Engellileri Engellemeyelim!

Yerel seçimlerde Bayraklı’dan Bağımsız Belediye Başkan adayı olan ve siyasi kimliği ile adından söz ettiren Avukat Bahriye Kalay Boduroğlu, Engelliler Haftası’nın kutlandığı bugünlerde en acı verici olayın göstermelik etkinlikler ve yüzeysel icraatlar olduğunu öne sürdü. Boduroğlu, “ Engellilerin günlük yaşamda yer almasına yönelik somut hiçbir düzenleme yok. Aileleri ise zaten perişan. Dostlar alışverişte görsün misali yapmacık icraatlarla onlara bir darbe de bizler vuruyoruz.” dedi.

İzmir Barosu avukatlarından Bahriye Kalay Boduroğlu, engellilerin sorun ve sıkıntılarının görmezden gelindiğini, yüzeysel icraatlarla problemlerin daha da arttığını öne sürdü. Gerek İzmir gerekse ülke genelinde engelli vatandaşların sadece belirli gün ve haftalarda hatırlandığını, günlük yaşam içerisinde yer almalarını sağlayacak gerçekçi düzenlemelerin yapılmadığını savunan Boduroğlu, “ Yaşadığımız kenti yani İzmir’i ele alalım. Yıl 2010 ve biz daha geçen sene yenilenen otobüslerle engelli vatandaşlarımıza bir nebze ulaşım imkanı sağlayabildik. O da yine belirli bölgeler için sözkonusu. Bunun dışında İzmir’de engellilerimiz için ne yaptık? Ne yapıyoruz ya da? Tek başlarına rahatça çıkıp dolaşabilecekleri fiziki ortamlar var mı? Yok. Kaldırımlarda kabara sistemini acaba ne zaman hayata geçireceğiz? Trafik ışıklarına sesler eklemeyi, onlara çok daha çabuk erişebilmelerini ne zaman sağlayacağız? Maalesef gerek yerel gerekse ulusal bazda idarecilerimiz yeterince faydalı ve ilgili bir gözle bakmıyor bu konuya. Genel bakışımız onları yok saymak, görmezden gelmek, günübirlik icraatlarla, ayda, yılda yapılacak bir takım kutlamalarla sınırlı.” diye konuştu.
AİLELERİNE DE NEFES ALDIRMAK LAZIM!
Bayraklı Belediye Başkan adayı olduğu dönem en önemli projelerinden birinin engellileri toplumsal yaşama adepte edecek olan Engelli Yaşam Merkezi olduğunu, bunun sadece engellilerin değil aynı zamanda ailelerinin de yaşamını kolaylaştıracak şekilde planlandığını anlatan Boduroğlu, “ Engelliler için somut icraatların olmadığını söylüyorum peki en az onlar kadar mağdur olan, hayatları bir insanın bakımını üstlenmeleri nedeniyle fazlasıyla kısıtlanmış olan aile bireyleri için ne yapılıyor? Hiçbir şey. Maalesef proje fakiri bir toplumuz. Proje üretemiyor, gelişmiş ülkelerdeki örnekleri de hayata geçiremiyoruz. Gönül isterdi ki bir yerel yöneticimiz lutfedip şu Engelli Yaşam Merkezi projemiz hakkında bilgi edinsin. Hem engelli vatandaşlarımızın yaşam umutlarını artırsın hem de geçici süreyle bakımlarını üstlenerek ailelerine rahat bir nefes aldırsın. Yapılan sadece dostlar alışverişte görsün türünde çalışmalardır. Bu şekilde davranarak ve de her sağlıklı bireyin de aslında bir engelli adayı olduğu gerçeğini unutarak onlara ikinci darbeyi de bizler vuruyoruz.” dedi.