üzere. Bir süre AKP’nin oynadığı “mazlum” rolü için gerekçe olarak dillendirilen “hükümet oldular ama iktidar olamıyorlar” sözü artık hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde geçerliliğini yitirmiş durumda. İçişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen vali ve emniyet müdürü gibi üst düzey bürokrat atamalarında epey yol almış bulunan AKP iktidarı, çoğunluğu Cumhurbaşkanı tarafından gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumu (YÖK) ve Üniversite Rektörleri atamalarıyla üniversiteler üzerindeki hakimiyetini de neredeyse tamamlamış durumda.
AKP’nin devlet haritasında görev alan kadrolarında bazı özellikler hemen göze çarpıyor. Halk ve işçi düşmanlığı olarak özetlenebilecek başlıca özellik, AKP tarafından atanan vali ve emniyet müdürlerinde neredeyse ortak nokta haline gelmiş bulunuyor. Resmi ağızdan 12’sinin İmam Hatip mezunu olduğu açıklanan 81 ilin valileri arasında AKP’ye sadakatini açıkça dile getirenler giderek çoğalıyor. Bazıları ise Tunceli Valisi ya da TEKEL işçilerine karşı tutumuyla göze batan Ankara Valisi gibi, bunu icraatları ile gözler önüne seriyor.
İçişleri Bakanlığı 2009 yılının Mart ayında, valilerin çoğunun imam hatip lisesi mezunu olduğu yönündeki bir iddiaya karşılık, 81 ilden 12'sinin valisinin imam hatip mezunu olduğunu açıkladı. Bu sayının aradan geçen bir yıllık süre içerisinde artıp artmadığı bilinmiyor, ancak imam yetiştirmek gibi özel bir misyona sahip bir okuldan mezun olanların valilerin yüzde onundan fazlasını teşkil etmesi azımsanamayacak bir oran olarak değerlendiriliyor. AKP döneminde atanan valilerin iktidara yakın kişilerden seçilmesinin tek göstergesi İHL mezunu olmaları değil. Valiler icraatları ile de hükümet partisine yakınlıklarını ortaya koyuyor.
Vali propaganda bürosu
Eski Tunceli Valisi Mustafa Yaman, seçimlerden birkaç ay önce halka yaptığı beyaz eşya yardımları ile gündeme gelmiş ve bu icraatı dolayısıyla Yargıtay tarafından hapis cezasına çarptırılmıştı. Yaman, Tunceli Valiliği’nden yerel seçimlerde neden olduğu skandalın ardından yine AKP tarafından Giresun Valisi olarak atanmıştı.
AKP’li bir milletvekili ile akrabalık ilişkisi de bulunan (AKP Eskişehir Milletvekili Murat Mercan’ın kız kardeşiyle evli) Vali, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Tunceli ziyareti sırasında AKP İl Yönetimi’nin yanı sıra Valilik imzalı “Hoşgeldiniz” pankartı astırtarak eleştirilere konu olmuştu.
Müftü gibi vali
İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı İdari genel Sekreter Yardımcılığı görevinden 2008 yılında Elazığ Valiliği’ne atanan Muammer Erol, geçtiğimiz Şubat ayında Başbakan Erdoğan’a övgüler düzen bir konuşma yapmış ve şunları söylemişti: “Gidip de Amerika devlet başkanının karşısında bir milyon için hazır duran bir başbakan istemiyorum. Ben, on minute diyen bir başbakan istiyorum”. Aynı toplantıda il müftüsü katılmadığı için “yeşil konuşmaları” kendisinin yaptığını da ifade eden Vali, Osmanlı geçmişini hatırlatarak “Dünyanın, bu milletin tarihte yaşadığı ve yaşattığı güzelliklere bir kez daha yaşamaya ihtiyacı var. Biz imansız, ihlassız övündüğümüz değerler olmazsa, bir zenginlikle hiçbir yere gidemeyiz” diye konuşmuştu.
Vali kalmak için işçiye gaz sıkmalı!
Üç büyük ilimiz olan Ankara, İstanbul ve İzmir valilerinin üçü de AKP iktidarı döneminde bu görevlerine atandılar. İstanbul Valisi Muammer Güler 2003’te, Ankara Valisi Kemal Önal 2004 yılında, en yeni olarak da İzmir Valisi Cahit Kıraç, 2007 Mart’ında görevlerine atandı. Ancak devletin kilit noktaları olarak görülen bu görevde kalmaları için söz konusu valilerin “çok çalışmaları” gerekiyor.
Zira geçtiğimiz yıl, İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul ve Ankara Valilerinin yerine yenilerini atamayı düşündüğü konuşuluyordu. Bu kapsamda İstanbul Valiliği`ne Muammer Güler`in yerine İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Osman Güneş`in, Ankara Valiliği`ne ise Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal’ın getirileceği ifade ediliyordu. Ancak Muammer Güler ve Kemal Önal’ın bu değişikliğe ihtiyaç bırakmayacak kadar iktidar ile uyumlu çalıştıkları görüldü. Muammer Güler özellikle son iki yıldır İstanbul’da 1 Mayıs’ları terörize ederek, Kemal Önal ise Ankara’da dün yaşananların da gösterdiği gibi TEKEL işçilerini ve eylemlerini sürekli taciz ederek kendilerini kanıtladılar.
Ankara Valisi Önal, TEKEL işçilerinin Türk-İş önünde kurduğu çadırların kaldırılması için defalarca tebligat göndermişti, Önal AKP iktidarı tarafından istenmediği çok açık olan işçilerin önceki günkü eylemini de yasadışı ilan ederek polis şiddetinin yolunu açmıştı.
Alevi açılımıyla uyumlu vali
İzmir Valisi’nin ise şimdilik yeri daha sağlam görünüyor. MÜSİAD toplantılarında boy gösteren Vali Cahit Kıraç, 2009 Ekim’inde İzmir İl Genel Meclisi’nin aldığı cemevlerinin resmi ibadethane olarak kabul edilmesi ile elektrik ve su giderleri ayrıcalıklarından yararlandırılması yönündeki temenni kararına sert bir cevapla karşı çıkmış, İl Genel Meclisi’ni yetkilerini aşmaması ve il özel idaresine verilen görevlerle ilgisi olmayan siyasi konularda karar almaması konusunda uyarmıştı.
YÖK’teki hızlı dönüşüm
AKP’nin devlet yönetimindeki kadrolaşmasının en çarpıcı boyutlarından biri üniversiteler ayağında yaşanıyor. Bir dönem AKP ve yandaşları tarafından özellikle türban gündemi nedeniyle sıkça eleştirilen YÖK, AKP iktidarının ilk yıllarında eski dönemden kalan kadrolar ve yeni atananlar arasında sert tartışmalara sahne olsa da şu anda bunlardan dahi eser kalmamış durumda. AKP açısından son birkaç yıldır YÖK içerisinden çatlak ses gelmiyor. Tam tersine YÖK yeni kadrosuyla AKP icraatlarıyla tam bir uyum içinde.
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan
Aralık 2007'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atanan ODTÜ Sosyoloji bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Yusuf Ziya Özcan atandığı ilk günden itibaren hem üniversite içinden hem de dışından çok tepki çeken bir isim olmuştu. İki yılı aşkın süredir sürdürdüğü bu görevdeki icraatlarıyla AKP Hükümeti’nin politikalarının üniversiteler ayağındaki uygulayıcısı olduğunu kanıtlayan Özcan’ın özgeçmişi de bu göreve neden uygun bulunduğunu açıklıyor.
YÖK’ün bir dönem denkliğini tanımadığı Uluslararası İslam Üniversitesi'nde 1992-1994 yılları arasında konuk öğretim üyeliği yapan Özcan’ın “İslam Ekonomik Gelişmeye Engel midir: Karşıt Delil ve Bazı Metodolojik Düşünceler”, “Kanada’daki Müslümanlar”, “Ülkemizdeki Cami Sayıları Üzerine Sayısal Bir İnceleme” alanlarında çalışmaları bulunuyor. Özcan’ın özgeçmişinde göze çarpan bir diğer ayrıntı “Uluslararası Güvenlik ve İnsan Hakları Araştırma Merkezi” adı altında ODTÜ'deki öğretim üyeliği sırasında giriştiği polisle işbirliği çalışmaları. AKP'nin kamuoyu araştırmalarında uzun süredir birlikte çalıştığı üç araştırma şirketinden biri olan Pollmark'ın kurucuları arasında yer alan Özcan, YÖK Başkanlığı öncesinde AKP için çok sayıda araştırma da yapmıştı.
YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Ömer Demir
Öncesinde AKP tarafından Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığına getirilmiş bulunan Ömer Demir, 2008 Şubat ayında YÖK üyeliğine atanmıştı. Demir, AKP iktidarının başlıca projeleri arasında yer alan “adrese dayalı nüfus sistemi”nin mimarı olarak tanınıyor. Demir, bunun yanı sıra Türkiye’de inanç istatistiği yapmak üzere bir çalışmaya da girişmişti.
YÖK üyesi Prof. Dr. İzzet Özgenç
Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İzzet Özgenç, 2007 Mart'ında YÖK üyeliğine atanan isimlerden. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Tayyip Erdoğan'ın Hukuk Başmüşavirliği görevini yürütmüş bulunan Özgenç, 2004 yılında, Meclis’te yeni Türk Ceza Kanunu görüşmeleri sırasında “zinanın yeniden suç olması”nı isteyen önergesi ile akıllarda kalmıştı. Özgenç, TCK’ya, türbanlıları okullara ve kamu kuruluşlarına almayanlara hapis cezası verilmesi maddesinin de eklenmesi yönünde çaba sarf etmişti.
YÖK üyesi ve İÜ Rektörü Yunus Söylet
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın aile doktoru sıfatıyla anılan Söylet, AKP’nin rektör atamalarında da en çok tepki çeken isimlerden biri oldu. Bakanlar Kurulu kararıyla YÖK üyesi seçilen Söylet, Abdullah Gül tarafından 2007 Eylül’ünde bu göreve atanmış, İÜ Rektör adayı olabilmek için bu görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı. Söylet Abdullah Gül tarafından üniversitedeki seçimde ikinci sırada yer almasına rağmen rektör olarak atanmasının ardından, yine Abdullah Gül tarafından 2009 Temmuz'unda yeniden YÖK üyesi olarak atandı.
Söylet tüm bunların öncesinde, İsmailağa-İskenderpaşa tarikatlarına bağlı bir vakfa ait olan Hayrunnisa Hastanesi’nde çocuk ürologu olarak çalışıyor ve Tayip Erdoğan’ın mütevelli heyeti başkanlığını yaptığı Sıcak Yuva Vakfı’nın başkanlığını yürütüyordu. Söylet, bunların yanı sıra AKP’nin rektör atamalarının kriterlerinden biri haline gelen “Türbana Özgürlük” bildirisinin örgütleyicilerinden biriydi.
YÖK üyesi Naci Ağbal
Ağbal, Bakanlar Kurulu kararı ile YÖK üyeliğine seçilen ve kurlun üniversite öğretim üyesi olmayan üyelerinden. 2008 Ekim'inde Abdullah Gül tarafından YÖK üyeliğine atanan Ağbal’ın yıldızının AKP'nin iktidara geldiği yıllarda parladığı görülüyor. Ağbal, 14 yıldır yürüttüğü Maliye Müfettiş Yardımcılığı görevinden 2003 yılında Gelirler Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı'na atanmasının ardından kariyer basamaklarını hızla tırmanarak, 2008 Ekim'inde YÖK üyeliğine 2009 Haziran'ında da Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı'na getirildi. Ahmet Yesevi Üniversitesi mütevelli heyeti üyesi de olan Ağbal, 2004’te Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın danışmanlığını yapmıştı.
Seçimle olmazsa atamayla getirilenler…
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay
AKP İktidarı tarafından YÖK’e atanan bir diğer isim Durmuş Günay, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde AKP'den Isparta milletvekili aday adayı olmuştu. 1998'de MÜSİAD'a danışmanlık yapan Günay, yine AKP döneminde kritik devlet kadrolarına getirilmiş, 2003-2006 yıllarında Tarım Bakanlığı'nda, 2006'da da Ulaştırma Bakanlığı'nda danışman olarak görev yapmıştı.
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek
Şimşek de yine 2007 seçimlerinde AKP’nin Gaziantep’ten dokuzuncu sıra milletvekili adayı idi. Milletvekili seçilmeyi başaramayan Şimşek bundan yaklaşık bir yıl sonra Bakanlar Kurulu kararıyla YÖK üyeliğine atandı. Şimşek’in AKP döneminde YÖK’ün siyasallaştığı eleştirilerine verdiği cevap da, özgeçmişi düşünüldüğünde oldukça ilgi çekici: “Biz bilim adamıyız, siyasetçi değiliz." Sol Haber Merkezi
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Tutuklanan Mehmet Akif Ersoy aylık gelirini açıkladı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın ardından aralarında Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'un da yer aldığı 4 isim tutuklanarak Silivri C...
Ankara Valiliği'nden 'F-16' uyarısı: Yüksek ses duyulabilir
Ankara Valiliği, kentte F-16 tipi askeri uçaklarla planlı bir uçuş ve koordinasyon faaliyeti sırasında oluşabilecek yüksek sese karşı vatandaşları uyardı. Valilikten yapılan açıklamada, b...
Cinsel istismarcı öğretmene 130 yıl hapis
Kocaeli'de bir özel okulda 6 öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan sınıf öğretmeninin cezası belli oldu. Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sa...
Meclis’teki taciz skandalında yeni perde... Genç kız, yaşadığı dehşeti anlattı
TBMM lokantasında staj yapan kız çocuklarının Meclis personeli tarafından tacize uğradığının ortaya çıkmasının ardından bir genç kız da kendi yaşadıklarını paylaştı. Meclis’te stajyerken ...
2026 tatil takvimi açıklandı: Bu sene yıllık izinler cepte kalacak
2026 yılına kısa bir süre kalırken milyonlarca çalışan, resmi tatillerin nasıl şekilleneceğini araştırmaya başladı. Ramazan ve Kurban Bayramı’nın tarihlerinin hafta içine denk gelmesiyle ...
Dilek İmamoğlu: Adaletten ve irademizden asla vazgeçmiyoruz
Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Çatalca mitinginden kareleri paylaştı. CHP'nin Millet İradesine Sahip Çıkıyor mitingi dün Çatalca'da...
''AKP kendi bütçesine sahip çıkmıyor!''
TBMM'deki 2026 bütçesi görüşmelerinde tansiyon yükseldi. AKP'lilerin Meclis'e gelmemesi nedeniyle bütçe görüşmelerine bir süre ara verildi. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "AKP k...
Özel'den İstanbullulara 'saatli' çağrı
CHP lideri Özgür Özel, bu akşam Çatalca'da yapılacak mitinge yurttaşları davet etti. Akşamı işaret eden Özel, "Yılmayacağız. Susmayacağız. Bu kara düzene teslim olmayacağız!" İstanbul Büy...
Erdoğan Türkmenistan'a gidiyor
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası Barış ve Güven Forumu”na katılmak üzere, Türkmenistan’a gidiyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Uluslararası Barış v...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması
Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Kafein faydalı mı zararlı mı?
Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında… Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.