
Gerçekten Dalga Geçiyorlar!
İSTANBUL - Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davanın 12'nci duruşması Beşiktaş Adliyesi'nde yapıldı. Duruşmaya, tutuklu sanıklardan Ogün Samast, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu katıldı.
Aralarında Osman Hayal ve Mustafa Öztürk'ün bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada gizli bir tanık da dinlenecekti. Ses ve görüntüsünün değiştirilerek mahkeme salonuna verilecek olan gizli tanığın korunması için ifade vereceği odanın kapısına mühür vuruldu. Ancak duruşmada sıra gizli tanığa gelince, tanığın polis ekibini beklediği ortaya çıktı.
Müdahil avukatların gizli tanığın dinlenip dinlenmeyeceğini sorması üzerine Mahkeme Başkanı Canak, "Bana gizli tanık geldi diye not geldi ama gelmemiş. Gizli tanık evde polis bekliyor. Polis burada gizli tanığı bekliyor.Ben ne yapayım?" diye serzenişte bulundu.
KAMERA GÖRÜNTÜLERİ İZLENDİ
Müdahil avukatlardan Deniz Tuna, kamera kayıtlarında şüpheli başka bir kişinin daha olduğunu ve bu kişi ile biri yaşlı biri ise orta yaşlı olmak üzere iki kişinin görüştüğünü belirterek, bu kişinin görüşmelerine ilişkin telefon kayıtlarının Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan (TİB) istenildiğini ancak kişisel bilgi olduğu gerekçesiyle bu talebin kabul edilmediğini söyledi.
Kayıtlarda Ogün Samast’ın cinayet sonrası kaçış görüntüleri de izlettiren avukat Deniz Tuna, görüntülerdeki şüpheli kişilerin Samast’ın peşinde birilerinin olup olmadığını kontrol ettiğini önü sürdü.
SAMAST’TAN ARKADAŞLARINA; “MEŞHUR OLUYORUM LAN...
Görüntülerin izlettirilmesi sırasında kendini kamerada gören Ogün Samast, arkadaşlarına dönerek, “Ben miyim lan? Meşhur oluyorum lan"dedi. Ayrıca görüntülerdeki şüpheli kişilerle ilgili Erhan Tuncel, Ogün Samat’a ‘Tanıyor musun?’ diye sorunca Samast, “Ne tanıyacağım ya..." diye konuştu.
3 TANIK DİNLENDİ
Kamera kayıtlarının izlenmesinin ardından Ogün Samast’ı İstanbul Esenler Otogar’ında karşıladıkları iddia edilen ve cinayetten 12 gün sonra hem emniyet hem de savcılık tarafından tanık olarak dinlenen Turan Meral, Orhan Özbaş, Kaan Gerçek mahkemece de dinlendi.
TANIK TURAN MERAL
Tanık Turan Meral, Ogün Samast’ı otogarda karşılamadıklarını iddia ederek, “Orhan ismindeki arkadaşımız internetten tanıştığı bir arkadaşının İstanbul’a geleceğini söyledi. Ben, Kaan, Mesut ve Orhan birlikte Orhan’ın arabasıyla Bayrampaşa’daki Ada Parkı’nın kapısına gittik. Burada, Ogün Samast’ı aldı. Önce Eyüp sahilde biraz dolandık sonra Gaziosmanpaşa’ya gittik. Ogün Samast dayısının yanına gideceğini söyleyerek, ayrıldı. Cinayeti Ogün Samast’ın işlediğini birkaç gün sonra televizyondan gördüm. Arkadaşlarla inanamadık. Birlikte olduğumuz sırada normal muhabbet oldu. Ne silah nede fotoğraf gösterdi" dedi.
Cinayette sonra emniyette alınan ifadesinde Ogün Samast’ın kendilerine silah göstererek birini vurmaya geldiğini söylediği hatırlatılan Meral, “Şu an verdiğim ifade doğrudur" dedi.
SANIKLAR, TANIKLARA TALİMAT VERİYOR İDDİASI
Duruşmada söz alan müdahil avukatlardan Kezban Hatemi, tutuklu sanıkların içeriye alındığı sırada tanıkların yanlışlıkla sanıkların arasında oturduğunu ve sanıkların onlara talimat verdiğini iddia etti. Bunun üzerine, tutuksuz sanıklardan Coşkun İğci, söz alarak olanları doğruladı. Bunun üzerine bazı müdahil avukatları, Dink davasında başından beri ihmallerin olduğunu belirterek, bu konuda tedbir alması gereken ancak bunu ihmal eden güvenlik birimleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını istedi.
TANIK ORHAN ÖZBAŞ
Turan Meral’in ardından Orhan Özbaş tanık olarak dinlendi.Mahkeme Başkanı Erkan Canak ilk olarak Özbaş’a “Sanıkların yanına oturduğunda sana bir şey dediler mi?" diye sordu.
Özbaş’da, Ogün ile konuştuk.Yaktın bizi dedim.O da 3 yıl ben yattım.5 yıl da sen yat dedi. Ogün Samast ile internette olaydan 9 ay önce tanıştıklarını ifade eden Özbaş, “İstanbul’a geldiğinde aradı. Sonra Adapark’tan aldım. Eyüp ve Gazi Mahallesi’ne gittik.Resim gösterdi. Hrant Dink’in resmiymiş herhalde. Vuracağını söyledi. İnanmadım. Laz şivesi olduğu için gülüp geçtim" dedi.
SAMAST ‘ESRAR ALDIĞINIZ ADAM KİM?’ DİYE SORDU
Söz alan Ogün Samast, tanık Orhan Özbaş’a, “Beni İstanbul’da aldıktan sonra bir okulun önünü gittik. Okulun önünde esrar aldığı adam kimdi?Buna cevap versin?" diye sordu. Tanık Özbaş da, ‘Yok böyle bir şey’ diye yanıt verdi.
CİNAYET SİLAHI GÖSTERİLDİ
Öte yandan bütün tanıklara Ogün Samast’ın cinayette kullandığı silahı daha önce görüp görmedikleri soruldu. Tanıklardan sadece Orhan Özbaş silahı Ogün Samast’ta gördüğünü söyledi.
BAŞKANIN GİZLİ TANIK SERZENİŞİ
Mahkemede dinlenilmesi beklenen ‘gizli tanık’ mahkemede sert tartışmalara neden oldu. Mahkeme Başkanı Erkan Canak ile müdahil avukatları arasında sık sık gizli tanık polemiği yaşandı. Müdahil avukatların gizli tanığın dinlenip dinlenmeyeceğini sorması üzerine Mahkeme Başkanı Canak, "Bana gizli tanık geldi diye not geldi ama gelmemiş. Gizli tanık evde polis bekliyor.Polis burada gizli tanığı bekliyor.Ben ne yapayım?" diye serzenişte bulundu.
SAMAST: ANLATILANLAR DOĞRU HATTA EKSİK
Sanıklardan sonra söz verilen Ogün Samast, “Anlatılanlar doğru hatta eksik söylendi.Esrar konusunu eksik söylediler.Başka bir şey demiyorum." diye konuştu.
MÜDAHİL AVUKATLARIN KAFES TALEBİ
Söz alan müdahil avukatlar, tanıklardan Turan Meral ile Kaan Gerçek’in ‘yalancı şahitlikten’ tutuklanmasını talep etti. Dink davasında müdahil avukatlar, cinayetin ‘Kafes eylem planı’ doğrultusunda işlenip işlenmediğinin araştırılmasını istedi.
Duruşmada müdahil avukatlar mahkemeye 16 sayfalık bir dilekçe verdi. Dilekçede istihbarat, polis ve jandarma birimlerinin görevlerini yerine getirmedikleri öne sürüldü. Dilekçede, 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Poyrazköy iddianamesindeki delillerin Dink cinayeti hakkında yeni ipuçlar verdiği belirtildi. Levent Bektaş’ın işyerinde ele geçen DVD’de gizli ibareli ‘Kafes Operasyonu Eylem Planı’nın ‘durum’ başlıklı bölümüne atıfta bulunulan dilekçede; “Bu belgenin ‘durum’ başlığı altında şu ifadeler yer almaktadır: ‘Rahip Santora, Malatya Zirve Yayınevi ve Hrant Dink operasyonları sonrasında, Türkiye’de yaşayan gayrimüslimlerin irticai grupların hedefi olduğu yönünde kamuoyu oluşmuş, ancak AK Parti tarafından karşıt medyanın da desteğiyle söz konusu olayların Ergenekon tarafından organize edildiği şeklinde yoğun propaganda faaliyetlerinde bulunulmuştur’ Burada davamız açısından dikkat çeken husus, Hrant Dink cinayetinden bir operasyon olarak söz edilmesidir" denildi.
Dink cinayetinin tam olarak aydınlatılabilmesi ve örgütün tamamının ortaya çıkarılabilmesi için bu belge ve içeriğinin araştırılmasını isteyen müdahil avukatlar, “Belgenin birinci sayfasında yer alan ‘uygundur. Kadir Paşa koor. etsin’ şeklindeki cümlenin kim tarafından yazıldığının ve altındaki parafın kime ait olduğunun saptanmasının istenmesine, TSK’da hiyerarşik olarak talimat verebilecek kişilerin kimler olabileceğinin araştırılması" talebinde bulunuldu.
DURUŞMANIN SABAH BÖLÜMÜ
Duruşmanın sabah bölümündeyse mahkeme başkanı Erkan Canak, Emniyet Genel Müdürlüğünden, bir süre önce İstihbarat Daire Başkanlığı görevi askıya alınan ve mahkeme kararıyla tekrar görevine dönen Ramazan Akyürek imzalı yazılar ile Trabzon Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından gelen yazıları okudu.
Başkan Canak, Ramazan Akyürek’in Emniyet Genel Müdürlüğü’nden mahkemeye 9 Ekim 2009 tarihinde gönderdiği bir yazıda, "yazı eklerinde devletin güvenliğini tesis etmek amacıyla açıklanması gizli olan bazı belgeler bulunduğu ve bu belgelerin incelendikten sonra imha edilmesi gerektiği" konusunda uyarısına değinerek, bu belgelerle ilgili "naip hakim" tayin edeceğini ve davayla ilgisi olan belgeleri inceleyip dosyaya ekledikten sonra ilgisiz belgeleri iade edeceğini ifade etti.
Trabzon Emniyet Müdürlüğünden gelen bir yazıda ise "Hrant Dink cinayetinin işlendiği tarihten bir süre önce ve sonrasında, sanık Erhan Tuncel’in Trabzon Emniyet Müdürlüğünde görevli polislerle yaptığı telefon görüşmelerinin kendilerinden istendiği, bu taleple ilgili ’personele ait kişisel bilgi ve telefonların deşifre olmaması, istihbarat zafiyeti yaşanmaması’ nedeniyle istenen belgelerin gönderilmediği" ifadesinin yer aldığı okundu.
Başkan Canak, yine Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nden gelen bir yazıda, "cezaevinden çıktıktan sonra sanık Yasin Hayal’in teknik takibinin yapıldığı belirtilerek, Hayal’in Bursa’ya gittiği ve suç işlediğine dair delil elde edilemediğinden teknik takibe ilişkin belgelerin imha edildiği"nin belirtildiğini kaydetti. Canak, yazıda, "Hayal’in Van ve Elazığ’a gittiğine dair bilgi ve belgenin de bulunmadığı" belirtilerek, "Erhan Tuncel tarafından da kendilerine böyle bir bilginin aktarılmadığı" ifadelerinin yer aldığını dile getirdi.
Trabzon Emniyet Müdürlüğünden gelen başka bir yazıda ise "155 hattına yazar Orhan Pamuk ve Trabzon’daki Santa Maria Kilisesi’nin rahibi ile eşine yönelik eylem yapılacağına ilişkin çok sayıda ihbarın geldiği"nin de yer aldığı belirtilerek, "ihbarlara yönelik olarak adı geçen kişilerin ifadesinin alındıktan sonra serbest bırakıldıkları"nın kaydedildiği okundu.
Söz alan Hrant Dink’in ailesinin avukatlarından Bahri Belen, gelen evrakları inceledikten sonra beyanda bulunmak için süre istedi.
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığından Ramazan Akyürek imzalı gelen yazılarda, "bunlar gizlidir" uyarısının bulunduğunu ifade eden Belen, "Devletin güvenliğini ilgilendiren durumlar hariç, suça ilişkin hiç bir kanıtın gizli olamayacağı açıktır. Bu konuda Ramazan Akyürek’in bu yazılarının kaile alınmaması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
-TUNCEL’DEN SAVUNMA-
Duruşmada söz hakkı isteyen tutuklu sanık Erhan Tuncel, "8. celsede geçen birçok konuşmasının tutanaklara eksik ve yanlış geçirildiğini" savunarak, savunmasından oluşan 22 sayfalık dilekçe, çeşitli krokiler, bazı gazetecilerin cinayetle ilgili köşe yazılarının örneği, başkan Erkan Canak’ın yazdığı bir kitapta geçen "etkin pişmanlık" konulu bazı bölümlerin fotokopisi ve etkin pişmanlıkla ilgili çeşitli hukukçuların görüşlerinin yer aldığı bir kitabın 60 sayfalık fotokopisini mahkemeye sundu.
"Terör örgütü yöneticisi" olarak yargılandığını hatırlatan Tuncel, BBP ile Alperen Ocakları’nın "Hrant Dink’in öldürülmesi olayını tasvip etmesinin mümkün olmadığını" ifade etti
Duruşma salonunda bulunan ve BBP yöneticileri olduklarını söylediği Yaşar Cihan ve Halis Egemen’e soru sormayı talep eden Tuncel, talebin kabulü üzerine, sırayla heyet önüne çıkarılan Cihan ve Egemen’e, "BBP’de üst düzey yöneticisiniz. Böyle bir cinayeti tasvip ediyor musunuz?" dedi.
Soruyu yanıtlayan Cihan, "Bu cinayeti herhangi bir siyasi partinin tasvip etmesi mümkün değildir" ifadesini kullanırken, "Egemen de, "BBP olarak kesinlikle ve kesinlikle insan hayatına kast edecek bir oluşumun içinde olamayız. Peygamberimizin dediği gibi, ’Yaratılanı sev, yaratandan ötürü’. İnsan hayatına kasıtla ülke yönetilmez" diye konuştu.
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Ekrem İmamoğlu'nun diploma iptalinde yeni gelişme...
İstanbul Üniversitesi'nde Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesine ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Köse'nin sağlık gerekçelerinden değil...
Erbakan AKP'nin oy oranını açıkladı, erken seçim çağrısı yaptı
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, iktidara seslenerek erken seçim çağrısında bulundu. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin il başkanları toplantı...
Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık yarın ameliyata alınacak
19 Mart operasyonlarında tutuklanan ve yaşadığı sağlık sorunlarının ardından İzmir Katip Çelebi Hastanesi’nde yatan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık için ameliyat kararı verildi. P...
Dervişoğlu: "Yüzde 16’lık artış zam değil, sadaka hükmündedir"
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon oranı ile memura ve emekli maaşlarına gelecek zamma ilişkin, "Memura ve emekli...
Mahkeme başkanı Yüksel Güran ve Enes Güran için şerh koydu!
Diyarbakır'da öldürüldükten 19 gün sonra dere yatağından cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, sanıklar Narin'in amca...
Meteoroloji İl İl Uyardı! Bir Tarafta Kavurucu Sıcak, Bir Tarafta Yağmur Bulutları
Meteoroloji Genel Müdürlüğü 3 Temmuz hava durumu raporunu yayımladı. Buna göre, Türkiye’nin kuzeydoğusunda kuvvetli sağanak yağış, iç ve batı bölgelerde ise sert rüzgar bekleniyor. Meteor...
Rize'ye giderken düşen uçağın enkazına ulaşıldı: Ölü ve yaralı var!
Eskişehir'den havalandıktan sonra Rize- Erzurum sınırında Kaçkar Dağları’nda düşen M20J tipi tek motorlu uçağın enkazına 12,5 saat sonra ulaşıldı. Dünya turuna çıkan pilot Mehmet Demirci’...
Türkiye'de Bir İlk! İklim Kanunu Meclis'ten Geçti
Türkiye'nin ilk "İklim Kanunu Teklifi", TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. İklim Kanunu ile sera gazı emisyonlarının azaltımı, iklim değişikliğine uyum, izin ve denetim süreç...
İtirafçı Nevzat Bahtiyar'ın cezası için yeni başvuru
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde öldürüldükten 19 gün sonra dere yatağından cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Barosu, sanık Nevzat Bahtiyar’a verilen 4 yıl 6 a...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ali Sunal'ın Mesajı Herkesi Duygulandırdı
Usta sanatçı Kemal Sunal'ın 25 ölüm yıl dönümü dolayısıyla oğlu Ali Sunal'dan duygusal bir anma mesajı geldi. Ali Sunal, babasının yokluğunun hala çok zor geldiğini ifade ederek, "Seni se...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Gençsin ama risk altındasın, bu belirtiye dikkat!
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyonun yalnızca yaşlıları değil, genç bireyleri de tehdit ettiğini vurguladı. 40 yaş altındaki bireylerde hipertansiyon oranının yüzde 9 ila 22 arasında değiştiğini belirtti. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyon ile ilgili açıklamada bulundu.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.