Habersiz Hamilelik Boşanmaye Sebep Oldu

İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mehmet Füzün, altı yıllık eşi, Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Ferda Ulviye Hoşgörler Füzün'den, 'şiddetli geçimsizlik' nedeniyle boşanmak için dava açtı. Rektör Füzün'ün dilekçesinde, halen hamile olan eşiyle kültür ve sosyal davranış farklılığının ilk günden beri evliliğe damga vurduğunu, çocuk yapmamaları konusunda anlaşmalarına rağmen gizlice hamile kalmasının, başına buyruk hareket ettiğini gösterdiğini öne sürmesi dikkat çekti.

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanması tartışma konusu olan, öğretim üyelerinden en fazla oyu olan Prof.Dr. Sedef Gidener tarafından dava konusu edilen, ölen psikiyatri hastası yakınına ‘sağlıklı’ raporu alıp, vasiyetinde kendisini tek mirasçı olarak göstermesini sağladığı gerekçesiyle akrabalarınca suçlanan Prof.Dr. Mehmet Füzün, bu kez de eşine açtığı boşanma davasıyla gündeme geldi. Prof.Dr. Mehmet Füzün, Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı eşi Ferda Ulviye Hoşgörler Füzün'den, ‘şiddetli geçimsizlik’ nedeniyle boşanmak için, geçen nisan ayında, İzmir Nöbetçi Aile Mahkemesi'ne başvurdu.

Rektör Prof. Dr. Füzün, avukatı Celal Rami Gürkan aracılığıyla mahkemeye sunduğu dilekçesinde, iddialarını ayrıntılı sıraladı. Prof.Dr. Füzün'ün avukatı tarafından hazırlanan dilekçede, “Müvekkilim Mehmet Füzün ile davalı eşi Ferda Ulviye Hoşgörler, 13 Ekim 2004'te Konak Evlendirme Dairesi'nde evlenmişlerdir. Evlilikten çocukları olmamıştır. Hoşgörler'in, İzmir'de görev yapmasını sağlamak amacıyla anlaşarak evlenmeye razı olan Füzün, iyi bir ailede, iyi eğitim görmüş, mesleğinde üst düzeye gelmiş bir bilim adamıdır. Davalı Hoşgörler de doktordur. İhtisasını Füzün'ün bulunduğu Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda yapmıştır. Bu süreçte duygusal anlamda aralarında herhangi bir yakınlaşma olmamıştır. Evlilik, Hoşgörler'in ihtisasını tamamlanmasından bir yıl sonra gerçekleşmiştir. Halen de Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcılığı görevini yürütmektedir. Çift arasında çok bariz şekilde görülen kültür ve sosyal davranış farklılığı ilk günden itibaren evliliğe damgasını vurmuştur. Önceden fark edilen bu durum nedeniyle taraflar, evliliğin uzun sürmeyeceği ihtimaline karşılık evlilikten önce aralarında İzmir 17'inci Noterliği'nde mal ayrımı rejimini benimsemişlerdir” denildi.

‘GİZLİCE HAMİLE KALMIŞ’

Dilekçenin devamında, “Hoşgörler'in bu davranış farklılığına rağmen Füzün, bazı üzücü, başına buyruk davranış ve eylemlerine katlanarak evliliğini sürdürmüştür” denildi.58 yaşındaki Rektör Prof. Dr. Mehmet Füzün'un, yuvasının bozulmaması için zaman zaman çok kötü giden bu beraberliğe hoşgörü ve fedakarlıkla katlandığı belirtilen boşanma dilekçesinde şöyle denildi:

“Füzün, süreç içinde evlilik öncesi günlerini arar duruma gelmiştir. Aralarındaki yaş farkına rağmen kendi yaşantısına uymayan Hoşgörler'in davranışlarına ona hissettirmeden fedekarlık göstererek hoşgörü ile karşılamıştır. Hatta, aldığı evin yüzde 10'unu dahi karşılamamış olmasına rağmen Füzün, bu evin yüzde 50'sinin tapusunu eşine güvence olarak vermiştir. Boşanmaları muhakkak olan çift, anlaşıp çocuk dahi yapmamışlardır. Anlaşarak alınan bu duruma rağmen Füzün'den gizli, anlam dahi veremediğimiz bir şekilde anlaşmalarına rağmen gizlice hamile kalmış ve anlaşmayı bozmuş, taraflar arasında büyük sorunların çıkmasına neden olmuştur. Davalı Hoşgörler'in bu tutumu, başına buyruk tarzının en net belirtilerinden bir tanesidir. Hoşgörler'in evliliğe bakışı dahi farklıdır. Asabi, bencil, dik başlı, inatçı mizacına rağmen düzelir inancıyla Füzün, yapıcı davranmış ancak davranışlarından hiç vazgeçmemiş, birliğin gerektirdiği paylaşım ve hoşgörü gibi duygulardan bihaber, dediğim dedik, sert ve başına buyruk tutumunu evlilik süresince günden güne arttırarak devam etmiştir. Bu da mevcut geçimsizliği, şiddetli geçimsizliğe dönüştürmüştür.”

‘EVİNİ TERKEDEREK ANNESİNİN YANINA GİTMİŞTİR’

Boşanma dilekçesinde “Füzün, evlilik birliğinde, bir koca olarak üzerine düşenlerini yerine getirmesine rağmen, Hoşgörler sorumsuz, ikaz ve uyarılarına ilgisiz ve zaman zaman da hakaretvari tarzda lafları sergileyerek şiddetli geçimsizliği yaratmıştır. Hoşgörler'in olumsuz tutum ve davranışlarından dolayı taraflar arasında bir evlilik, bir aile ortamı huzuru ve sıcaklığı hiçbir zaman kurulmamıştır, eksikliklerini de tamamlamamıştır, hayatı açıkca zindan etmiştir” ifadelerine yer verildi.
Evliliğin taraflar için bir anlamının kalmadığı savunulan Rektör Prof. Dr. Mehmet Füzun'un boşanma davası dilekçesinin son bölümünde, “Davalıdan ayrılarak boşanmak zorunlu hale gelmiştir. Zaten davalı Hoşgörler de bunu fark etmiş olacakki, evini terkederek annesinin yanına göç etmiştir. Müşterek hayat çekilmez hale geldiğinden, birlikteliğin devamında fayda kalmadığından boşanma kararı istemek zorunluluğu doğmuştur. Anlaşmazlığın birçok bulguları vardır. Bu bulguları, yasaya aykırı eylemlerini, geçimsizliğini kanıtlayacak tutum ve durumlarını mahkemeye birer birer sunacağız. Tarafların boşanmaları için mahkemeye başvurmaktan başka çare kalmamıştır” denildi.

DAVA AÇILDI

Füzün'ün avukatı aracılığıyla yaptığı başvuru sonucunda boşanma davası, İzmir 8'inci Aile Mahkemesi'nde açıldı. Boşanmak isteyen taraflara mahkemece gönderilen tebligatta, uzmanlardan yararlanmak istedikleri takdirde başvurmaları, delillerini ve tanıklarını sunmaları gerektiği, polis tarafından mali durum araştırmasının yapılmasına karar verildiği bildirildi. Davanın, ilk duruşmasının, 9 Haziran da görüleceği belirtildi.

TARTIŞMA KONUSU OLMUŞTU

İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün'ün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından görevine atanması tartışma konusu olmuştu.
2008 yılında yapılan rektörlük seçimlerinde Füzün, sıralamada üçüncü çıkmasına rağmen Rektör olarak atanmıştı. Seçimde, öğretim üyelerinden en fazla oyu olan Prof. Dr. Sedef Gidener, bu nedenle dava açmıştı. Füzün, daha sonra, ölen psikiyatri hastası yakınına ‘sağlıklı’ raporu alıp, vasiyetinde kendisini tek mirasçı göstertmekle suçlanmıştı. Akrabaları bu yüzden vasiyetin iptali davası açmıştı. Rektörlüğe atanmasıyla ilgili açılan dava Füzün'ün lehine sonuçlandı. Diğer dava ise Urla Adliyesi'nde sürüyor.