- Özgür Özel'den Avrupalı Lidere Sitem: 'Bize 5 Dakika Ayırmadı'
- Büyükşehir’den Uzundere’de kentsel dönüşüm açıklaması: İnşaat yeniden başlıyor
- Gülşah Durbay'ın vefatının ardından... Şehzadeler Belediyesi'nin yeni başkanı belli oldu
- Ömer Çelik'ten Çarpıcı ‘Suriye’ Mesajı, ‘Önemli Bir Gelişme’
- Alperen Şengün takas iddialarına cevap verdi!
Baykal: Anayasa değişikliğinde AKP yalnız kaldı
Baykal, Siirt’e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Başbakan’ın HSYK üyelerine yönelik eleştirileri vardı, ’İstifa etsinler parti kursunlar’ diye. Ayrıca, sizin de hazırladığınız bir taslak metin olduğu kamuoyuna yansımış durumda, bu taslak metni iktidarla paylaşmayı düşünüyor musunuz?" sorusunu Baykal, şöyle yanıtladı: "Anayasa tartışmaları etrafında, yeni yeni tartışmalar çıkıyor. Bunu dikkatle izliyorum. Tartışmaların bir kısmı polemik, önümüzdeki konunun iç yüzünün ortaya çıkmasına yardımcı olacak nitelikte tartışmalar değil. Bu bakımdan onlara katkı yapmayı düşünmüyorum. Başbakan’ın üslubunu biliyoruz, olayı saptırmaya, siyasi polemiğe çekmeye yönelik bir yaklaşımı var. Ancak Türkiye’nin önünde çok ciddi bir konu var, Anayasa değişikliği konusu. Nasıl gelişmekte olduğunu izlemek, değerlendirmek hepimizin temel görevidir. Bu açıdan baktığımızda gördüğümüz şudur: Bu taslağın açıklandığı günden şu ana kadar geçen süre içinde bazı önemli noktalar aydınlanmaya başlamıştır. Birinci temel nokta AKP bu girişiminde yalnız kalmıştır. AKP, Anayasa değişikliği projesini kendi siyasi parti mutfağının bir iç işi gibi düşünüyor. Bunun yanlış olduğunu başından beri söylüyorduk. Anayasa değişikliği konusunu, kimseyle istişare etmeden, kimsenin katkısını talep etmeden, hiçbir müzakere şansını Türkiye’ye, Türkiye’deki hiçbir kesime tanımadan, kapalı kapılar arkasında, kendi partisinin bir iç işi gibi düşünerek, bir emrivaki yaptı. Arkasından da bu değişikliği toplumun değişik kesimlerine kabul ettirme gayreti içine girdi. Çeşitli temaslar yaptı. Şu ana kadar yaptığı temasların ve görüşmelerin ortaya koyduğu gerçek şudur: AKP’li iş adamları dışında hiçbir toplum kesimi bu Anayasa değikliğini benimsememiştir. Bu anayasa değişikliğine toplumun hiçbir kesiminden bir sahiplenme, bir destek ortaya çıkmamıştır. Bu fevkalade önemlidir. Türkiye’nin demokratik olgunluğu bakımından, bir korku imparatorluğunun Türkiye’ye hakim kılınmak istendiği bu ortamda dahi böyle bir Anayasa değişikliğine, görüşülen toplum kesimlerinin mesafeli bir duruşla değerlendirmiş olmasını çok önemli sayıyorum. Herkes mutabakat talep etmiştir. Bu, bu olmadı demektir. Ayrıca bu yapılan tasarının demokratik hukuk düzenine ne kadar ters düşeceği de açıkça ifade edilmiştir. Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıracağı, yargı bağımsızlığını tahrip edeceği çok açık bir bir biçimde ifade edilmiştir. Velhasıl bu kısa süre içerisinde dahi AKP’nin bu Anayasa değişikliği projesinin iç yüzü, toplum tarafından doğru bir biçimde algılanmıştır. Bunu çok önemli bir kazanım olarak görüyorum."
-CUMHURBAŞKANI SİYASET ÜSTÜ DEĞİL-
Baykal, yeni Anayasa değişiklik paketinde Anayasa Mahkemesine seçilecek 19 üyenin 16’sının cumhurbaşkanı tarafından tayin edileceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı’nın ölçüleri belli. Cumhurbaşkanı bizim Anayasamızın öngördüğü siyaset üstü Cumhurbaşkanı değil. Bunu o zaman söyledik anlatamadık. Cumhurbaşkanı, AKP’nin üç temel unsurundan birisi. AKP’nin özünü siz Cumhurbaşkanı’na taşımışsınız. Şimdi yargıya seçilecek 16 üyeyi Cumhurbaşkanı tayin etsin diye Anayasa değişikliği getiriyorsunuz. Bunun inandırıcı bir tarafı olur mu? Diğer üçünü de Meclis çoğunluğu tayin edecek. Yani RTÜK’te muhalefet partilerine temsil imkanı verilmişti. Şimdi Anayasa Mahkemesinde öyle bir imkan da yok. Üçünü Meclis’teki AKP çoğunluğu, 16’sını da AKP’nin oylarıyla seçilmiş AKP’nin üç temel unsurundan birisi olan Sayın Cumhurbaşkanı tanzim edecek ve biz de diyeceğiz ki ’bağımsız yargı Türkiye’ye geldi’. Akla mantığa sığar mı bu? Sağduyuya sığar mı? Bunun inandırıcı bir tarafı var mı? Bir siyasi partinin, yargının özünü bu kadar iddialı ve kapsamlı bir biçimde kendi anlayışına göre şekillendirmesine bir hukuk reformu, bir anayasal demokratikleşme girişimi diye bakma imkanı olabilir mi?"
Anayasa Mahkemesinin, düzenlemenin ardından YÖK’e benzeyeceğini ifade eden Baykal, "Anayasa Mahkemesi YÖK gibi bir şey olacak, RTÜK gibi bir şey olacak. RTÜK gibi bile olmayacak. Çünkü RTÜK’te muhalefet partilerinden de temsilci var. Anayasa Mahkemesi, tamamen AKP’nin temsilcilerinin ama kamufle edilmiş bir biçimde yerleştirildiği bir organ haline gelecek. Bu çok açık ve herkes tarafından görülmüştür, herkes bunu dile getirmeye başlamıştır" diye konuştu.
-KÜRT AÇILIMI OLDU YEŞİLÇAM AÇILIMI-
Partisinin Siirt il kongresine katılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın havaalanından kente geleceği güzergahta ‘İşssizliği, yoksulluğu, yolsuzluğu sizinle yeneceğiz” yazılı pankartlar asıldı. Atatürk Bulvarı üzerindeki CHP il merkezinin hemen üstündeki Türkiye Değişim Hareketi (TDH) bürosunun tabelasına, üzerine ‘Hapimizin başkanı’ yazılı bulunan Baykal’ın fotoğrafının asılması dikkati çekti. CHP il kongresinin yapıldığı Kültür Merkezi salonunda ‘Sözde değil özde Kürt dostu Deniz Baykal’ pankartı açıldı ve daha sonra partililer tarafından kaldırıldı. Aralarında güneydoğu illerinden gelenlerin de bulunduğu 1500 kişinin katıldığı kongrede Türkçe, Kürtçe ve Arapça türküler çalındı. Baykal, Siirt’te hükümetin demokratik açılımının Yeşilçam açılımına döndüğünü söyledi. Baykal, “Etnik ayrımcılık, dışlama yok ama kimliğe saygı var. Demokrasi, eşitlik özgürlük var ama terör hiç yok. Terör yanlış. Ayrışma ne ile oluyor? Silahla, terörle oluyor. Onun için yapılması gereken şey terörü kaldıralım, silahı kaldıralım. Masanın üstünde silah durmasın. Masanın üstünde silah durduğu anda barış olmuyor, kalkınma olmuyor. Terör ortadan kalktığı anda bilin Türkiye’de asıl o zaman kardeşlik olur” dedi. Hükümetin ‘demokratik açılım’ kampanyasını da eleştiren Baykal, “Kürt açılımı oldu Yeşilçam açılımı” dedi.
KİMLİĞİ İNSANIN ŞEREFİ, ONURUDUR
Türkiye'de herkesin kardeşçe, birbirine karşı bir karşıtlık duygusuna kendisini kesinlikle kaptırmadan, birbirine sevgi duyduğu bir anlayış içinde yaşamasına inandıklarını belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hiçbir zaman ayrımcılığa alet olmadık, teşvik etmedik hiçbir zaman kimseyi dışlamadık. Hep beraber varız, birlikteyiz dedik. Türkiye’de herkesin kendi kimliği var. Kimllik insanın şerefidir, onurudur. Bütün kimliklerde eşittir. Hiçbir kimlik öbürünün üzerinde yada altında değildir, her birisi saygıyı hak eder. Bizim dinimizde insanı kökenine diline göre ayrımak var mı? Yüzyıllardır da olmadı. İslamiyetin ilk çıktığı günlerden beri o Araptır, Türktür, Kürttür böyle bir şey oldu mu? Hepsi eşit kardeş. Herkesin kimliğine saygı duyarız. Arap da, Kürt de kardeşçtir, kardeş kalacaktır.”
-MASANIN ÜSTÜNDE SİLAH DURURSA BARIŞ OLMUYOR-
Terör konusuna da değinen Deniz Baykal, silahın ve terörün ortadanz kaldırılması gerektiğini söyledi. Ayrımcılığın silahla, terörle yapıldığını anlatan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onun için yapılması gereken şey terörü kaldıralım silahı kaldıralım. Masanın üstünde silah durmasın, masanın üstünde silah durduğu anda barış olmuyor, kalkınma olmuyor. Bu işi kaldıralım ortadan. Terör ortadan kalktığı anda bilin Türkiye’de asıl o zaman kardeşlik olur. En güzel ekonomik kalkınma demokrasi, en güzel hukukun üstünlüğü silah ve terör ülkenin gündeminden kalktığı anda gerçekleşecektir. Ve biz bunu ön görüyoruz. Şartlar Türkiye’yi o noktaya götürüyor.“
Ayrımcılığın Irak'ı ne hale getirdiğini anlatan Deniz Baykal, “Irak’a bakın, Irak’ta adam avukat diplomasını asmış altına da ekliyor ‘sünni avukat’ diye. Ya da ‘sii avukat’ diye ya da ‘kürt avukat’ ya da ‘türkmen avukat’ diye yazıyor. Bunda hayır var mı ? Bizim bildiğimiz Irak bir bütündü, bütün olarak bizim gözümüzde Iraklılar kardeş eşit vatandaştı. Oraya yabancı güçler müdahale etti. Ne oldu Irak’taki halk birbirine düşman oldu. Asıl büyük bedeli orada yaşayan Iraklılar ödedi. Bir milyon Müslüman evladı birbirine kırdırıldı” dedi.
Ak Parti iktidarının bu müdahaleyi desteklediğini hatırlatan Baykal, ABD’nin Irak’a müdahalesi öncesinde Meclis'e gelen tezkereye hayır diyen 100 kadar AEk Parti milletvekilinin partiden atıldığını ve hesaplarının görüldüğünü söyledi.
DENİZ FENERİ OLAYI
Deniz Baykal, sözü Deniz Feneri olayına da getirerek, Almanya'da görülen davanın Türkiye'de henüz açılmamasını eleştirdi. Deniz Feneri sanıklarının, Başbakan Erdoğan'ın yakınları olduğunu söyleyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir yılı geçti halen iddianamede yazılamadı. İddianame yok ortada. Almanlar dayanamadılar buradaki insanlar için ikinci iddianameyi hazırladılar ve şimdi yargılayacaklar ifadesini almaları lazım bu kişilerin. Bize yazıyor ya sen ifadesini al bana gönder diyor ve şu soruları sor diyor? Bizimki diyor ki hayır benim işim değil sormam. O zaman diyor ki ben savcımı göndereyim ifadesini alsın diyor, ona da izin verilmiyor. Bu insanları niye himaye ediyor bu iktidar. Bunun altında ne yatıyor? Sana ne kardeşim kim suç işlediyse hesabını versin.” DHA
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Ömer Çelik'ten Çarpıcı ‘Suriye’ Mesajı, ‘Önemli Bir Gelişme’
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ABD'nin Suriye'ye yönelik Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların yürürlükten kaldırılmasının bölgesel barışa katkıda bulunduğunu belirterek, "ABD’nin Suriye’...
Kocaeli'de İHA düştü: Bölgeye Jandarma ekipleri sevk edildi
Kocaeli'nin İzmit ilçesinde kırsal alana insansız hava aracı (İHA) düştü. İhbar üzerine bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı kırsal Çubuklubala Mahal...
Muhittin Böcek'in gelini ve iki iş insanı tahliye oldu
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik 'rüşvet' ve 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında dün son ifadeleri alınan tutuklu Muhittin Böcek'in gelini Zuhal...
MHP'li Feti Yıldız: AK Parti raporunun teyit mekanizması bölümü MHP'nin raporuyla tam bir paralellik taşıyor
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, AKP'nin TBMM'deki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarıyla ilgili raporuna ilişkin "AK Parti raporunun teyit mekanizma...
Ümit Özdağ'dan, Bahçeli'ye 'Öcalan mitingi' tepkisi
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, DEM Parti’nin teröristbaşı Abdullah Öcalan’a özgürlük istemiyle Diyarbakır’da yapılacak mitinge ilişkin "Hiçbir mahs...
Levent Gültekin: 'Doğru düzgün ifadem bile alınmadı'
Gece saatlerinde gözaltına alınan gazeteci Levent Gültekin, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nce “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasından, yurt dışına çıkış yasağı ve imza şekl...
Özgür Özel'den 'Maraş Katliamı' mesajı: 'Unutmadık, unutturmayacağız'
CHP lideri Özgür Özel, Maraş Katliamı’nın 47’nci yılında yaptığı paylaşımda, katliamın vicdanlarda derin bir yara olarak durduğunu belirterek unutulmayacağını vurguladı. Özel, yaşamını yi...
Adalet Bakanı Tunç'tan 'bahis skandalı' açıklaması
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç futbolda bahis skandalına ilişkin ''Kim suç işlemişse kimin kusuru varsa kimin kasti varsa onunla ilgili karar verecek olan yargı mekanizmalarıdır'' ifadelerini ...
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün İsmi Değişiyor!
İçişleri Bakanlığı, Emniyet teşkilatında köklü bir değişiklik için düğmeye bastı. Yeni düzenlemeyle Emniyet Genel Müdürlüğü “Emniyet Başkanlığı”na dönüştürülürken, polisler için 12 saat ç...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Feyza Civelek harekete geçti.. Dava açıyor
'Kızılcık Şerbeti' dizisinde 'Nilay' karakterini canlandıran Feyza Civelek, son dönemde şahsına yönelik artan iddialar üzerine sessizliğini bozdu. 'Kızılcık Şerbeti' dizisinde 'Nilay' kar...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Osteoporoz sessiz ilerliyor: İlk belirti çoğu zaman kırık
Kemik erimesi (osteoporoz), çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Hastalık fark edilmediğinde ilk işaret bir kırıkla ortaya çıkabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Özlem Cemeroğlu, kemik kırıklarının hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak erken farkındalığın önemine dikkat çekti.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.